Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2022/5136 E. 2023/5623 K. 22.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/5136
KARAR NO : 2023/5623
KARAR TARİHİ : 22.11.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/613 E., 2022/896 K.

HÜKÜM/KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Sarıoğlan Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/149 E., 2022/24 K.

Taraflar arasındaki komşuluk hukukundan kaynaklanan el atmanın önlenmesi ve eski hale getirme davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde; Kayseri ili, Sarıoğlan ilçesi, Bakarcak Mahallesi 270 ada 10 parsel numaralı taşınmazın adına kayıtlı olduğunu, davalının hudut komşusu olup büyükbaş hayvan besiciliği yapması nedeniyle hayvanların pisliklerinin kendi taşınmasının bitişiğine atıldığını, bu yerde sulama yaparken … su birikintisinin kendisine ait taşınmazın temeline geldiğini belirterek elatmanın ve muarazanın önlenmesine ve eski hale getirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; zarar gördüğü iddia edilen duvarın kendisine ait tapulu … kapsamında kaldığını, komşuluk ilişkisi nedeniyle bugüne kadar ses çıkarmadığını belirterek davanın reddi ve karşı dava ile taşımazına yapılan müdahalenin önlenmesini istemiş, yargılama sırasında karşı davanın tefrikine karar verilmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 13.03.2020 havale tarihli inşaat bilirkişisi raporunda davacının taşınmazının davalının taşınmazına müdahalesinin olduğu ve 19.11.2021 havale tarihli şehir planlama uzmanı bilirkişi raporunda ise ahırın konumunun şehircilik ilkeleri ve imar mevzuatı açısından uygun olmadığının belirtildiği, davacının taşınmazının davalının taşınmazına tecavüzlü olduğu gözetilerek duvarları çatlayan ve fayansları kırılan binanın eski hale getirilmesi talebinin reddine, davalının ahırının konumunun şehircilik ilkeleri ve imar mevzuatı açısından uygun olmadığı değerlendirildiğinden davalının kendisine ait Kayseri ili, Sarıoğlan ilçesi, Bakarcak Mahallesi 270 ada 9 parsel sayılı taşınmazda bulunan yapıda hayvan beslemek ve taşınmazına hayvan gübresi dökmek suretiyle davacıya yönelik yapmış olduğu müdahalesinin yapıda hayvan beslemesinin ve taşınmazına hayvan gübresi dökmesinin engellenmesi sureti ile el atmanın önlenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1. Sarıoğlan Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/175 Esas numaralı dosyasıyla müvekkilinin haklı davasının kabul edilerek …’in müvekkiline ait taşınmaza yapı yapmak suretiyle yaptığı müdahalesinin menine ve bu yapının kâl’ine karar verildiğini, bilirkişi raporunda açıkça davacının binasında meydana gelen hasarların tamamının bu yapının müvekkili adına kayıtlı 270 ada 9 parselde kalan kısmında olduğu tespit edildiğini, tüm bu gerçeklerin hiç dikkate alınmadan ve davacının hasar meydana geldiğini iddia ettiği yapı kısmının müvekkiline ait parselde yer aldığı halde yerel mahkemece hatalı ve hukuka aykırı biçimde davacının davasının kabulüne karar verildiğini, oysa ki yerel mahkemenin, müvekkili tarafından açılan 2020/175 Esas numaralı dosyada ise davalarını kabul ederek bu yapının kâl’ine karar verdiğini, her iki kararın aynı anda uygulanabilir olmadığı, aralarında çelişkiler bulunduğunu,

2. Müvekkilinin ailesiyle birlikte … geçim kaynağının hayvancılık olduğunu, davacı tarafın da aynı şekilde geçim kaynağının hayvancılık olduğunu, yerel mahkeme kararının icra edilmesi halinde müvekkilinin haksız yere geçim kaynağından edileceğini ve büyük mağduriyet yaşayacağını, bu bakımdan kararın hakkaniyete de uygun olmadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bilirkişi raporunda davalının taşınmaz üzerinde fiilen yürütülen hayvancılık faaliyetlerinin herhangi bir ruhsata bağlı olmadığı, konut yerleşim alanı içerisinde olması nedeniyle bölgede kötü koku birikmesine neden olduğu, davacının taşınmazına yakın yere hayvan gübresi dökülmesinin komşuların birbirlerine göstermekle yükümlü oldukları olağan katlanma ve hoşgörü sınırını aşan bir … niteliğinde olduğu anlaşılmakla mahkemenin yazılı şekilde karar vermesinde bir hata bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin bu karara yönelik istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 … maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
İstinaf başvuru dilekçesindeki sebeplerle hüküm temyiz edilmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, komşuluk hukukundan kaynaklanan el atmanın önlenmesi ve eski hale getirme istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
TMK’nın m. 683 deki “Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir.” hükmü ile mülkiyet hakkının kanunla toplum yararına kısıtlanabileceği … ilke olarak kabul edilmiştir. Aynı maddenin ikinci fıkrasında, mülkiyet hakkının nasıl korunacağı hükme bağlanmış, 730 ve 737 nci maddeleriyle de taşınmaz malikinin başkalarına zarar vermesinin önlenmesi hedeflenmiştir.

