Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2022/650 E. 2023/2179 K. 13.04.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/650
KARAR NO : 2023/2179
KARAR TARİHİ : 13.04.2023

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Diyarbakır 4. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki haciz şerhinin terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili, dava dilekçesinde; müvekkilinin davaya konu 1830 ada 1 parseldeki 1 No.lu bağımsız bölüm nitelikli taşınmazı düzenleme şeklindeki satış vaadi sözleşmesi ile 03.10.2016 tarihinde dava dışı şirketten satın aldığını, sözleşmenin tapuya şerh edildiğini, daha sonra açtığı tapu iptali ve tescil davası ile taşınmazı adına tescil ettirdiğini, şerhten sonra 08.03.2017 tarihinde davalı tarafından taşınmaz üzerine kurum haczi uygulandığını, müvekkilinin davalı kuruma herhangi bir borcunun bulunmadığını, haciz uygulamasının haksız olduğunu ve haczin önceki malike ait olduğunu belirterek taşınmaz üzerindeki haciz şerhinin terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili, cevap dilekçesinde; davacı tarafın belirttiği tapu iptali ve tescil davasına ilişkin kararın 2 nci bendinde, taşınmazın üzerindeki haciz ve şerhlerin kaldırılmasının ayrı bir davanın konusu olduğundan bu yönde usulüne uygun taraf gösterilip dava açılmaması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verildiğini ve taşınmaz üzerinde haczin kaldırıldığına dair herhangi bir mahkeme kararı olmaması sebebiyle davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Diyarbakır 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 15.03.2019 tarihli ve 2018/35 Esas, 2019/155 Karar sayılı kararıyla; davanın kabulüne karar karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç
Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin 10.11.2021 tarihli ve 2019/1552 Esas, 2021/1601 Karar sayılı kararıyla; davalı vekilinin istinaf başvurusunun “…davacının taşınmazı satın aldığı satış vaadi sözleşmesinin 05.10.2016 tarihinde tapu kaydına şerh edildiği ve davalı kurum tarafından davaya konu taşınmaz üzerine haciz şerhinin 15.03.2017 tarihinde işlendiği, haczin işlendiği tarihte taşınmaz üzerinde satış vaadi sözleşmesi şerhi bulunduğu, tapu kayıtlarının herkese açık olduğu, dolayısıyla satış vaadi sözleşmesinin şerh edildiği tarihten sonraki takyitler yönünden taşınmazı devralan davacının sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı…” gerekçesiyle esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde, davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı tarafın belirttiği tapu iptali ve tescil davasına ilişkin kararın 2 nci bendinde, taşınmazın üzerindeki haciz ve şerhlerin kaldırılmasının ayrı bir davanın konusu olduğundan bu yönde usulüne uygun taraf gösterilip dava açılmaması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verildiğini,

2. Kurum işleminin yasal ve yerinde olduğunu,

3. Taşınmaz üzerinde haczin kaldırıldığına dair herhangi bir mahkeme kararının bulunmadığını,

4. Müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığından kendisi aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücreti hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, haciz şerhinin terkini istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının hukuka uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenlerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı görülmüştür.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Davalı kurum harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.