Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2022/6409 E. 2023/2975 K. 30.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/6409
KARAR NO : 2023/2975
KARAR TARİHİ : 30.05.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen asıl davada vasiyetnamenin tenfizi, karşı davada vasiyetnamenin iptali davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay 3. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı-karşı davacı vekili tarafından duruşma istemli olarak temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 30.05.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir..

Belli edilen günde gelen olmadı. İş karara bırakıldı. Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde; mirasbırakan …’ın, Banaz Noterliği 17.09.1991 tarih ve …. yevmiye numaralı vasiyetnamesi ile Banaz …, …. Mahallesi 126 ada 1 parsel sayılı taşınmazı müvekkiline vasiyet ettiğini, bu vasiyetnamenin Banaz Sulh Hukuk Mahkemesinin 05.12.2007 tarih ve 2007/469 Esas, 2007/537 Karar sayılı kararı ile açıldığını, davalı … hariç diğer tüm mirasçıların tapu sicil müdürlüğüne giderek vasiyetnameye konu taşınmazdaki hisselerinin tamamını kendisine devrettiklerini ancak davalının bunu kabul etmediğini belirterek, Banaz Noterliğinin 17.09.1991 tarih 4165 yevmiye No.lu vasiyetnamesinin tenfizine ve dava konusu taşınmazın davalı adına olan 3/16 hissesinin adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP
Davalı-karşı davacı …. cevap ve karşı dava dilekçesinde; vasiyetnamenin tenfizine yönelik açılan davayı kabul etmediğini, miras bırakan babasının kendisinden ve diğer kardeşlerinden mal kaçırma amacıyla bu vasiyetnameyi düzenlediğini, babasının davacı kardeşini zenginleştirme çabasında olduğu, dava konusu vasiyetnamenin kendisinin miras hakkını ortadan kaldıran ve mafhuz hisseyi de aşar mahiyette bir hukuki işlem olduğunu ileri sürerek davanın reddini, karşı dava olarak vasiyetnamenin iptalini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 16.12.2014 tarihli ve 2011/204 Esas, 2014/592 Karar sayılı kararıyla; vasiyetnamenin tenfizine yönelik olarak açılan asıl davanın kabulüne, karşı davada vasiyetnamenin iptaline yönelik açılan davada ölüme bağlı tasarrufun iptalini gerektirecek sebeplerin dava konusu vasiyetnamede gerçekleşmediğini vasiyetnamenin öngörülen şekil şartlarına uygun düzenlendiğini, vasiyetnamenin mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla yapılmadığı gerekçesiyle karşı davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin 16.12.2014 tarihli kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı Ummuhan Özdemir temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 23.10.2017 tarihli ve 2016/4679 Esas, 2017/14450 Karar sayılı ilamında;

a. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı-karşı davacının sair temyiz itirazları yerinde olmadığı,

b. Davalı-karşı davacı …..’in diğer temyiz itirazlarına yönelik olarak cevap-karşı dava dilekçesinde “…dava konusu vasiyetnamenin kendisinin miras hakkını ortadan kaldıran ve mafhuz hisseyi de aşar mahiyette bir hukuki işlem olduğu” şeklinde beyanda bulunduğu, bu beyanın tenkis defi niteliğinde olduğu, tarafların tüm delilleri toplanmak suretiyle, tenkis talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesi, yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında karşı dava yönünden Yargıtay ilamı ile davalı-karşı davacının vekilin temyiz itirazlarının yerinde olmadığına karar verildiği gerekçesiyle karşı davanın reddine, tenkise ilişkin yapılan incelemede vasiyetname ile davalı-karşı davacının saklı payına yapılan herhangi bir tecavüz bulunmadığı, murisin yapmış olduğu temlikin serbest tasarruf sınırında kaldığı anlaşıldığı gerekçesiyle tenkis talebinin reddine, asıl dava yönünden davacı …’ın vasiyetnamenin tenfizine yönelik açtığı davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı-karşı davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; mirasbırakanın davaya konu vasiyetnameyi saklı payı zedeleme kastı ile düzenlediğini, mirasbırakana ait taşınmazlarının değerinin düşük hesaplandığını, bilirkişi raporlarının hatalı olduğunu, muvazaalı işlem yönünden inceleme yapılarak davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, Mahkemece eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu ileri sürmüştür.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, asıl davada vasiyetnamenin tenfizi, karşı davada vasiyetnamenin iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 557 inci maddesi, 558 inci maddesi ve 600 üncü maddesi.

3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı-karşı davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Yargıtay duruşma vekalet ücreti takdir edilmesine yer olmadığına,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

30.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.