Yapma, kaçınma, katlanma olarak özetlenebilecek bu sınırlamaların önemli bir bölümü TMK’nın “komşu hakkı” başlığı altında, 737 ile 750. maddelerinde düzenlenmiş, 751 ile 761 nci maddelerinde de yine malikin yapması ve katlanması gereken hususlar belirtilmiştir.

Mahkemece yapılacak araştırmalarda somut olayın özelliği, komşu taşınmazların yerleri, nitelikleri, konumları, kullanma amaçları göz önünde tutularak, normal bir insanın hoşgörü ve tahammül sınırlarını aşan bir elatmanın bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir. Davacının sübjektif ve aşırı duyarlılığı ile değil, objektif her normal insanın duyarlılığına göre elatmaya katlanıp katlanamayacağı araştırılmalı; sonuçta katlanılabilir, hoşgörü sınırlarını aşan bir zarar veya el atmanın varlığı tespit edildiği takdirde mülkiyet hakkının … olarak kullanıldığı sonucuna varılmalıdır.

Bilirkişi raporlarında, bir elatma bulunup bulunmadığı, bu elatmanın katlanılabilir sınırlar içerisinde mi kaldığı, yoksa … kullanmanın mı söz konusu olduğu tüm detayları ile açıklanmalı, taraflar arasındaki zorunlu çıkar çatışmalarını denkleştirecek, en … çözüm yolu veya yolları gerekçeli olarak gösterilmelidir. Davacının zararının önlenmesi esas olmakla birlikte, davalıya da en az zarar verecek veya külfet yükleyecek önlem veya önlemler belirtilmeli, davalının yaptığı veya diktiği şeylerin yıkılması veya sökülmesi, yaptığı tesis ve işletmelerin kapatılması, yasaklanması veya başka yere taşınması son çare olarak düşünülmelidir.

Davanın kabulüne karar verilebilmesi için, elatmanın mülkiyet hakkının aşırı ve … kullanılması niteliği taşıması gerekir. Elatma objektif ölçütlere göre hoşgörü ve tahammül sınırları içerisinde kalmakta ise elatmanın önlenmesine karar verilemez. Başka bir anlatımla, … kullanma yoksa hakimin olaya müdahalesi gerekmeyeceğinden davanın reddi gerekir.

… kullanma belirlendiği takdirde elatmanın tamamen ortadan kaldırılması veya tahammül sınırları içerisine çekilebilmesi için ne gibi önlemlerin alınması gerektiği bilirkişiler aracılığı ile tespit edilerek, tarafların yarar ve çıkar dengeleri de gözetilerek bunların en uygununa karar verilmelidir.

Şu husus hemen belirtilmelidir ki, asıl olan, davacının mülkiyet hakkının korunması ve zararına sebebiyet veren durumun ortadan kaldırılmasıdır. Davacının katlanılabilme sınırlarını aşan bir zararı varsa, buna son vermek için davalının yapması gereken masraf davacının zararından daha fazla olsa bile, el atmanın önlenmesine ve eski hale getirmeye karar verilmelidir.

3. Değerlendirme
1. Dosya kapsamı itibariyle davacı ve davalı tarafın taşınmazlarda hayvancılık yaptığı, dosyaya ibraz edilen Belediye Başkanlığının 05.11.2019 tarihli yazı cevabına göre ilçede geçim kaynağının hayvancılık olduğunun anlaşılmasına göre; her ne kadar mahalinde keşif yapılarak, komşuluk hukukuna dayalı el atmanın varlığı tespit edilmiş ise de bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli değildir.

2. İlgili hukuk bölümünde açıklanan hususlar gözönüne alınarak komşuluk hukukuna aykırılığın hangi tedbirlerle giderilebileceğinin hükümde belirtilerek infazı … bir karar verilmesi gerekirken davacının hayvancılık yapmasını men eder şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.11.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.