YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/4753
KARAR NO : 2023/5144
KARAR TARİHİ : 30.10.2023
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2011/837 E., 2013/46 K.
Taraflar arasında görülen ortaklığın giderilmesi davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı, davalı … vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
6100 … Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3 üncü maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 … Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 432 nci maddesi uyarınca süresinde verilmeyen temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Somut olayda; temyiz isteminde bulunan davalı … vekili, davalının eldeki davadan hiç haberdar olmadığını, yapılan tebligatların usulsüz olduğunu ileri sürerek temyiz isteminin süresinde olduğunu iddia etmiş ise de; yapılan incelemede, dava dilekçesinin davalının kardeşi ve aynı zamanda davacı olan …’a yapıldığı görülmüş, buna karşılık davalı …’un 17.04.2012 tarihli ön inceleme celsesine katılarak, taşınmazın paydaşlar arasında satılmasını kabul ettiğine ilişkin beyanda bulunduğu ancak dava dilekçesi veya duruşma gününün usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin bir beyanda bulunmadığı tespit edilmiştir. Bunun dışında dosyaya sunulan satış protokolü başlıklı 05.12.2012 tarihli belge incelendiğinde; dava konusu taşınmazın satışı ile ilgili eldeki dava bilgilerinin belirtildiği ve tüm taraflarca da bizzat imzalandığı anlaşılmıştır. O halde, davalının davadan haberi olmadığı iddiası yerinde değildir.
Bunun yanısıra, gerekçeli kararın da davalının kardeşi olan …’a tebliğ edilmesi ile karardan haberdar olmadığı ve temyiz … olduğu iddiasının kabul edilmesi mümkün değildir. Şöyle ki; davalıya yargılama sırasında tüm tebligatlar aynı adrese yapılmış olmasına ve davalının öninceleme celsesine katılmasına rağmen tebligatlara herhangi bir itirazı olmadığı ve yeni bir adres bildirimi beyanı olmadığı yukarıda detaylı şekilde açıklanmıştı. Buna göre, mahkemece aynı adrese tebligat yapılması durumunda davalı tarafça, yapılan tebligatların usulsüz olduğunu ileri sürmek iyiniyeli bir davranış olmayacağı gibi davalı …’un tayin ettiği vekil tarafından dosyaya 16.07.2018 tarihinde vekaletname sunulduğu ve karardan haberdar olunduğu da açıktır.
6100 … Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3 üncü maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 … Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 432/4 üncü maddesi ve 01.06.1990 tarihli ve 3/4 … Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince süresinde verilmeyen temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Mahkeme tarafından verilen karar, davalının kardeşine itiraz edilmeyen adreste tebliğ edilmiş, bunun yanında davalı … 16.07.2018 tarihinde dosyaya vekaletname ibraz etmiş olup; temyiz dilekçesinin yasal süresi geçirildikten sonra verildiği anlaşılmıştır.
KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı … vekilinin temyiz dilekçesinin süreden REDDİNE,
Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın mahkemesine gönderilmesine,
30.10.3023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.