YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/3629
KARAR NO : 2023/689
KARAR TARİHİ : 07.02.2023
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil ile tazminat, ikinci kademede tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulüne, kararın kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşmalı temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usûl eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 07.02.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir..
Belli edilen günde temyiz eden davacı adına gelen olmadı. Karşı taraftan davalılardan … vekili Av. … Erişir geldi. Başkaca gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, davacı vekili Av. …’in mazaret dilekçesinin reddine karar verildikten sonra gelenin sözlü açıklaması dinlendi. İşin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen 07.02.2023 gününde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı şirket arasında dava konusu 757 parsel sayılı taşınmazda kayıtlı A-29 numaralı bağımsız bölümün satışı hususunda 16.09.2014 tarihli harici satış sözleşmesi düzenlendiğini, sözleşmeye göre teslim tarihinin 30.06.2015 olduğunu, satış bedeli olan 480.000 USD’nin müvekkili tarafından ödendiğini, taşınmazda kat irtifakının 14.12.2015 tarihinde kurulduğunu, davalı şirketin dava konusu bağımsız bölümü müvekkiline devretmediği gibi muvazaalı olarak 06.03.2016 tarihinde diğer davalıya tapuda devrettiğini belirterek, dava konusu taşınmazın müvekkili adına tesciline, sözleşmede kararlaştırılan cezai şart ile yoksun kalınan kâr kapsamında kira kaybının faiziyle birlikte tazminine; mümkün olmaması halinde ödenen 480.000 USD satış bedelinin, 30.06.2015 tarihinden itibaren kira kaybının, sözleşmede kararlaştırılan cezai şartın, bağımsız bölümün teslim tarihinden dava tarihine kadar aynı bölgede benzer nitelikteki bir taşınmazın değer artış bedelinin faiziyle birlikte tazminine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı … vekili cevap dilekçesinde; resmi şekilde yapılmayan sözleşmenin geçersiz olduğunu, muvazaa söz konusu olmadığını, taşınmazın davalının eşi tarafından 04.03.2016 tarihinde 200.000 USD ödenerek satın alındığını, kalanın da inşaatın devamı sırasında ödendiğini, taşınmazın tasarruf amacıyla satın alındığını, davacı ile davalı şirket arasında gizli anlaşma olduğunu beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
2.Davalı şirket temsilcisi, dava konusu bağımsız bölümü davacıya teslim ettiğini, davacının taşınmazda oturduğunu, ancak yağış nedeniyle istinat duvarı çökünce davacının tedirgin olduğunu ve davacı ile A-2 numaralı bağımsız bölümün verilmesi hususunda sözlü olarak anlaştıklarını, bunun üzerine de dava konusu daireyi diğer davalıya sattığını, bu satışa davacının onayının olduğunu, A-2 numaralı bağımsız bölümü devretmeye hazır olduğunu beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 16.09.2014 tarihli harici sözleşmenin geçersiz olduğu, tarafların verdiklerini sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca geri isteyebilecekleri, tapu iptali ve tescil talebinin kabul edilemeyeceği, 480.000 USD’nin alım gücüne uyarlanmasına gerek olmadığı, tapuda taşınmazın devir borcu yönünden davalı …’in aktif husumet ehliyeti olmadığı gerekçesiyle; davanın kabulüne davacı tarafından ödenen 480.000 USD’nin dava tarihinden itibaren devlet bankalarınca vadeli amerikan dolarına uygulanan en yüksek faizi ile birlikte fiili ödeme tarihindeki Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası efektif satış kuru karşılığı üzerinden davalı F.C.C. Fıçıcıgil İnşaat ve Turizm Sanayi Ticaret Limited Şirketinden tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, tapu iptali ve tescil talebinin reddine, davalı … yönünden davanın husumet ehliyeti olmadığından reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davalı …’e yapılan devrin muvazaalı olduğunu, tapu iptali ve tescil talebi ile cezai şart ve geç teslime ilişkin tazminat taleplerinin kabul edilmesi gerektiğini, İlk Derece Mahkemesince verilen ilk kararda tapu iptali ve tescil talebinin kabul edildiği ve Bölge Adliye Mahkemesince verilen ilk karardan sonra dosyaya yeni delil girmediği halde istinaf istemine konu kararda satış bedelinin tazminine karar verilmesinin hatalı olduğunu beyan ederek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dayanılan harici satış sözleşmesinin geçerli olduğu, davalıların el ve işbirliği içerisinde davacıyı zararlandırma kastıyla hareket ettiklerinin ispatlanamadığı, davacının geçerli sözleşmedeki ifa imkansızlığı nedeniyle ödediği bedeli aynen veya rayiç değerini talep edebileceği, davacının aynen ifa olanağı kalmadığından gecikme tazminatı talep edemeyeceği gerekçesiyle; davanın kabulüne davacı tarafından ödenen 480.000 USD’nin dava tarihinden itibaren devlet bankalarınca vadeli amerikan dolarına uygulanan en yüksek faizi ile birlikte fiili ödeme tarihindeki Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası efektif satış kuru karşılığı üzerinden davalı F.C.C. Fıçıcıgil İnşaat ve Turizm Sanayi Ticaret Limited Şirketinden tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, tapu iptali ve tescil talebinin reddine, davalı … yönünden davanın husumet ehliyeti olmadığından reddine, karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; davalı …’e yapılan devrin muvazaalı olduğunun ispatlandığını, İlk Derece Mahkemesinin kararından dönmesine ve karar değişikliğini hukuka uygun kılacak herhangi bir delilin dosyaya eklenmediğini, geç teslime ilişkin tazminata da hükmedilmesi gerektiğini, cezai şartın ve geç teslimden kaynaklanan mahrum kalınan kârın da hesap edilerek tahsiline karar verilmesi gerektiğini beyan ederek ve re’sen gözetilecek sebeplerle kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, yüklenici ve arsa sahibi sıfatı birleştirilen davalıdan satın almaya ve muvazaaya dayanan tapu iptali ve tescil ile tazminat, ikinci kademede tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usûl ve Kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Davacı tüketici harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığna,
Yargıtay duruşma vekalet ücreti 8.400,00 TL’nin davacıdan alınarak davalı …’e verilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.02.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.