Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2022/3459 E. 2023/4650 K. 11.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/3459
KARAR NO : 2023/4650
KARAR TARİHİ : 11.10.2023

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/821 E., 2022/856 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bafra 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/136 E., 2021/333 K.

Taraflar arasındaki ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı müvekkil ile davalının Samsun ili, Bafra ilçesi, Darboğaz Mahallesi, … Mevkindeki 133 ada 28 ve 29 parsel, 166 ada 29 ve 49 parsel, 168 ada 12 parsel, yine Samsun ili, Bafra ilçesi, Darboğaz Mahallesi, … Mevkindeki 187 ada 9 parsel, 215 ada 5 parsel taşınmazlarda paylı malik olduklarını, taşınmazların 1/2 oranında davacı, aynı oranda davalı adına tapuya tescil edildiğini, davalı tarafından taşınmazların kullanım haklarına engel olunduğunu, davalı tarafça fındık bahçesi olan bahçelerin davacı tarafın rızası dışında 20 yıldan bu yana ekilip biçildiğini, yıllardır yetişen fındıkların toplanarak gelir elde edildiğini, davacının kendi hissesine düşen oranda fındık bahçesinden faydalanmak amacıyla davalıya ihtarda bulunulmasına karşın her defasında taleplerinin reddedildiğini belirterek geriye dönük 5 yıllık ecrimisil ( haksız işgal tazminatı) olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00 TL; elde edilen birikmiş haksız kazancın yarısı olarak da fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00 TL’nin yasal faiziyle davacıya ödenmesini talep etmiş, 03.11.2021 tarihli dilekçe ile ecrimisil alacak talebini 147.249,98 TL olarak ıslah etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacı tarafından davalının intifadan men edilmediğini, davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak istenildiğine dair hususun davalıya yazılı veya sözlü olarak bildirilmediğini, intifadan men koşulu gerçekleşmediğinden davanın reddi gerektiğini, davaya konu taşınmazların uzun süredir davalı tarafından kullanıldığını, davacı tarafça dava açılana kadar kullanıma itiraz edilmediğini, bu nedenle ecrimisil talebinin … Medeni Kanunu’nun 2 nci maddesine aykırılık teşkil ettiğini, davaya konu taşınmazların davalı tarafça fındık bahçesi haline getirildiğini, tapuda tarla vasfında olduğunu, bu nedenle davacının ecrimisil taleplerinin reddini aksi halde tarla geliri üzerinden ecrimisil hesabının yapılmasını istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen esas ve karar … ilâmı ile; taşınmazların tarla niteliğinde iken davalı tarafından doğal ürün veren yer haline getirildiği anlaşılmakla intifadan men şartının istisnasını teşkil etmeyeceği değerlendirilerek intifadan men şartının arandığı, Yargıtay Yerleşik İçtihatları gereği intifadan men şartının tanık delili dahil her türlü delil ile ispatlanabileceği, dinlenen tanık anlatımlarında davacının davalı kardeşini dava tarihinden 2 yıl önce kendine ait payı kullanmaması yönünde ikaz ettiği ve dolayısıyla intifadan men şartını yerine getirdiği, fındık ağaçlarının davalı tarafından dikilmiş olduğu dosya kapsamında ispatlandığı ve intifadan men şartının yerine geldiği tarihin davadan geriye doğru 2 yıllık süreye tekabül ettiği gerekçeleriyle 2 yıllık süredeki tarla geliri üzerinden hesaplanan ecrimisil yönünden davanın kabulüne, 29.721,46 TL ecrimisil bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; 5 yıl üzerinden hesaplama yapılması gerektiğini, davalı tarafa haksız işgalden vazgeçmesi hususunun sözlü olarak defalarca belirtildiğini, bu hususta tanıkların da dinlendiğini, tanık …’nun beyanının açık olduğunu, ancak mahkemece tanık beyanlarının göz ardı edildiğini, değerlendirilmediğini, davalının taşınmazların yarısının davacıya ait olduğunu bilerek kötüniyetle hareket ettiğini, fındık ağaçlarının davacının davalıya sağlamış olduğu finansman desteği ile dikildiğini, bu nedenle ağaçların davalı tarafın sayılmasının hukuka aykırı olduğunu, ecrimisil hesabının çok düşük olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen esas ve karar … kararı ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebeplerle kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, ecrimisil talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 … Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 … Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri,

2. 4721 … … Medeni Kanunu’nun, “İyi niyetli olmayan zilyet bakımından” başlıklı 995 inci maddesi ve “Mülkiyet hakkının içeriği” başlıklı 683 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 … Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 … Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.10.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.