YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/6647
KARAR NO : 2023/949
KARAR TARİHİ : 20.02.2023
Taraflar arasında görülen miras taksim, TMK 713/1-2 hükümleri ile haricen satış sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay 8. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı … vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usûl eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; muris …’in vefatından sonra murisin gayrimenkullerinin taksim edildiğini, dava konusu 1450 parselin tamamı ile 706 parselin 7500 m2’sinin davalı …’a verildiğini, diğer dava konusu 350, 529, 533, 857, 1230, 1346, 1433, 1446, 2079, 2177, 2181, 2199, 3338 parseller ile 706 parselin 9050 m2’lik kısmının davacılar ve diğer davalılara isabet ettiğini, ancak davacıların davalılarla anlaşarak 1450 parsel ve 706 parselin bir kısmı dışında kalan taşınmazları takas ettikleri ve davacıların yarı yarıya hissedar olduklarını, 1450 parseli ise davacılardan Halil İbrahim Taşkesenin 1973 yılında Halil Sarıkaya’dan satın aldığını ve o tarihten beri kullandığını, …’in ölümünden itibaren 20 yıllık süre geçtiğinden TMK’nın 713/2 madde şartlarının oluştuğunu, 350, 529, 533, 857, 1230, 1346, 1433, 1446, 2079, 2177, 2181, 2199, 3338 parseller ve 706 parselin 9050 m2’lik kısmı açısından tapu kaydının iptali ile davacılar adına yarı yarıya tesciline, 1450 parselin de tapusunun iptali ile davacı … adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazların iştirak halinde veraseten intikal gördüğünü, kanunun aradığı koşullarda yazılı bir taksimin söz konusu olmadığını, mirasçılar arasında TMK’nın 713/2 nci maddesindeki zamanaşımı süresinin işlemeyeceğini bu nedenlerle davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 08.05.2014 tarihli ve 2007/153 Esas, 2014/89 sayılı Kararı ile davacılar ile baba bir anne ayrı davalılar arasında taksim ve takastan bahsedildiğini ancak dosyada buna ilişkin herhangi bir bilgi belge bulunmadığı, tanıklardan …’in beyanlarından anlaşıldığı kadarıyla dava konusu taşınmazların …’in vefatından sonra eşi … ve damadı … arasında pay edildiğini, 1450 parsel ile 706 parsellerin …’a verildiğini, muris Ayşe’nin diğer çocuklarına verilmediğini, davacılar ile …’in vefatından sonra üvey kardeşleri davalılar arasında takas yapılıp yapılmadığını bilmediği muris Ayşe mirasçıları arasında paylaşıldığına ilişkin bu beyanlar dışında dosyada somut bir belgenin bulunmadığı, dava konusu taşınmazların 11.05.1965 yılında tapuya kaydedildiğini, tapu dışı yolla … tarafından yapılan satışın geçersiz olduğunu, TMK’nın 713/2 nci maddesi yönünden ise taşınmazların zamanaşımıyla iktisaplarının mümkün olmadığını ve koşulların oluştuğu kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 19.02.2018 tarihli ve 2015/14091 Esas, 2018/2406 sayılı Kararıyla dava konusu 350, 529, 533, 857, 1230, 1346, 1433, 1446, 2079, 2177, 2181, 2199, 3338, 706 ve 1450 parseller 11.05.1965 tarihinde tapulama yoluyla tespit ve tescil edilmiştir. Davacıların kadastro tespiti öncesine ilişkin iptal ve tescil istekleri yönünden 3402 sayılı Kadastro Kanunu 12/3 maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle red kararında bir isabetsizlik görülmediği,
3. Anılan parsellere ve paylara ilişkin kadastro sonrası TMK’nın 713/2 nci maddesindeki ölüm, aynı Kanun’un 676 ve 677 nci maddesindeki harici taksim ve pay satışına ilişkin iptal tescil isteğine gelince; iptal ve tescili istenen 1/4’er pay malikleri İsmihan Sarıpınar davacıların miras bırakanı olup, davalı … da aynı miras bırakanın mirasçısı olduğu, elbirliği mülkiyeti hükmüne tabi olan mirasçılar arasında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla mülkiyetin edinilmesi söz konusu olmadığı,
