Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2022/6509 E. 2023/769 K. 09.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/6509
KARAR NO : 2023/769
KARAR TARİHİ : 09.02.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen mülkiyet hakkına dayalı elatmanın önlenmesi, yıkım davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay 8. Hukuk Dairesince İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili ve davalı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; dava konusu Perşembe ilçesi, Okçulu Mahallesi 112 ada 16 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, davalının kardeşi olduğunu, maliki bulunduğu taşınmaza tecavüz ederek kendisine yol açtığını ve sahibi bulunduğu binaya 3.49 m² müdahale ettiğini, davalının bütün uyarılara rağmen kötü niyetli müdahalesine devam ettiğini, ayrıca davalının kendisinin taşınmazına beton dökmek suretiyle yol yaparak müdahalede bulunduğunu, davalının hem yol yapmak suretiyle hem de binasına yaptığı müdahalesinin önlenmesine, binasının tecavüz ettiği kısmın kâl’ini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı cevap dilekçesinde; davacının her ne kadar kendi yeri ve yoluna tecavüz edildiğini iddia etmiş ise de bu yolu 1997 yılında davacı ile beraber yaptıklarını, söz konusu evine çıkan beton yolun davacı kardeşi tarafından kendisi Aksaray ilindeyken kepçe getirmek suretiyle yıkılarak evine geçişi engellediğini, davacının dilekçesinde kendisinin evinin balkonunun davacının yerine tecavüz edildiğini iddia etse de bu konuyla ilgili Perşembe Cumhuriyet Başsavcılığının 12.05.2014 tarihli ve 2014/174 sayılı Kararı ile kovuşturmaya yer olmadığına şeklinde karar verildiğini, bu nedenlerle davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
İlk Derece Mahkemesinin 21.06.2016 tarih ve 2015/129 Esas, 2016/158 sayılı Kararıyla; davanın kısmen kabulü ile davalının binasının davacının taşınmazına yapmış olduğu 1.22 metrekarelik elatmanın önlenmesine, yıkım isteğinin reddine, yola elatmanın önlenmesi isteminin reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin 21.06.2016 tarihli kararına karşı süresi içinde davacı asil temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 01.02.2021 tarih 2018/10099 Esas, 2021/724 Karar sayılı ilamında; elatmanın önlenmesi ve kâl talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken; yazılı şekilde kâl isteminin reddine karar verilmesi, davalının yola yönelik müdahalesinin men’ine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesi, yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraflar temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle
1. Davalı tarafından tecavüz edilen kısım toplam 3,49 m2 olmasına rağmen müvekkiline ait taşınmazın toplam 1,22 m2’lik kısmına yönelik hüküm kurulduğunu,

2. Raporlar arasındaki çelişkiler giderilmeden eksik incelemeyle hüküm kurulduğunu ileri sürmüştür.

2. Davalı temyiz dilekçesinde özetle
1. Davaya konu edilen yolun kara yollarının uhdesinde olduğunu,

2. Dava konusu yolu ve balkonu davacı ile birlikte yaptıklarını,

3. Bilirkişi raporunun dikkate alınmadığını,

4. Delillerin yanlış değerlendirildiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davanın kabulü kararın eksik incelemeye ve hatalı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası 4721 sayılı Medeni Kanunu’nun 683 üncü maddesi.

3. Değerlendirme
1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekili ve davalı asılın yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

09.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.