YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/661
KARAR NO : 2023/2093
KARAR TARİHİ : 11.04.2023
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki el atmanın önlenmesi ve ecrmisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince el atmanın önlenmesi yönünden davanın açılmamış sayılmasına, ecrmisil yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı … vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı … vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili; müvekkillerine ait taşınmazda davalıların haksız ve kötü niyetli olarak hurdacılık ve kağıt toplama işi yaptıklarını belirterek el atmanın önlenmesini ve ecrimisil talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı … cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmaza müdahalesinin haksız olmadığını, davacılar ile arasında kira ilişkisi bulunduğunu, davacıların taşınmaz değeri üzerinden eksik harcı yatırmadıklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
2. Davalı … cevap dilekçesi sunmamış, yargılama sırasındaki beyanında, dava konusu yere müdahalede bulunmadığını, Urfa’da ikamet ettiğini, sadece davalı …’in toplamış olduğu hurdaları dava konusu taşınmazdan alıp fabrikalara sattığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda esas ve karar sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazın davacılara ait olduğu, davalılar savunmasında kiracılık ilişkisine dayanmış ise de taraflar arasında herhangi bir kira sözleşmesinin bulunmadığı, davalıların davacılara ait taşınmaza haksız olarak müdahale ettikleri, ecrimisil isteme şartlarının oluştuğu, men’i müdahale davası yönünden eksik harcın tamamlanması için 11.02.2020 tarihli celsede Harçlar Kanunu’nun 30 uncu maddesi gereğince verilen süreye rağmen eksik harcın tamamlanmaması nedeniyle men’i müdahale talebinin işlemden kaldırılmasına karar verildiği, 3 aylık süre geçmesine rağmen yenilenmediğinden men’i müdahale talebinin açılmamış sayılmasına, ecrimisil talebinin kabulü ile 126.000,00 TL ecrimisilin yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacılara veraset ilamındaki hisseleri oranında verilmesine karar verilmiştir.
2. Mahkemece 12.04.2021 tarihli ek karar ile davalı …’in kararı istinaf etmesine rağmen istinaf harcını yatırmadığı, usulüne uygun muhtıranın 20.01.2021 tarihinde tebliğ edildiği ancak davalı … vekili tarafından yasal süre içerisinde istinaf harç ve giderleri yatırılmadığından HMK’nın 344/1 inci maddesi gereğince istinaf isteminden vazgeçmiş sayılmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin kiracılık ilişkisi bulunduğu yönünde hiçbir beyanının bulunmadığını, davalı … bakımından davanın ispat edilemediğini, dosyada delil bulunmadığını belirtmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda esas ve karar sayısı belirtilen kararı ile dava açıldıktan itibaren bir süre ilgili tebligatların davalılara dava konusu taşınmazın adresinde tebliğ edildiği, daha sonra davalıların adresten ayrılmaları nedeniyle davalıların açık adreslerinin tespiti amacıyla yapılan zabıta araştırması sonucunda düzenlenen tutanakta bilgi alınan kişinin davalıları taşınmazın kendisinden önceki kiracıları olarak bildiğini söylediği, mevcut delillere bakıldığında dava konusu taşınmazın hurda depolama alanı olarak kullandığı, bu işyerinin davalı … adına olduğu ancak her iki davalının taşınmazda birlikte faaliyet yürüttükleri, dava açıldıktan sonra taşınmazı terk ettikleri anlaşıldığından her iki davalının taşınmazı kullandıkları, taraflar arasında bu kullanımı haklı kılacak nitelikte yasadan ya da akitten kaynaklanan geçerli bir ilişki olmadığı, 2014 tarihinde Bahçelievler Kaymakamlığı tarafından davalı …’in vaki tecavüzünün men’ine karar verildiği, 2018 tarihli şikayetin ise süre yönünden reddedildiği, bu haliyle davalıların haksız şagil konumunda olduğu gerekçesiyle davalının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı … vekili yukarıda IV-B bölümünde belirtilen sebeplerle kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, el atmanın önlenmesi ve ecrimisil talebine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri ve 190 ıncı maddesi,
2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, “İyiniyetli olmayan zilyet bakımından” başlıklı 995 inci maddesi ve “Mülkiyet hakkının içeriği” başlıklı 683 üncü maddeleri.
3. Değerlendirme
1. 6100 sayılı Kanunun 190 ıncı maddesinin 1 inci fıkrasına göre “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.” Somut olayda haksız işgal nedeniyle elatmanın önlenmesi ve ecrimisil talep edilmiştir. Bu tür davalarda talebin kabul edilebilmesi için öncelikle davacılara ait olduğu belirtilen dava konusu taşınmaza davalılar tarafından haksız elatıldığının duraksamaksızın kanıtlanması gerekir. Davacı taraf dava dilekçesinde tanık deline dayanmıştır. Yargılamanın 12.10.2018 tarihli celsesinde davacı vekiline tanık listesi sunmak üzere süre verilmiş ise de mahkemece sonucu ihtar edilmeden verilen süre usulüne uygun değildir.
2. İlk Derece Mahkemesince davalı …’in kiracılık ilişkisine dayandığını ancak taraflar arasında kira sözleşmesinin bulunmadığından bahisle davalı … yönünden davanın kabulüne karar verilmiş ise de davalı … yargılama sırasındaki savunmasında kira ilişkisine dayanmayıp taşınmazı hiç kullanmadığını belirttiğinden mahkeme gerekçesi doğru değildir. Bölge Adliye Mahkemesince, davalı …’in tebligatları dava konusu taşınmazda tebliğ aldığından bahisle davalı …’in işgal ettiği kabul edilmiş ise de, dava dilekçesi davalı …’in taşınmazda bulunmaması sebebiyle evrak almaya yetkili olduğunu beyan eden …..tarafından tebliğ alınması, cevaba cevap dilekçesinin ise yine davalı …’in taşınmazda bulunmaması sebebiyle evrak almaya yetkili diğer davalı … tarafından alınması usulüne uygun tebligat olmayıp davalı …’in taşınmazı işgal ettiğini göstermez.
3. O halde, davalı … yargılamanın başından itibaren dava konusu taşınmazı kullanmadığını beyan ettiğinden ispat yükü davacıda olup, mahkemece davalının taşınmaza hangi tarihte ve hangi eylemle elatttığını tespit etmesi, bunun için de tanık deliline dayanan davacı tarafa tanık isim ve adreslerini bildirmek üzere usulüne uygun süre vererek keşif mahallinde tanıkları dinlemesi, davalı … tarafından dava konusu taşınmaza elatıldığının tereddüte yer bırakmayacak şekilde tespit edilerek ecrimisile hükmetmesi gerekirken yazılı şekilde eksik araştırmayla karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle,
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda V-C-3 bölümünde belirtilen sebeplerle BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.