Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2022/5254 E. 2023/3436 K. 15.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/5254
KARAR NO : 2023/3436
KARAR TARİHİ : 15.06.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen terekeye dahil taşınmazlardan elde edilen gelirden kaynaklan ecrimisil istenmesine ilişkin dava hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda Yargıtay 3. Hukuk Dairesince, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Davacılar vekili tarafından ayrı ayrı verilen 06.11.2014 tarihli dilekçelerle itirazların iptalinin istendiği dava dosyaları, asıl dava dosyası ile birleştirilmiş ve İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl dava hakkında davanın konusuz kalması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına; birleştirilen davalar yönünden ise ayrı ayrı davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı, davacılar vekili ve davalılar vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
1. Asıl davada davacılar vekili, dava dilekçesinde; müvekkillerinin muris ….’ın mirasçılarından olduğunu, muristen geriye 1611 ada 534 parseldeki 22 numaralı bağımsız bölüm, 809 ada 1744 parseldeki 2 numaralı bağımsız bölüm, 1510 ada 715 parsel, 1510 ada 136 parsel, 671 ada 12 parsel ve 5022 parsel sayılı taşınmazların kaldığını, müvekkillerinin öz annelerinin vefatı sonrasında murisin davalılardan … ile evlendiğini, murisin vefatı sebebiyle müvekkillerine kanuni haklarının verilmediğini, adı geçen taşınmazların tamamından davalıların faydalandığını, davalıların bu taşınmazların bir kısmını fiili olarak kullanırken bir kısmının da kira gelirlerinden yararlandıklarını, müvekkillerine bunlardan düşen hakların da verilmediğini ve davalılara 10.04.2007 tarihinde bunun için ihtarname gönderildiğini, bunun karşılığında davalıların müvekkillerinin taleplerini kısmen kabul ettiğini ancak daha sonra müvekkillerine herhangi bir ödemede bulunulmadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 2.500,00 TL’nin hakkın doğduğu murisin vefat tarihi olan 17.11.2006 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.

2. Asıl ve birleştirilen 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/746 Esas sayılı dava dosyasındaki davacılar vekili, tarafların Orhan Balaban’ın mirasçıları olduğunu, muristen intikal eden davaya konu taşınmazların bir bölümünün davalılar tarafından kullanıldığını, diğer bir kısım taşınmazların da kira bedellerinin alındığı halde davacılara paylarının ödenmediğini, bu nedenle davalılar aleyhine icra takibinin yapıldığını ancak davalılar tarafından haksız ve kötü niyetli olarak borca kısmen itiraz edildiğini belirterek itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.

3. Asıl ve birleştirilen 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/3 Esas sayılı dava dosyasındaki davacılar vekili, tarafların murisinin ölümü ile birlikte hem öksüz hem de yetim kalan müvekkillerine kanuni haklarının verilmediğini, terekeye dahil bulunan taşınmazların tamamından davalılar tarafından faydalanıldığını, açılan davalara rağmen taşınmazlardan elde edilen gelirlerden müvekkillerinin haklarına düşen kısımların verilmediğini, 2009-2011 yılları arasındaki kira alacaklarına ilişkin olarak davalıların 2011’den sonra işleyen kiraları da ödemedikleri için Kayseri 2. İcra Müdürlüğünün 2013/9084 Esas sayılı dosyası ile açılan icra takibine yine haksız olarak itiraz ettiklerini, bu nedenlerle davanın kabulü ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalıların haksız itirazın iptali ile %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Asıl ve birleştirilen dava davalıları vekili, davaların reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Kayseri 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 01.04.2010 tarihli ve 2009/297 Esas, 2010/181 Karar sayılı kararıyla; davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde, davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 14.06.2011 tarihli ve 2011/6194 Esas, 2011/10238 Karar sayılı kararında belirtilen; “… davalılardan … ile muris eşi Orhan Balaban’ın evlendikleri 1973 yılından 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı rejiminin, 01.01.2002 tarihinden mal ortaklığı sözleşme tarihi olan 27.12.2002 tarihine kadar edinilmiş mallara katılma rejiminin, 27.12.2002 tarihinden sonra ise “Mal ortaklığı” rejimine dair hükümlerin uygulanmasının gerektiği, 27.12.2002 tarihinden sonra murisin edindiği taşınmazlar yönünden 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 705/2. maddesine göre bunların 1/2 hissesinin davalı eş tarafından tescil işleminden önce kazanılmış olduğu, 4722 sayılı Kanun’un 10/3.maddesi gereğince mal rejimi sözleşmesi ile yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejiminin geriye doğru evlenme tarihine kadar geçerli olacağına ilişkin eşlerin sözleşmede açık beyanlarının da bulunmadığı, ecrimisil davasına konu edilen ve muris tarafından 1976 ve 1994 yılları arasında satın alınan 5 adet taşınmaz ile ilgili olarak davacı çocuklarının yasal miras payı dikkate alınarak sözleşmeden sonra 19.07.2006 tarihinde edinilen taşınmaz yönünden ise mal ortaklığı rejimi hükümlerine göre 1/2 payın davalı …’ın mülkiyetine geçmesi sebebiyle geri kalan 1/2 pay üzerinden davacıların yasal miras payına göre hesaplanması gerektiği ve mahkemece buna yönelik bir araştırmanın yapılması gerektiği…” gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

