Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2022/670 E. 2023/2311 K. 26.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/670
KARAR NO : 2023/2311
KARAR TARİHİ : 26.04.2023

MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
KARAR : Kamu düzenini ilgilendiren kısım yönünden kabulü ile hükmün kaldırılmasına ve yeniden hüküm kurulmasına
İLK DERECE MAHKEMESİ : Rize 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kamu düzenini ilgilendiren kısım yönünden kabulü ile hükmün kaldırılmasına ve yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar ve davalılar vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verilerek Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacılar vekili; 117 ada 1 parsel sayılı taşınmazda murisleri Hamdi Yetim’in vefatı ile birlikte davacıların malik olduklarını, dava konusu taşınmaz üzerinde bir zemin, dört normal kattan oluşan bir bina bulunduğunu, bu binanın zemin katında bulunan dükkanların -kasap dükkanı hariç- davalılar tarafından hırdavat dükkanı olarak ve binanın kalan katlarınının ise hırdavat dükkanının deposu olarak kullanıldığını, zemin katta bulunan tekel büfesinin davalılardan … tarafından kiraya verildiğini, müvekkillerinin taşınmazlardan yararlanmasına engel olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 9.000,00 TL ecrimisilin davalılardan müştereken ve müteselsilen, tekel büfesi olarak kiraya verilen kısım yönünden ise 1.000,00 TL’nin davalı …’den, alacağın tahakkuk ettiği her aydan itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
1. Davalı … vekili, dükkanların tamamının davalılarca kullanılmadığını, …’in taşınmaz üzerindeki binanın alt katında yalnızca bir dükkanı işlettiğini, taşınmazdan elde edilen gelirin tereke hakimliğine yatırıldığını, tekel büfesinin gelirlerinin de 2015 yılına kadar tereke hakimliğine yatırıldığını, bu tarihten sonra da yapılan masraflara karşılık kira bedelini hapis hakkı gereği elde tuttuğunu, davacıların taşınmazı kullanmalarının engellenmediğini, müvekkilinin kullandığı dükkanı atıl haldeyken müvekkilince yapılan harcamalar sonrası kullanılır hale getirildiğini, yine dava konusu taşınmazın imar planında yeşil alan olduğunu, müvekkilinin yeşil alandan çıkarılması için yargı yoluna başvurduğunu, bir çok masraf yaptığını, böylece taşınmazın yeşil alan olmaktan çıkarıldığını, müvekkilince yapılan bu masrafları talep ve dava haklarını saklı tuttuklarını belirterek davanın reddini istemiştir.

