Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2022/4500 E. 2023/5307 K. 02.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/4500
KARAR NO : 2023/5307
KARAR TARİHİ : 02.11.2023

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/885 E., 2022/745 K.

KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Çorum 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/272 E., 2021/308 K.

Taraflar arasındaki tapu kaydındaki haciz şerhinin terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili ve davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun HMK’nın 353/1-b-1 … maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacılar vekili, dava konusu 2405 ada, 23 parsel sayılı taşınmaz kaydındaki “12180/1362800 hisse … kızı … … ile … kızı …’a mükerrer satılmıştır” ibareleri ile şerhedilmiş 22.12.1997 tarih 10054 yevmiye numaralı beyanın tapu kaydından terkinini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili; açılan davanın hukuki dayanaktan yoksun ve mesnetsiz olduğunu, reddinin gerektiğini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
“Çorum ili, Merkez ilçesi, … Mahallesi, 582 ada, 33 parselde … oğlu … …’nın 12180/1362800 hissesinin tamamımının 25.09.1978 tarih 4463 yevmiye nolu işlem ile … oğlu … …’e satıldığı, … …’in ise bu hissesini 25.10.1985 tarih 6050 yevmiyeli işlem ile … kızı … …’a sattığı, … …’nın 25.09.1978 tarih 4463 yevmiyeli satış işleminde 12180/1362800 hissesi tapu kütüğünde terkin edilmediğinden, mükerrerlik oluştuğu, 28.01.1988 tarih 599 yevmiyeli intikal ve satış işlemi ile … …’nın mirasçılarına intikal olduğu ve mirasçıların, … oğlu … …’a bu hisseyi mükerrer olarak sattıkları, … …’ın almış olduğu 12180/1362800 hissenin 24.06.1988 tarih 4195 yevmiyeli satış işlem ile … Kızı …’a satıldığı, 582 ada 33 parselin 22.12.1997 tarih 10054 yevmiyeli imar uygulaması ile imara alınarak … kızı …’in 12180/ 1362800 hissesinin imar ile oluşan 2400 ada 486 parsel sayılı taşınmaza düzenleme ortaklık payı kesilmek suretiyle gittiği, mükerrer satışın olduğuna dair taşınmazın beyanlar hanesine de imar uygulaması yevmiye numarasıyla işlendiği, çeşitli tarih ve yevmiyeli işlemler ile tedavüller gördüğü, 05.07.2012 tarih ve 16060 yevmiyeli satış işlemi esnasında da mükerrer satışa ilişkin beyanın da terkin edildiği, akabinde kat irtifakı kurulmak suretiyle muhtelif bağımsız bölümlerin oluştuğu, 582 ada, 33 parseldeki … …’ın ilk satıştan gelen hissesinin aynı imar uygulaması ile 2405 ada 3 parsele gittiği, mükerrer satış beyanın da bu parselin beyanlar hanesine işlenmemesi gerekirken sehven işlendiği, bu nedenle 2405 ada 3, 4 ve 5 parsellerin tevhit sonucu dava konusu 2405 ada 23 parsel olduğu ve mükerrer satışa ait beyanın da bu parsele taşındığı, muhtelif tedavüller gördüğü, … …’ın mükerrer beyan olan hissesinin mirasçılarına intikal ettiği, akabinde kat irtifakı kurulmak suretiyle … oluşan bağımsız bölümlere de aktarıldığı anlaşıldığından, …’ın kendi adına kayıtlı bağımsız bölüm üzerindeki şerhin terkinine; … adına kayıtlı taşınmazda şerh bulunmadığından açtığı davanın husumet nedeniyle reddine, davacıların diğer bağımsız bölümlerdeki şerhin terkini istemi yönünden ise söz konusu taşınmazlarda malik olmadıklarından bu taşınmazlara yönelik istemlerinin husumet nedeniyle reddine…” karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ve davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; istinaf mahkemesi kararı gereğince şerh lehtarının davalı olarak davada yer alması zorunlu olduğundan şerh lehtarı … … ve …’ın davaya dahil edildiğini, … Kızı … …’ın ise müvekkillerin annesi olup, 30.01.2019 tarihinde vefat ettiğini, geriye mirasçılar olarak davacılar … ve …’ın kaldığını, bu sebeple hem … hem de …’in bu davanın tarafı olduklarını, şerhin kaldırılmasında … … mirasçısı …’ın menfaati bulunduğundan … için de davanın kabulü gerektiğini ileri sürerek istinaf başvurusunda bulunmuştur.