3. Davacılar vekili tarafından eldeki davanın davalılarına karşı aynı tarihlerde Kayseri 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/746 Esas sayılı dava dosyası ve Kayseri 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/3 Esas sayılı dava dosyası ile icra takiplerine yönelik yapılan itirazların iptaline dair davalar açılmış ve bunlar, asıl dava dosyası ile birleştirilmiştir.

B.İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Kayseri 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 28.01.2021 tarihli ve 2011/536 Esas, 2021/17 Karar sayılı kararı ile konusuz kalan asıl dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına; birleştirilen 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/746 Esas sayılı dava dosyası hakkında, davanın kısmen kabulüne; Birleştirilen 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/3 Esas sayılı dava dosyası hakkında ise davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde, davacılar vekili ve davalılar vekili ayrı ayrı temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri
1. Asıl ve birleştirilen dava davacıları vekili yönünden;
a-İcra takip tarihi itibariyle muaccel olan kira alacaklarına hükmedilmesi gerektiğini,

b-Muaccel hale gelen 1 yıllık kira alacağına da hükmedilmesi gerektiğini,

c-Her bir taşınmazın kira ödemeleri dikkate alınarak karar verilmesi gerektiğini,

d-Son alınan bilirkişi raporunun hatalı olduğunu,

e-Fazla talepte bulunmadıklarını belirterek kararın bozulmasın talep etmiştir.

2. Asıl ve birleştirilen dava davalıları vekili yönünden;

a-Hatalı ve çelişkili bilirkişi raporunu esas alındığını,

b-Mahkemece usuli hataların yapıldığını,

c-Dosyanın yeterince incelenmeden hüküm kurulduğunu,

d-Gerekçeli kararın da hukuka ve usule aykırı olduğunu,

e-Müvekkillerinin hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiğini,

f-Davacıların ecrimisil talep etme hakkı olmadığından asıl dava yönünden karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermek yerine davanın reddine karar verilmesi gerektiğini,

g-Her bir davalı yönünden ecrimisil şartlarının oluşup oluşmadığının araştırılması gerektiğini,

h-Haksız işgal tazminatının döviz üzerinden talep edilmesinin hukuka aykırı olduğunu,

ı-Murisin yaptığı kira sözleşmelerinin tüm mirasçılar için geçerli olduğunu,

i-Tüm taşınmazlar yönünden hiçbir ayrım yapmadan hükmedilen ecrimisillerden müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsilinin hukuka aykırı olduğunu,

j-Birtakım usuli işlemlerin yerine getirilmediğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, asıl dava terekeye dahil taşınmazlardan elde edilen gelirden kaynaklan ecrimisil; birleştirilen davalar ise itirazın iptali istemlerine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri 04.06.1958 gün ve 15/6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ile ecrimisil, haksız işgal tazminatı olarak nitelendirilmiştir. Bu kararın gerekçesinin V. bendinde “işgal tazminatı davalarının hususi bir şekli olan ecrimisil davalarının beş yılda zamanaşımına uğrayacağı esasını benimsemiş bulunan 25.05.1938 tarih ve 29/10 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının halen geçerli” olduğu açıklanmış ve ecrimisil davalarının 743 sayılı Türk Kanunu Medenisinin 908 inci (4721 sayılı Kanununun 995 inci) maddesine dayanan bir tazminat davası olduğu belirtilmiştir.

3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Asıl ve birleştirilen dava davacıları vekili ile asıl ve birleştirilen dava davalıları vekili tarafından ayrı ayrı ileri sürülen ve yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Onama harcı davacıdan peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin davalılara yükletilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

15.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.