YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/6867
KARAR NO : 2023/814
KARAR TARİHİ : 13.02.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve temyiz incelemesinden geçen itirazın iptali davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay 8. Hukuk Dairesince İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının haksız işgalinde bulundurduğu 5 No.lu daire için Aralık 2012-Temmuz 2013 dönemine ait toplam sekiz aylık ecrimisil alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalı borçlunu haksız yere itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili, aşamalardaki beyanlarında davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 05.04.2016 tarihli ve 2013/620 Esas, 2016/142 Karar sayılı kararıyla; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
2. Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 09.06.2021 tarihli ve 2020/592 Esas, 2021/4909 Karar sayılı kararıyla; paydaşlar arasında oluşan fiili kullanma biçimine göre davacıya bırakılan 5 numaralı daire için ecrimisil hesaplanması gerekirken arsa payı dikkate alınarak ecrimisil hesabı yapılan 29.06.2015 tarihli bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm kurulmuş olmasının isabetsiz olduğu belirtilerek, hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının dava konusu 388 ada 30 parsel sayılı taşınmazdaki payını eski malik Temel Otluoğlu’ndan satın aldığı, davalının taşınmazda payı bulunmadığı, dava dışı yüklenici Dursun Uzun ile eski malikler arasında yapılmış olan düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinin hükümsüzlüğüne dair kesinleşmiş karar bulunduğu, davalı ile yüklenici arasındaki satış vaadi sözleşmesinin de geçersiz olduğuna ve davalının ferağa icbar talebinin reddine dair kesinleşmiş karar bulunduğu, davalının dava konusu edilen 5 No.lu daireyi kullanımının akdi ve yasal nedene dayanmadığı, paydaşlar arasında oluşan fiili kullanma biçimine göre dava konusu 5 No.lu dairenin davacının kullanımına bırakıldığı belirtilerek, bozma sonrası alınmış olan 03.03.2022 tarihli bilirkişi raporunun bozma gereklerini karşılar nitelikte ve hüküm kurmaya yeterli olduğu kabul edilmekle, davanın kısmen kabulüne, İstanbul 5. İcra Müdürlüğünün 2013/17427 Esas sayılı dosyasında yapılan takibin 7.750,00 TL asıl alacak üzerinden itirazın iptaline, fazlaya ilişkin istem ile icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyizinde, müvekkilinin haksız kullanımı olmadığını, binanın kaçak olması nedeniyle kâl’ine karar verildiğini ve ekonomik değeri olmadığını, belirlenen ecrimisil miktarının hatalı olduğunu ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ecrimisil alacağına dayalı başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri,
2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, “Mülkiyet hakkının içeriği” başlıklı 683 üncü maddesi, “Mülkiyet İlişkisi” başlıklı 722 nci maddesi, “İyiniyetli olmayan zilyet bakımından” başlıklı 995 inci maddesi,
3. 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun “İtirazın iptali” başlıklı 67 nci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
13.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.