YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/6823
KARAR NO : 2023/1116
KARAR TARİHİ : 27.02.2023
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve temyiz incelemesinden geçen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; Tapu Müdürlüğü tarafından mükerrer kadastro nedeniyle 1389, 1976 ve 3562 parsel sayılı taşınmazlarda miktar tenzilleri yapıldığını, ancak Kartal İlçesindeki tapulama çalışmaları sırasında Hazine adına tescil edilen 55, 58, 155 ve 243 parsel sayılı taşınmazların Hazine mülkiyetinde olmaları nedeniyle 1389, 1976 ve 3562 parsellerle çakışan alanlarının 2981 sayılı Yasa kapsamında belediyelerine devri gerektiği kesinleşmiş mahkeme kararları ile tespit edildiğinden, bu kısımların mükerrer tapulama nedeniyle tapu iptali yoluna gidilemeyeceğini ileri sürerek; 55, 58 ve 243 sayılı parsellerin tamamı ile 155 sayılı parselin Pendik ilçe sınırları içinde kalan kısmının tapu kayıtlarının iptali ve belediye adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının devir talebinde bulunmadan dava açtığını belirterek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 25.06.2019 tarih ve 2017/25 Esas, 2019/259 Karar sayılı kararıyla; davanın kabulü ile; İstanbul ili, Pendik ilçesi, Çınardere Mahallesi, 2694 ada, 243 parsel sayılı taşınmaza ilişkin tapu kaydının tamamı ile aynı yer 2694 ada, 55 parsel sayılı taşınmazın karara ekli ek fen bilirkişi raporu ve krokisinde A1, B1 ve C1 olarak isimlendirilen alanlarına ilişkin tapu kayıtlarının, aynı yer 2694 ada, 58 parsel sayılı taşınmazın karara ekli ek fen bilirkişi raporu ve krokisinde C4, E41 ve E42 olarak isimlendirilen alanlarına ilişkin tapu kayıtlarının ve İstanbul ili, Kartal ilçesi, Yakacık Mahallesi, 2694 ada, 155 parsel sayılı taşınmazın karara ekli ek fen bilirkişi raporu ve krokisinde B31, B32, C3, E31, E32, E33, E34, F31, S32, G31, G32 ve Z31 ile isimlendirilen tapu kayıtlarının ayrı ayrı iptali ile davacı … adına tapuya kayıt ve tesciline, karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 29.11.2021 tarih ve 2021/5787 Esas, 2021/3280 Karar sayılı ilamıyla; davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, diğer temyiz itirazları yönünden ise; hükme esas alınan 22.01.2019 tarihli ek fen bilirkişi rapor ve krokisine göre; 3724,55 metrekare yüzölçümlü ” Z31″ ile isimlendirilen kısmın, evvelce kesinleşen Pendik 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2001/726 Esas, 792 Karar ve 2002/828 Esas, 938 Karar sayılı ilamlarına konu kısımlar ile örtüşmeyen alan olduğunun tespit edilmesine rağmen mahkemece, dava konusu yapılmamış olan “Z31” ile isimlendirilen kısım hakkında davanın kabulüne karar verilmek suretiyle talepten fazlasına hükmedilmesinin doğru görülmediği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; taşınmazların 2981 sayılı Yasa kapsamında kalmadığını belirterek usul ve Yasa’ya aykırı kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 2981 sayılı Yasa’nın 10/son maddesi gereği tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 439 uncu maddeleri.
2. 2981 sayılı Kanun’un 10/son maddesinde; “Islah imar planı yapılmış ve yapılacak bölgelerde bu Kanun kapsamına giren ve tapu tahsis belgesi verilen Hazine arsa ve arazileri, iktisap tarihine bakılmaksızın aynı amaçta kullanılmak üzere ilgili belediyelere devredilir.” hükmü yer almaktadır.
3. Bilindiği üzere, HMK’da (mülga 1086 sayılı HUMK) “usuli kazanılmış hak” kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri hâline gelmiştir. Anlam itibariyle bir davada, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.
4. Kazanılmış haklar hukuk devleti kavramının temelini oluşturan en önemli unsurlardandır. Kazanılmış hakları ortadan kaldırıcı nitelikte sonuçlara yol açan yorumlar 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın (Anayasa) 2 nci maddesinde açıklanan “Türkiye Cumhuriyeti sosyal bir hukuk devletidir” hükmüne aykırılık oluşturacağı gibi toplumsal kararlılığı, hukuksal güvenceyi ortadan kaldırır, belirsizlik ortamına neden olur ve kabul edilemez.
5. Burada hemen belirtmek gerekir ki, usuli kazanılmış hakkın hukuki sonuç doğurabilmesi için; bir davada, ya taraflar ya mahkeme ya da Yargıtay tarafından açık biçimde yapılmış olan ve istisnalar arasında sayılmayan bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan bir hakkın varlığından söz edilebilmesi gerektiği de gözden kaçırılmamalıdır.
3. Değerlendirme
Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı dolayısıyla Dairemizin bozma ilamına konu olan ”Z31” ile belirtilen alan dışındaki hükmün taraflar yönünden kesinleştiği ve davacı yararına usuli kazanılmış hak durumunu oluşturduğu anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Harçlar Kanununun 13/j maddesi gereğince Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
27.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.