Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2022/3704 E. 2023/4907 K. 19.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/3704
KARAR NO : 2023/4907
KARAR TARİHİ : 19.10.2023

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1063 E., 2022/459 K.
KARAR : İstinaf talebinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, el atmanın önlenmesi yönünden karar verilmesine yer olmadığına ve ecrmisil talebi yönünden davanın kabulüne
İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 11. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/288 E., 2021/57 K.

Taraflar arasındaki el atmanın önlenmesi ve ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın el atmanın önlenmesi talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil talebi yönünden kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf talebinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, el atmanın önlenmesi yönünden karar verilmesine yer olmadığına ve ecrmisil talebi yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili; tarafların boşandığını, boşanma kararının 10.09.2019 tarihinde kesinleştiğini, davacının dava konusu bağımsız bölümü 3 üncü kişiye sattığını, davalının dava konusu bağımsız bölümün aile konutu olduğu iddiası ile tapu iptali ve tescil istemi ile Antalya 5. Aile Mahkemesinin 2016/1003 Esas … dosyası ile açtığı davanın kabul edilerek anılan taşınmazın tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline karar verildiğini, taraflar arasındaki boşanma davasının kesinleşmesi sonrası davalıya el atmayı sonlandırması ve ecrimisil istemli ihtarname gönderildiğini, davalı tarafça ihtarnameye olumsuz cevap verildiğini, davalının mülkiyeti davacıya ait olan dava konusu bağımsız bölümde oturmaya devam ettiğini belirterek davalının dava konusu taşınmaza haksız müdahalesinin önlenmesini ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla boşanma kararının kesinleşme tarihinden itibaren aylık 3.000,00 TL (dava dilekçesinde ecrimisil talebi yönünden dava değeri 6.000,00 TL gösterildi) olmak üzere ecrimisil bedelinin yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili; taraflar arasında dava konusu taşınmaz ile ilgili katkı payı alacağına ilişkin davanın derdest olduğunu, anılan davanın bekletici mesele yapılması gerektiğini, zamanaşımı itirazının bulunduğunu, davacının ihtarname gönderdiği tarihte kayden malik olmadığını, davalının dava konusu bağımsız bölümde tarafların müşterek çocuğu ile birlikte ikamet ettiğini belirterek davanın usul ve esastan reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesi yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında özetle; “…tarafların Antalya 4. Aile Mahkemesinin 2016/938 Esas ve 2018/496 Karar … kararı ile boşandıkları, kararın 10.09.2019 tarihinde kesinleştiği, dava konusu taşınmazda davalının ikamet ettiği iddiasıyla eldeki davanın açıldığı, keşif tarihi itibariyle davalının taşınmazı boşaltmış olduğunun tespit edildiği, mülk bilirkişisinin ecrimisil nedeniyle hesaplama yaptığı, raporun gerekçeli ve denetime elverişli olduğu, bu haliyle hükme esas alınabilir nitelikte bulunduğu, rapora bedel yönüyle itirazların soyut nitelikte olması nedeniyle reddine karar verildiği, davanın sübut bulduğu kanaatiyle el atmanın önlenmesi davasında davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil yönünden ise her ne kadar bilirkişi raporunda 6.347,00 TL olarak hesaplanmış ise de taleple bağlı kalınarak 6.000,00 TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.” gerekçesiyle el atmanın önlenmesi talebi yönünden konusuz kalan davada karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil talebi yönünden taleple bağlı kalınarak, 6.000,00 TL’nin her bir dönem sonundan itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuran
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili, el atmanın önlenmesi talebi yönünden müvekkili lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu iddia ederek belirtilen hususta hükmün düzeltilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesi yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında “… el atmanın önlenmesi davası ön inceleme tutanağının düzenlenmesinden sonra keşif tarihi itibari ile konusuz kaldığının anlaşıldığı, el atmanın önlenmesi davası bakımından davacı taraf lehine nispi değer üzerinden vekalet ücretine hükmedilmemiş olmasının doğru olmadığı, davacı vekilinin bu konudaki istinaf başvuru sebeplerinin yerinde olduğu, İlk Derece Mahkemesi kararının bu yönüyle usul ve yasaya aykırı olduğu, ancak bu aykırılığın düzeltilebilecek bir husus olarak kabul edildiği” gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına, el atmanın önlenmesi talebi yönünden konusuz kalan davada karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil talebi yönünden taleple bağlı kalınarak, 6.000,00 TL’nin her bir dönem sonundan itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili, davacının dava konusu bağımsız bölümün davalı tarafından boşaltıldığını bildiği ve davacı yana bu hususta süre verilmediği halde kötüniyetle tamamlama harcı yatırdığını, bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın boş olduğunun belirtildiğini, müvekkili tarafından davacıya gönderilen 23.07.2020 tarihli ihbarname ile dava konusu bağımsız bölümün anahtarının iade edildiğini, İlk Derece Mahkemesinin davacı lehine maktu vekalet ücretine hükmetmesinin doğru olduğunu, vekalet ücreti yönünden verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu iddia ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, mülkiyet hakkına dayalı el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1.6100 … Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 … Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4721 … … Medeni Kanunu’nun (TMK) 683 ve devamı maddeleri.

3. Gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, hak sahibinin hak sahibi olmayan zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarihli 22/4 … İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden … normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir. (YHGK’nin 25.02.2004 tarihli ve 2004/1-120-96 … kararı)

3. Değerlendirme
1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 … Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 … Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.10.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.