2. Davalı …; … tarafından işletilen hırdavat dükkanında sigortalı işçi olarak çalıştığını, davacıların kullanmak istediklerine şahit olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesi yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla “Ecrimisil talep edilen taşınmaz üzerindeki binanın işyeri olarak kullanıldığı, dava konusu taşınmaz hakkında ortaklığın giderilmesi kararı mevcut olduğundan intifadan men şartının yerine getirilmiş olduğu, davalılardan Necati ve Hüseyin’in sigorta kayıtlarına göre işveren olması ve tanık beyanları ile birlikte değerlendirildiğinde davalıların tamamının zemin kattaki hırdavat dükkanını birlikte işletmek suretiyle ecrimisilden sorumlu oldukları, davalıların 1. 2. ve 3.katları da işyerinin deposu olarak kullandıkları, zemin kattaki çiğ köfte dükkanının yanında bulunan deponun davalı …’in keşifteki beyanları doğrultusunda davalılar tarafından kullanıldığı, kasap ve çiğ köfte dükkanı olarak kullanılan bölümlerde davalıların zilyet olmadığı, davacıların ortaklığın giderilmesi davası sonucu 24.03.2017 ve 21.08.2017 arası dönemde yeni hisse durumları dikkate alınarak dava tarihinden geriye doğru 5 yıllık süre için ecrimisil talebinin kabulü ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline; tekel büfesi yönünden ise kira sözleşmesinin muris Hamdi Yetim tarafından yapıldığı, büfeyi işleten tanık Sultan’ın beyanlarına göre 6 aylık kira bedeli olan 2.100,00 TL’nin …’e verildiği, senetle ispat sınırı altında olduğundan tanık beyanlarına itibar edilerek ecrimisil yerine vekaletsiz iş görme hükümleri uyarınca 2.100,00 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine” karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalılar vekili;
1. Ecrimisil bedelinden davalılar Hüseyin ve Necati’nin de sorumlu tutulmasının hukuka aykırı olduğunu,
2. Değer artışı için yapılan masrafların tamamı … tarafından karşılandığı halde mahkemece dikkate alınmadığını,
3. Ecrimisil bedelinin çok yüksek olduğunu,
4. Metruk haldeki katların davalılar tarafından kullanıldığının ispatlanamadığını belirtmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesi yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile “Davalıların zemin kattaki hırdavat, depo ve üzerindeki 1., 2., 3. kattaki depo yönüyle verilen ecrimisil tazminatına yönelik istinaf başvurularının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine; tekel büfesi yönünden kamu düzenini ilgilendirmesi nedeniyle davalıların istinaf başvurularının kabulü ile hükmün kaldırılmasına; … tarafından kiraya verilmediği sabit olan dükkan için vekaletsiz işgörme hükümlerine göre davanın kabulü doğru olmadığından ecrimisil tazminatı talebinin reddine” karar vermiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar ve davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri
1. Davalılar vekilinin temyiz sebepleri
Davalılar vekili,
1. … tarafından diğer davalılar için verilmiş işe giriş ve çıkış belgeleri mevcutken …. ve …..’nin de müşterek kullanıcı sayılmasının doğru olmadığı, vergi dairesi kayıtlarında ….’ın iş sahibi olarak göründüğü,
2. Mahkemece …’ın keşif sırasındaki ikrarı dikkate alınarak zemin kattaki ve 1, 2, 3. katlardaki depoların davalıların tamamı tarafından kullanıldığı kabul edilmiş ise de; bu beyanın sadece …’a ait olduğu, diğer davalılar yönünden davanın kabulünün doğru olmadığı,
3. Ortaklığın giderilmesi davasında satış kararı üzerine davacı ve davalılar ile dava dışı kişilerin tamamının ortak bir vekil ile ihaleye katıldığını, ihale bedeli, harçlar, satış bedeli, satış masraflarının tüm taraflar adına … tarafından yatırıldığını, bu nedenle davacıların 24.03.2017 tarihinden öncesine ilişkin ecrimisil talep hakları olmadığını,
4. Binanın ön cephesine yapılan çelik konstrüksiyon ve yeşil alan imar düzenlemesinin iptali için ….. tarafından yapılan masrafların tazmin hakkının saklı tutulduğunu,
5. Giriş katta dükkan olarak kullanılan kısımlar hariç depo olarak kullandığı belirtilen yerlerin aslında harabe ve metruk vaziyette olması nedeniyle ecrimisil talep edilebilecek mahiyette olmadığını,
6. Taşınmazın tamamının davalılar tarafından işgal edilip edilmediğinin keşif sırasında saptanmadığını, dışardan çekilen fotoğraflar baz alınarak hüküm tesis edildiğini,
7. Metruk ve mimari açıdan kullanımı risk taşıyan yapı için sağlam binaların emsalleri baz alınarak ecrimisil hesabı yapıldığını, davalı …’ın bina için yaptığı katkılar olmasaydı binanın çökebileceğini, dile getirmiştir.