4. Harici taksim ve pay satışına gelince TMK’nın 676-677 nci maddelerinin uygulanabilmesi için mirasçılar arasında satış ya da taksim sözleşmesinin yazılı olması ispat değil geçerlilik koşulu olduğu, davacı tarafça belirtilen parseller yönünden harici satış ya da paylaşım yapıldığına ilişkin herhangi bir yazılı belgeye dayanılmadığına göre anılan parsellerdeki İsmihan Sarıpınar ve … payları yönünden açılan iptal ve tescil davasının reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediği,
5. 1450 parsele ilişkin temyiz itirazlarına gelince; 1450 parsel paylı mülkiyet şeklinde 1/4’er hisse ile …, …, … ve İsmihan Sarıpınar adlarına kayıtlı olduğu, davacılar ile davalı … 1/4 tapu maliki İsmihan Sarıpınar’ın mirasçıları olup söz konusu miras bırakan 20.01.1966 tarihinde öldüğü, satış tarihi olan 04.02.1973 tarihinde satıcı … ile alıcı … mirasçı olup, TMK’nın 677 nci maddesi uyarınca harici satış sözleşmesi geçerli olduğundan 1450 parsele ilişkin, davalı …’ın İsmihan Sarıpınar’a isabet eden 1/4 paydan kendi miras payına düşen kısmı davacı …‘e devrettiğinin kabulü gerektiği, mahkemece bu yönden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde reddine karar vermesi usûl ve yasaya uygun değildir gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu 350, 529, 533, 857, 1230, 1346, 1433, 1446, 2079, 2177, 2181, 2199, 3338, 706 ve 1450 parseller yönünden 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3 üncü maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle davanın reddine, davanın açıldığı tarih itibariyle dava ehliyeti bulunan davacı …’in davanın devamı sırasında ve hükümden önce 30/07/2016 tarihinde vefat ettiği anlaşılmakla dava ehliyeti ortadan kalktığı, aktif husumet ehliyeti, 6100 sayılı HMK’nın 114/d maddesi gereğince dava şartı niteliğinde olduğu ve aynı Kanun’un 115 inci maddesi gereğince davanın her safhasında ve re’sen nazara alınması gerektiği, davacı …’in mirasçılarına ihtarlı tebligat çıkartıldığı, mirasçıların süresi içinde davayı takip etmek istediklerine dair dilekçe sunmadıkları, asilin ölümü halinde vekalet ilişkisinin de sona ereceği, 6098 sayılı TBK’nın 43/1 ve 513/1 inci maddesi gereğince müvekkilin sağlığında düzenlediği vekaletname ile yetkili kıldığı avukat, müvekkilinin dava açıldıktan sonra ölmesi halinde istinasnalar dışında, ölüm ile vekalet ilişkisi son bulacağından ölen kişi adına davaya devam etmesinin mümkün olmadığı anlaşılmakla davanın HMK’nın 114/1-d maddesinde düzenlenen davacı …’in taraf sıfatına ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK’nın 115/2 nci maddesi gereğince davanın usulden reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı … vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı … vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacıların babası tarafından …, … iki taşınmaz verildiğini, bunlardan 1450 parseli dava sırasında vefat eden …’e satıldığı, diğer dava konusu taşınmazlarda …’ın hakkı kalmadığının dosyadaki senetle belirlendiğini, davalıların müvekkilinin babasına isabet edecek taşınmazlardan müvekkili ve ölen kardeşi lehine vazgeçtiklerini, bunun karşılığında da davacıların murislerinden intikal edecek olan diğer taşınmazlardan vazgeçtiklerini, davada davalı olanların davaya iştirak etmemeleri nedeniyle mahkemece davacıların bizzat beyanlarının alınmadğını, davalıların taksim olmadığı hususunda da hiç bir beyanlarının olmadığını, aksine karşılıklı anlaşma olduğu hususunda tanık beyanlarıyla da desteklendiğini ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, miras taksim, TMK’nın 713/1-2 nci hükümleri ile haricen satış sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedinci fıkrası ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 676 ncı maddesi.
3. Değerlendirme
Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, temyiz edenin sıfatına göre bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı … vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
20.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.