Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2022/4691 E. 2023/6015 K. 06.12.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/4691
KARAR NO : 2023/6015
KARAR TARİHİ : 06.12.2023

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1327 E., 2022/1459 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Mersin 9. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/11 E., 2020/7 K.

Taraflar arasındaki vasiyetnamenin iptali, terditli tenkis istemli davada yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; murislerinin 09.12.2009 tarihinde öldüğünü, davacıların murisin yasal mirasçıları olduğunu, murisin vasiyetname ile mirasının tamamını torunu olan davalıya bıraktığını, murisin işlem tarihinde akli melekeleri yerinde olmadığını, davalının murisin yaşlılığından faydalandığını belirterek vasiyetnamenin iptalini, olmadığı takdirde davacıların saklı paylarının ihlâl edilmesi nedeni ile vasiyetnamenin tenkisini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; daha önce davacılar tarafından açılan vasiyetnamenin iptali davasının reddedildiğini, tenkis davasının 1 yıllık hak düşürücü süreye tâbi olduğunu, bu hususun re’sen gözetilmesi ve davanın hak düşürücü süreden reddinin gerektiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davaya konu vasiyetnamenin Mersin 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/47 Esas sayılı dosyasında okunduğu, kararın 30.07.2010 tarihinde kesinleştiği, ardından davacıların Mersin 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/259 Esas sayılı dosyasında vasiyetnamenin iptaline yönelik dava açtıkları, dolayısıyla da davacıların vasiyetnameden ve vasiyetnamedeki tasarruftan o tarihlerde haberdar oldukları, buna rağmen bu davayı 1 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açtıkları gerekçesiyle davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; vasiyetnamenin tenkisi davasının 1 yıllık süreye değil 10 yıllık dava açma süresine tâbi olduğunu, davanın süresinde açıldığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava dosyaları incelendiğinde davacıların vasiyetnameyi en geç vasiyetnamenin iptaline yönelik açtıkları Mersin 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/259 Esas sayılı dosyasının dava tarihi olan 22.04.2010 tarihinde öğrenmiş oldukları, söz konusu dava dilekçesinde taşınmazı toruna bıraktığını belirttiklerini, bu hâliyle saklı paylarının zedelendiğini öğrendikleri tarihin de bu tarih olduğunun anlaşıldığı, buna göre vasiyetnamenin öğrenme tarihi ile iptali davasının açıldığı tarih arasında bir yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği, davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı yan bulunmadığı gerekçeleriyle davacılar vekilinin istinaf başvuru talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; Mahkemece 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 571 inci maddesinin hatalı yorumlandığını, vasiyetnamenin iptalinin 1 yıllık hak düşürücü süreye tâbi olsa da terditli tenkis talepleri yönünden 1 yıllık sürenin uygulanamayacağını, 10 yıllık süreye tâbi olduğunu, tenkis taleplerinin incelenmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, vasiyetnamenin iptali, terditli tenkis istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 559 ve 571 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 559 uncu maddesi uyarınca vasiyetnamenin iptali davası açma hakkı, davacının tasarrufu, iptal sebebini ve kendisinin hak sahibi olduğunu öğrendiği tarihten başlayarak bir yıl ve her hâlde vasiyetnamelerde açılma tarihinin, diğer tasarruflarda mirasın geçmesi tarihinin üzerinden, iyi niyetli davalılara karşı on yıl, iyi niyetli olmayan davalılara karşı yirmi yıl geçmekle düşer. Yine aynı Kanun’un 571 inci maddesine göre tenkis davası açma hakkı, mirasçıların saklı paylarının zedelendiğini öğrendikleri tarihten başlayarak bir yıl ve her hâlde vasiyetnamelerde açılma tarihinin, diğer tasarruflarda mirasın açılması tarihinin üzerinden on yıl geçmekle düşer.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre karar usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine; kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,06.12.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.