2. Davacılar vekilinin temyiz sebepleri
Davacılar vekili, tekel büfesi yönünden kurulan hükmün doğru olduğunu, Bölge Adliye Mahkemesince kararın kaldırılmasının hatalı olduğunu dile getirmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ecrimisil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
Kural olarak 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa göre, istinaf mahkemesi, İlk Derece Mahkemesi kararını hukuka uygun bulmadığı takdirde, istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verir. Bu halde, istinaf mahkemesi aşağıdaki kararları verebilir;
a) İlk derece mahkemesi kararının kaldırılması ve davanın esası hakkında yeniden karar verilmesi,
b) İlk derece mahkemesi kararının düzeltilmesi ve davanın esası hakkında karar verilmesi.

Öte yandan, HMK’nın “Yargılama Giderlerinin Kapsamı” başlıklı 323. maddesinde, karar ve ilam harçları yargılama giderleri arasında sayılmış, “Yargılama Giderlerinden Sorumluluk” başlıklı 326. maddesinde, yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği düzenlenmiştir.

492 sayılı Harçlar Kanununa ekli (I) sayılı tarifenin yargı harçları başlığını taşıyan kısmında, konusu belli bir değerle ilgili bulunan davalarda esas hakkında karar verilmesi halinde hüküm altına alınan anlaşmazlık konusu değer üzerinden tarifede gösterilen oranda nispi karar ve ilam harcı alınacağı, bölge adliye mahkemelerinin tasdik veya işin esasını hüküm altına aldığı kararları için bu oranda karar ve ilam harcı alınacağı hükme bağlanmış ve aynı Kanunun 16. madde düzenlenmesi ile de temyize konu kararla ilgili davanın nispi harca tâbi olacağı öngörülmüştür.

Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 28/09/2018 tarih ve 2018/2 Esas, 2018/8 sayılı Kararının gerekçesinde ise; düzelterek onamanın yargılama giderlerinden olan onama harcı bakımından bozma kararı niteliğinde olması, aslında bozulması gereken bir kararın, bozma sebebinin yeniden yargılamayı gerektirmeyecek mahiyette görülmesi nedeniyle yasanın verdiği takdir yetkisine istinaden onanmasına karar verilmesi nedeniyle düzelterek onama kararlarında onama harcı alınmayacağı görüşü benimsenmiştir.

3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacılar vekilinin tüm, davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Somut olaya gelince; Bölge Adliye Mahkemesi, İlk Derece Mahkemesi kararını kaldırıp geçersiz hale getirdikten sonra, yeniden hüküm tesisi suretiyle karar verdiğinden, İlk Derece Mahkemesi kararı tasdik edilmediği için karar ilam harcı yanında ayrıca istinaf harcına hükmedilmesi mümkün değildir. Başka bir deyişle bölge adliye mahkemesi, tasdik etmediği bir karar için istinaf harcı alamaz.

3. Taraflardan birisinin istinaf talebinin kabulü ve yeniden hüküm kurulması işlemi, aslında başlı başına bir istinaf yargılaması işlemidir. Bölge adliye mahkemesi bu aşamada işin esası ile ilgili hüküm verdiğinden, hüküm altına alınan miktar üzerinden nispi harca hükmedilmeli ve ayrıca hükmün başka bir bölümünde istinaf yargılamasına yönelik mükerrer ve çelişkili hüküm kurulmamalıdır.

4. O halde, bölge adliye mahkemesi tarafından yeniden kurulan hükümde nisbi karar ve ilam harcı alındıktan sonra istinaf yargılaması yapıldığından bahisle ayrıca istinaf karar ve ilam harcına hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Bu husus, kararın bozulmasını gerektirmiş ise de; yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HMK’nın 370/2. maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle
1.Davacılar vekilinin tüm, davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Bölge Adliye Mahkemesi hükmünün “3-İstinaf başvurusu nedeniyle davalılardan alınması gerekli 12.353,65.-TL” ile başlayan fıkrasının tamamen hükümden çıkarılmasına, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370/2. maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi hükmünün DÜZELTİLMİŞ bu şekli ile ONANMASINA,

Peşin yatırılan harcın yatıranlara iadesine,

dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine, gönderilmesine,

26.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.