Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2022/6868 E. 2023/642 K. 06.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/6868
KARAR NO : 2023/642
KARAR TARİHİ : 06.02.2023

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve temyiz incelemesinden geçen ecrimisil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay 8. Hukuk Dairesince İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; … yönünden davanın açılmamış sayılmasına, … ve … yönünden davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacılar … ve … vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; 151 ada 18 parsel sayılı taşınmazda müvekkilleri ve davalının paydaş malik olduklarını, dava konusu taşınmaz üzerinde 8 dairesi ve 2 eklenti dairesi olan binada toplam 10 daireden oluşan bina bulunduğunu, müvekkillerinin ecrimisil ve kira bedellerinin tespiti yönünden 20.08.2007 tarihinde Sarıyer 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2007/714 Esas sayılı dosyasında dava açtıklarını, bu davada alınan bilirkişi raporunda taşınmaz üzerinde bulunan dairelerden kimlerin faydalandığının ve dairelerin aylık kira getirisinin tespit edildiğini ancak, intifadan men koşulu yerine getirilmediğinden ecrimisil taleplerinin reddedildiğini, bu kez söz konusu davanın açılması sebebiyle intifadan men şartının gerçekleşmiş olduğunu belirterek, 15.938,00 TL ecrimisilin davalıdan yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir. Davacılar vekili, …’ı davalı göstererek, aynı taşınmazla ilgili ve aynı sebeplere dayalı olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 13.364,00 TL ecrimisil bedelinin yasal faizi ile birlikte bu davalıdan tahsilini talep etmiş, dosyalar arasındaki irtibat sebebiyle eldeki dava ile birleştirilmesine karar verilmiştir.

II. CEVAP
Davalılar, babalarının 14 yıl önce ölümünden itibaren davacıların kira aldıkları gibi annelerinin ölümünden sonra da kira almaya devam ettiklerini, bu husustaki aksi beyanların doğru olmadığını, kendilerinin kanser hastası olan annelerinin bakım ve masraflarını karşıladıklarını, davanın haksız açıldığını, davacıların kardeşleri olduğundan aralarında uzlaşma ve paylaşım yapabileceklerini belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 10.03.2015 tarih ve 2009/147 Esas, 2015/66 Karar sayılı kararıyla; asıl ve birleştirilen davaların kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleştirilen davada davalılar vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

2. Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 22.01.2019 tarih ve 2018/2784 Esas, 2019/674 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan binada davacıların kullandıkları ya da kullanabilecekleri bir yer olup olmadığının her türlü tereddütten uzak olarak belirlenmesi, davacıların kullandıkları bağımsız bölümler olduğunun tespit edilmesi hâlinde ecrimisil davasının dinlenme olanağı olmadığından davanın reddi, aksi hâlde toplanmış ve toplanacak deliller çerçevesinde bir karar verilmesi gerektiği belirtilerek, hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacılar … ve …’in payına karşılık kullanılabileceği bir kısım yerlerin bulunduğu, bu itibarla ecrimisil davasının dinlenme olanağının bulunmadığı, payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerektiği, davacı … yönünden dava takip edilmediğinden işlemden kaldırıldığı ve yasal süre içerisinde davanın yenilenmediği belirtilerek, … tarafından açılan asıl ve birleştirilen davaların açılmamış sayılmasına, Aynur Cambaz ve … tarafından açılan asıl ve birleştirilen davaların reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar … ve … vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacılar … ve … vekili temyizinde, dava konusu taşınmaz üzerindeki binada müvekkillerinin kullanabileceği bir yer bulunmadığını, boş olduğu belirtilen 1, 2 ve 5 No.lu dairelerin aslında boş olmadığını ve davalıların bu yerleri depo olarak kullandığını, davalıların müvekkillerine hakaret ve darp etmek suretiyle taşınmazı kullanmalarına engel olduklarını, ayrıca iddiaları kabul etmemekle birlikte davacıların kullanabileceği belirtilen dairelerin tapu kaydındaki paylarından az olduğunu ileri sürmüştür.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, paydaşlar arasında ecrimisil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri,

2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, “Mülkiyet hakkının içeriği” başlıklı 683 nci maddesi, “İyiniyetli olmayan zilyet bakımından” başlıklı 995 inci maddesi, “Mülkiyet İlişkisi” başlıklı 722 nci maddesi.

3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, bozma sonrası bilirkişi heyetince düzenlenen raporda bozmada belirtilen hususların irdelenerek değerlendirilmiş olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar … ve … vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

06.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.