Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2022/5074 E. 2023/5497 K. 09.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/5074
KARAR NO : 2023/5497
KARAR TARİHİ : 09.11.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/667 E., 2022/849 K.

KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Çanakkale 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2015/401 E., 2019/480 K.

Taraflar arasındaki tapu kaydındaki ipotek şerhlerinin kaldırılması isteminden dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun HMK’nın 353/1-b-1 nci maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacılar; Çanakkale ili, Merkez ilçesi, … Köyü, 3060 parsel sayılı taşınmazda davalılardan VTM Akaryakıt A.Ş. lehine 500.000,00 TL bedelli; diğer davalı … A.Ş. lehine ise 250.000,00 TL bedelli teminat ipoteği konulduğunu, ipoteklerin davalılar tarafından verilecek olan petrol ürün bedeli, nakdi kredi ve doğmuş-doğacak tüm borçların karşılığında teminat olarak kurulduğunu fakat davalılarla arasındaki bayilik sözleşmesinin feshedildiğini ve herhangi bir alacak kalmadığını, buna rağmen ipoteklerin kaldırılmadığını ileri sürerek davalılar lehine kurulmuş olan ipoteklerin kaldırılmasını talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalılardan VTM Akaryakıt Petrol Ürünleri Dağıtım San. ve Tic. A.Ş.; davacı Mutlukent Petrol Ltd. Şti’den hem 59.756,03 TL tutarında mahrum kalınan kâr alacağı, hem de istasyona yapılan iyileştirme-yenileme gideri olarak 13.716,82 TL alacakları bulunduğunu, bu borçlar ödenmedikçe ipoteğin kaldırılamayacağını, ileri sürerek davanın reddini istemiştir.

Davalılardan Oralgaz Sanayi ve Tic. A.Ş.; davacı Mutlukent ile yapılan bayilik sözleşmesi gereğince davacıya herhangi bir mal satılmadığını fakat ipotek masrafı olan 3.440,00 TL’nin kendileri tarafından ödendiğini, bu miktar ödenmediği sürece ipoteğin kaldırılamayacağını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
“…Malatya İcra Müdürlüğünün 2019/2874 Esas sayılı takip dosyasındaki ana para, takip masrafları ve güncel faiz yönünden kapak hesabı yapılması için ilgili İcra Müdürlüğüne müzekkere yazılmış ve gelen cevap doğrultusunda, davacı tarafından bedel depo edilmiştir. Davalılardan birinin artık alacaklı olmadığı anlaşıldığından, diğerinin de mevcut alacağı depo ettirildiğinden, 750.000,00 TL bedelli ipoteğin kaldırılmasında Mahkememizce sakınca görülmemiş ve bu sebeple davacının davası kabul edilerek, ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir, ne var ki dava tarihi olan 27.08.2015 tarihinde davalıların alacaklı oldukları dikkate alındığında, davalılar davanın açılmasına sebebiyet vermediklerinden, davalılar aleyhine yargılama giderlerine ve vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiği…” gerektiği gerekçesiyle; davanın kabulüne, Çanakkale ili, Merkez ilçesi, … Köyü, 3060 parseldeki taşınmaza 06.10.2011 tarihinde 13479 yevmiye numarası ile VTM Akaryakıt Petrol AŞ. lehine 500.000,00 TL bedelle konulmuş, 13486 yevmiye numarası ile Oralgaz Sanayi Ticaret AŞ. lehine 250.000,00 TL bedelle konulmuş ipoteklerin; yargılama sürecinde Oralgaz Sanayi Ticaret A.Ş.’ye olan borcun ödenmiş, VTM Akaryakıt Petrol A.Ş.’ye olan borca yönelik teminat mektubunun ise dosyaya sunulmuş olduğu görülmekle kaldırılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; dava konusu üst sınır (teminat) ipoteğinin, yargılama aşamasında hesaplandıktan sonra borcun ödenmiş ve depo edilmiş olduğunu, davanın açıldığı tarihte kendilerinin haklı olduğunu, dolayısıyla lehlerine yargılama giderine hükmedilmemesi gerektiğini ileri sürerek istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
“…İpotekle teminat altına alınan ana borç, faiz, icra takip giderleri ve taraflarca kararlaştırılan eklentilerden oluşan toplam borç miktarının davacı tarafça ödendiği, dolayısı ile ipoteğin kaldırılması şartlarının oluştuğu anlaşılmıştır.

Davacı taraf, davanın açıldığı tarih itibarı ile haklılık durumunun incelenmesi gerektiğini ve kendilerinin haklı olduğunu, bu nedenle yargılama giderlerinin davalılar üzerinde bırakılması gerektiğini ileri sürmüşse de; istinaf incelemesine konu bu davanın açıldığı 27.08.2015 tarihi itibarı ile davalıların ipotek nedeniyle oluşan alacakları ile fer’ilerinin henüz ödenmemiş olması nedeniyle davanın açıldığı tarih itibariyle davacının haksız olduğu, dolayısı ile yargılama giderlerinin davalılara yükletilmemesinin yerinde olduğu…” gerekçesiyle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b/1 nci maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalılar vekili; (İstinaf kanun yoluna başvurmamıştır.) Açtığımız alacak davasının kesinleşmesi beklenmeyerek hüküm kurulmuş olunduğundan, depo kararı verilirken de nemalandırılması yapılmadığından müvekkil firma alacağı tahsil edilememiş, zira eksik bedelle depo karar verilmiştir. Terkine ilişkin olarak verilen karar da hatalı olmuştur. Firma alacağı 95.722,00 TL olup, depo edilen miktar ile arada oluşan 19.691,00 TL farkın, fek edilen ipotekler nedeniyle müvekkilce nasıl tahsil edileceği bilinememektedir. Mahkemece kurulan hüküm hatalıdır. Açıklanan nedenlerle hükmün bozulması gereklidir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; tapu kaydındaki ipotek şerhlerinin kaldırılması istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı HMK’nın 361 nci maddesi

3. Değerlendirme
1. Bilindiği üzere; 6100 sayılı HMK’nın 361 nci maddesi uyarınca; kural olarak istinaf yoluna başvurmayan taraf temyiz yoluna başvuramaz. Ancak hukuki yararının bulunması halinde temyiz yoluna başvurabilir. Bir başka deyişle, diğer tarafın istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından aleyhine hüküm kurulması halinde temyiz yoluna başvurabilecektir.

Somut olayda; İlk Derece Mahkemesi kararı davalılar vekiline usulüne uygun tebliğ edildiği halde davalılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmadığı, davacının istinaf başvurusunun ise Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda İlk Derece Mahkemesi kararı davalılar yönünden kesinleşmiştir.

2. O halde; davacı vekilinin istinaf başvurusuna ilişkin olarak … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin verdiği karara karşı, istinaf yoluna başvurmayan davalı vekili tarafından temyiz yoluna başvurulamayacağının kabulü gerekir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalılar vekilinin, temyiz dilekçesinin REDDİNE,

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.