Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2022/6862 E. 2023/650 K. 06.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/6862
KARAR NO : 2023/650
KARAR TARİHİ : 06.02.2023

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve temyiz incelemesinden geçen elatmanın önlenmesi davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda; Yargıtay 8. Hukuk Dairesince, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde; dava konusu 1187, 1189 ve 1193 parsel sayılı taşınmazların maliki olduğunu, davalının komşu parsele inşaat yapmak suretiyle taşınmazlarını işgal ettiğini beyan ederek, elatmanın önlenmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı, elatma bulunmadığını, elatma tespit edilirse temliken tescil talebi olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 12/04/2016 tarihli ve 2015/307 Esas, 2016/156 Karar sayılı kararıyla; bilirkişi raporunda A harfi ile gösterilen 26,65 m2, B harfi ile gösterilen 48,22 m2, C harfi ile gösterilen 11,76 m2, D harfi ile gösterilen 3,78 m2 yerlere davalının el attığının sabit olması gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, bilirkişi raporunda A, B, C ve D harfi ile gösterilen alanlara davalının elatmasının önlenmesine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı temyiz başvurusunda bulunmuştur.

2. Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 25.11.2020 tarihli ve 2018/7234 Esas, 2020/7553 Karar sayılı kararıyla; davalı savunma yoluyla temliken tescile ilişkin talebini bildirmiş olmasına karşın, mahkemece bu taleple ilgili olumlu veya olumsuz bir karar oluşturulmamış olması gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bilirkişi raporunda A harfi ile gösterilen 26,65 m2, B harfi ile gösterilen 48,22 m2, C harfi ile gösterilen 11,76 m2, D harfi ile gösterilen 3,78 m2 yerlere davalının elattığının sabit olduğundan davacının davasının kısmen kabulüne, bilirkişi raporunda A, B, C ve D harfi ile gösterilen alanlara davalının elatmasının önlenmesine, davalının 4721 sayılı Kanun’un 725 inci maddesine dayanan temliken tescil talebinin ise çaplı taşınmaza yönelik elatmada kural olarak iyiniyet iddiası dinlenemeyeceği gibi davalı tarafından sübjektif iyiniyet iddiasının da taşkın yapı inşaa edilirken kendisinden beklenen özeni gösterdiğini resmi mercilere başvurarak ölçüm yaptırdığını belirten bir kanıt gösterilmediğinden kanıtlanamadığı, o halde 4721 sayılı Kanun’un 725 inci maddesinde belirtilen koşulların davalı lehine oluşmadığı belirtilerek reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı temyizinde, iyiniyetli olduğunu, talebinin reddine ilişkin kararın hatalı olduğunu ileri sürmüştür.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının elatmanın önlenmesi istemine ve davalının temliken tescil savunmasına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri,
2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun “Mülkiyet hakkının içeriği” başlıklı 683 üncü maddesi, “İyiniyetli olmayan zilyet bakımından” başlıklı 995 inci maddesi, “Mülkiyet ilişkisi” başlıklı 722 inci maddesi, “Taşkın yapılar” başlıklı 725 inci maddesi.

3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, bozma sonrası bozmada belirtilen hususların irdelenerek değerlendirilmiş olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; tarafların temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalının yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

06.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.