Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2022/3721 E. 2023/5456 K. 09.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/3721
KARAR NO : 2023/5456
KARAR TARİHİ : 09.11.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1764 E., 2022/508 K.

KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Orhangazi 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/27 E., 2020/322 K.

Taraflar arasındaki vasiyetnamenin iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; muris … …’nin 02/06/2006 tarihinde vefat ettiğini, muris tarafından Orhangazi Noterliğinde 26/11/1999 tarih ve 17120 yevmiye numarası ile düzenlenen vasiyetnamenin Orhangazi Sulh Hukuk Mahkemesinin 24/11/2006 tarih ve 2006/34 E – 2006/674 K. Esas No : 2022/3721

sayılı ilamı ile açılarak okunduğunu, söz konusu vasiyetnamenin hukuka aykırı olup iptali gerektiğini, davaya konu vasiyetnamede OHAL ile kapatılan vakıf lehine bir takım hisse ve haklar bırakıldığını, ancak bu hakların ediniminin şarta bağlandığını, şartlar yerine getirilmediğinden ve yerine getirilmesi de imkansız olduğundan vasiyetnamenin iptalini talep ettiklerini, vasiyetnamede geçen şartın soyut olarak ifade edildiğini ve gerçekleşmesinin de muhtemel olmadığını, vasiyetnamenin şeklen de geçersiz olduğunu, tanık olarak gösterilen …’ın mirasbırakanın alt soyu olduğunu, vasiyetnamelerde tanık sıfatıyla yer alamayacağını beyan ederek Orhangazi Noterliğinin 26/11/1999 tarih ve 17120 yevmiye numaralı vasiyetnamesinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; davalı vakfın Kanun Hükmünde Kararname ile kapatıldığını, dava şartının bulunmadığını, davanın yasal süresinde açılmadığını, vasiyetnamenin Orhangazi Sulh Hukuk Mahkemesinde açılıp okunma tarihinin 24/11/2006 olduğunu, vasiyetnamenin iptali davasının davacının tasarrufu, iptal sebebini ve kendisinin hak sahibi olduğunu öğrendiği tarihten başlayarak 1 yıl içinde açılması gerektiğini, diğer iptal nedenlerinin de gerçeği yansıtmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu vasiyetnamenin 24/11/2006 tarihinde açılıp okunduğu, vasiyetnamenin iptali davasının ise 12/05/2017 tarihinde açıldığı, böylece 4721 sayılı Kanunun 559 ve 571. maddeleri uyarınca 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde davanın açılmadığı, belirtilen maddeler uyarıca dava açma hakkının, iptal için davacıların tasarrufu, iptal sebebini ve kendisinin hak sahibi olduğunu öğrendiği tarihten başlayarak bir yıl ve her hâlde vasiyetnamelerde açılma tarihinin üzerinden on yıl geçmekle düşeceği, mirasçıların süresinde dava açmadığı anlaşılmış olduğundan davanın hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeni ile reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacılardan bir kısmının … zamandır yurt dışında ikamet etmesine rağmen vasiyetnamenin açılması tebligatlarının yurt içindeki adreslerine yapıldığını, bu tebligatların geçerli kabul edilerek sürelerin başlatılmasının hatalı olduğunu, zira yasada belirtildiği üzere zamanaşımı süresinin öğrenme tarihinden itibaren başladığını, mahkemece vasiyetnamenin usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği araştırılmaksızın karar verilmesinin hatalı olduğunu, sürenin iptal sebebini öğrenme tarihinden itibaren 10 yıl olduğunu, dolayısıyla iptal sebebi olan vasiyetçinin kızının tanık olarak bulunduğu hususunun mirasçılar tarafından öğrenildiği tarihten itibaren zamanaşımı süresinin işlemeye başlaması gerektiğini, bu nedenle; vasiyetnamenin tebliğinde tanık olarak …’ın bulunup bulunmadığı araştırılmaksızın, tebligatın usulüne uygun olup olmadığına bakılmaksızın salt dava açma tarihi nazara alınarak süre yönünden davanın reddedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, yerel mahkemece öncelikle vasiyetnamenin açıldığının tüm ilgililere usulüne uygun olarak tebliğ edilip edilmediği ile Esas No : 2022/3721

davacıların iptal sebebini öğrenme zamanlarının araştırılması gerektiğini, diğer yandan davaya konu vasiyetname şarta bağlanmış olduğundan bu şartın yerine getirilmemesi sebebi ile vasiyetnamenin geçerliliğinden söz edilemeyeceğini, kötü niyetli davalılara karşı hak düşürücü sürenin 20 yıl olduğunu, yerel mahkemece bu husus gözetilmeden karar verilmesinin hatalı olduğunu, belirterek hükmün kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu vasiyetnamenin Orhangazi Sulh Hukuk Mahkemesinin 2006/34 Esas 2006/674 Karar sayılı dosyası ile açıldığı, vasiyetnamenin iptalini talep eden dosya davacılarının vasiyetnamenin açılmasına ilişkin bu dosyada vekil ile temsil edildikleri, anılan dosyada usulüne uygun tebligat yapılmadığı belirtilen davalı …’nın ise vasiyetnamenin açılması dosyasında 24/11/2006 tarihli celseye katıldığı, vasiyetnamenin okunduğu ve “bir diyeceğimiz yoktur” şeklinde beyanda bulunduğu, bu itibarla vasiyetname ve içeriğinden haberdar olduğu, vasiyetnamenin açılması dosyasında davacı … vekil ile temsil edilmeyip tebligat çıkartılmış ise de davacı …’ın vasiyetnamenin tenfizine ilişkin açılan Orhangazi 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/867 Esas sayılı dosyasında taraf olduğundan vasiyetnameden ve vasiyetnamenin içeriğinden haberdar olduğu, işbu davanın ise öğrenme tarihinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 12.05.2017 tarihinde açıldığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrarlamıştır.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, vasiyetnamenin iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 371 … maddesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 557 …, 558 … ve 559 uncu maddeleri.

3. Değerlendirme
1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 … maddesinde yer … sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte Esas No : 2022/3721

görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle,
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 … maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.11.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.