Davalı … vekili; yerel mahkemece verilmiş olan kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, tashih davası açmak için zamanaşımı süresinin geçtiğini, dava konusu taşınmazın mülkiyetinin 634 sayılı Yasa hükümleri gereğince kat irtifakı kurulduğunu, 2405 ada 23 parsel, 2405 ada 3, 4 ve 5 parsellerin tahidi sonucu oluşmuş, 3 No.lu taşınmazın beyanlar hanesinde bulunan mükerrer satış şerhinin imar uygulamasına giren 582 ada 33 parsele 22.10.1997 tarih, 10054 yevmiyeli imar uygulaması ile işlendiğini, davalının birden fazla olması nedeniyle yargılama gideri ve vekalet ücretinden birlikte sorumlu olması gerektiğini, gerekçeli kararın hüküm fıkrasının sekizinci bendinde vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı idareye ödenmesi şeklinde yazılması gerektiğini ileri sürerek; istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
“…Dosya içeriğine, toplanan delillere, davacı …’ın bağımsız bölümü üzerinde şerh bulunmamakla bu davacı açısından aktif husumetten ret kararının doğru olmasına, taşınmaz üzerindeki şerhin bulunma nedeninin 18.02.2021 tarihli tapu müzekkere cevabına göre tapunun kusurundan kaynaklanmakla yargılama giderlerinin sadece davalı tapudan alınmasının hukuka uygun olduğuna, kararın 8 nolu fıkrasında yapılan maddi hatanın her zaman yerel mahkemece düzeltilebilecek olmasına, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve delillerin taktirinde ve değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde ve hükmün fer’ilerinde usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmadığı …” gerekçesiyle; davacılar vekilinin ve davalı kurum vekilinin istinaf başvurularının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 … maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ve davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesindeki aynı başvuru nedenleriyle hükmü temyiz etmiştir.

Davalı Hazine vekili; istinaf dilekçesindeki aynı başvuru nedenleriyle hükmü temyiz etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; tapu kaydındaki haciz şerhinin terkini istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 … maddeleri, İcra ve İflas Kanunu’nun 28 … maddesi, Türk Medeni Kanunu’nun 1009, 1010, 1023 üncü maddesi, Tapu Sicili Tüzüğünün şerhler ve beyanların taşınmasına ilişkin 64 üncü maddesi.

1. Türk Medeni Kanununun 1012 nci ve Tapu Sicil Tüzüğünün 60 ila 64 üncü maddelerinde yedi bölüm olarak düzenlenen “Beyanlar” gerek tescillerden, gerekse şerhlerden farklıdır. Kütüğün beyanlar hanesine işlenen kayıt, kural olarak ne bir ayni hak ihdas eder, ne de şahsi bir hakkı güçlendirmeye yarar. Beyanların fonksiyonu, gayrimenkulle ilgili bazı fiili veya hukuki durumlara ya da zaten mevcut bulunan bazı haklara aleniyet sağlamaktan ibarettir.

2.“Beyanlar” başlıklı 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 1012 nci maddesi hükmü “Bir taşınmazın eklentileri, malikin istemi üzerine kütükteki beyanlar sütununa yazılır. Bu kaydın terkini, kütükte hak sahibi görünen bütün ilgililerin rızasına bağlıdır. Taşınmaz mülkiyetine ilişkin kamu hukuku kısıtlamalarının beyanlar sütununa yazılması ve bu sütuna yazılabilecek diğer hususlar tüzükle belirlenir. … kanun hükümleri saklıdır.” şeklindedir. Yasa’nın sözü edilen bu hükmü uyarınca genellikle tapu kütüğüne yazılarak alenileştirilmesinde fayda umulan hukuki ilişki ve fiili durum şeklinde tarif edilen her beyanın tapu kütüğünün beyanlar hanesinde gösterebilme olanağı yoktur. Başka bir anlatımla, tapu kütüğünün beyanlar hanesine “beyanda” bulunulabilmesi için ya Türk Medeni Kanununda bir hüküm olması veya … kanunlarda bu konuda bir hükme yer verilmesi, yahut Tapu Sicil Tüzüğünde bir düzenleme yapılmış olması gerekir.

3. Değerlendirme
1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 … maddesinde yer … sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile Bölge Adliye Mahkemesi kararında belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup özellikle, İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesince kanunun somut olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği anlaşıldığından, istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiş, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmamıştır.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 … maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Harçlar Kanununun 13/j maddesi gereğince Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davacıya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.11.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.