YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/3570
KARAR NO : 2023/4551
KARAR TARİHİ : 09.10.2023
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1185 E., 2022/416 K.
KARAR : Davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın tümden reddine
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bursa 9. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/1204 E., 2021/148 K.
Taraflar arasındaki muhdesat aidiyetinin tespiti olmazsa tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın muhdesat aidiyetinin tespiti yönünden reddine, tazminat yönünden kabulüne karar verilmiştir.
Kararın, davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın tümden reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının, davacı müvekkilinin öz babası olduğunu, tarafların arsa hisselerini ailece satın aldıklarını, Bursa ili, Osmangazi ilçesi, … Mahallesi, 6400 ada 388 parsel … taşınmaz üzerinde 4 katlı bina inşa edildiğini, binanın arsasının alımında davacının Bulgaristan’daki evinin satıldığını ve eşinin ziynet eşyalarının bozdurulduğunu, taşınmazın kaydının aile büyüğü olması nedeniyle babası adına yaptırıldığını, binadaki zemin kat ve diğer 2 katın bütün aile fertlerinin katkısı ile yapıldığını, 3. kattaki 4 No.lu dairenin tamamının davacı tarafından yaptırıldığını, dava konusu olan 4 No.lu dairenin inşasında diğer aile fertlerinin katkısının olmadığını, zemin katta bulunan iki dükkanın aile fertleri arasında bölüşülerek davacıya verildiğini belirterek; taşınmaz üzerinde inşa edilen binanın zemin katında yer alan “Dönerci dükkanı ve kasap olarak kullanılan” dükkanın apartman girişine bitişik olan kısmı ile binanın zemin + 3. katında yer alan 4 No.lu dairenin davacı adına muhdesatının tespitine, ıslah dilekçesi ile muhdesatın aidiyetinin tespitine karar verilmemesi halinde rayiç bedellerinin tahsiline karar verilmesi talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava şartı bulunmayan davanın öncelikle usulden reddini, mahkeme aksi kanaatteyse davacı tarafın muhdesat üzerinde hiçbir maddi katkısı bulunmadığının tespitiyle davanın esastan reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tapuda paydaş olmayan üçüncü kişinin, kamulaştırma bedel tespit ve tescil, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat ve kentsel dönüşüm nedeniyle açılacak davalar hariç, muhdesatın aidiyetinin tespiti davası açmasında hukuki yararı olmadığından davacının terditli birinci talebi olan muhdesatın aidiyetinin tespiti davasının hukuki yarar dava şartı yokluğundan usulden reddine, tazminat talebi yönünden yapılan incelemede ise; davacı tarafından dosyaya sunulan delillerden üçüncü katta bulunan daireyi davacının yaptırmış olduğu sabit olmakla, davalı bu daire nedeniyle sebepsiz zenginleştiğinden, bu dairenin rayiç bedeli olan 280.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, zemin kattaki dükkanların, davacı tarafından kendisine ait olmak üzere yaptırıldığı ispat edilemediğinden bu taşınmazlara yönelik tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ile davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın ortak mülkiyete konu olmadığını, taşınmazın tapuda davalı baba adına kayıtlı olduğunu, dosyaya sunmuş oldukları deliller ve dinlenen tanık beyanlarına göre dava açmakta hukuki yararlarının bulunduğunu, yine bahsi geçen deliller nazara alındığında dava konusu olan 4 No.lu dairenin tamamının davacı tarafından inşa edildiğini, dava konusu olup zemin katta bulunan dükkanlar hakkında da davanın kabulünün gerektiğini, dava dosyasına sunulan deliller ve tanık ifadelerinin de haklılıklarını kanıtladığını, yeniden keşif ve bilirkişi incelemesi taleplerinin reddedildiğini, dava konusu 4 No.lu dairenin bilirkişi raporuna itirazlarının da mahkemece dikkate alınmadığını, kök raporda değişiklik yapılmadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili katılma yoluyla istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme tarafından aidiyetin tespiti yönünde verilen karara katıldıklarını, davacının dava konusu taşınmazın üzerinde bulunduğu arsanın alınmasında, ya da apartmanın kaba inşaatı sırasında hiçbir katkısının bulunmadığını, mahkemece davacı lehine evin değeri kadar tazminata hükmedilmesinin yasaya aykırı olduğunu, davacı tanıklarının beyanları arasında çelişki bulunduğunu, evin yapımı sırasında davacının yurt dışında bulunduğu ve ekonomik sıkıntı çektiğini, değil evin yapımına katkıda bulunmak, ailesini bile geçindiremediğini, davacının davalı müvekkiline ait olan evde senelerce kira ödemeden oturduğunu ve ev üzerinde yaptırdığı tadilat ve yenilemelerin kendi rahatı için olduğunu, bu harcamalara ilişkin tazminata hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu bildirmiş ve ilk derece mahkemesince verilen kararın tazminat hükmünün kaldırılmasına, davacının tazminat talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davaya konu zemin üstü 3. kattaki konutun dava tarihi itibariyle halen davacı tarafından kullanıldığı, davalıya iadesi yapılmadan davacı tarafça masraf talebinde bulunulamayacağı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına davanın tümden reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun ise reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; tazminat isteminin kabulü için taşınmazın tesliminin gerekmeyeceği, davalı tarafın açtığı müdahalenin meni davası nedeniyle muhdesat aidiyetinin tespiti davası açmakta hukuki yararı bulunduğunu, dükkanların yapımında davacının parasal katkısı olduğu tanık beyanlarıyla sabitken paylaşım sonucu davacıya ait olduğunun kabulünün gerektiği, 4 No.lu dairenin belirlenen değerinin emsallere göre çok düşük olduğu itirazlarının kabul edilmediğini, yeniden keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiği ileri sürülerek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, muhtesatın tespiti, olmazsa tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 … Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 … Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 … … Medeni Kanunu’nun (4721 … Kanun) 684 üncü, 718 inci maddeleri, 6098 … … Borçlar Kanunu’nun 77 ve devamı maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 … Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 … Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.10.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.