Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2022/3262 E. 2023/4334 K. 02.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/3262
KARAR NO : 2023/4334
KARAR TARİHİ : 02.10.2023

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/623 E., 2022/660 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Akkuş Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/20 E., 2021/203 K.

Taraflar arasındaki asıl davada müdahalenin men’i, karşı davada temliken tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı-karşı davacı … tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı … tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. ASIL DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; davacıların 445 ada 51 parsel … 7.580,27 m² arsanın maliki olduklarını, arsa üzerinde davacılara ait üzere 3 katlı ev, müştemilat ve fındık bahçesi bulunduğunu, davalıların evi, müştemilatı ve fındık bahçesini yani taşınmazın tamamını haksız olarak kullandıklarını, davalıların davacılara ait fındık bahçesinin hasat ve bakımını yapmasına izin vermeyip, evine ve arsasına dahi yaklaştırmadıklarını, iyi niyetli olarak yapılan girişimlerin sonuçsuz kaldığını ve haksız işgalin giderilemediğini, davacılara ait taşınmazın kullanımı nedeniyle davacılara bir bedel de ödenmediğini beyanla, davalılar tarafından haksız şekilde işgal edilen taşınmazdaki müdahalenin önlenmesi ile taşınmazın davacılara teslimini talep etmiştir.

II. KARŞI DAVA
Karşı davacı …; davacıların iddialarının aksine, dava konusu evin birinci katı 1966 yılında kendisi tarafından yapıldığını, son iki katının da 2014 yılında inşa edildiğini, evin son katının muris oğluna ait olduğunu, taşınmazı, oğlunun sağlığında iken nizasız ve fasılasız olarak oğlu ile yaptığı anlaşma uyarınca kullanmaya devam ettiğini, yapıların tamamının kendi parasıyla inşa edildiğini, bu nedenlerle dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan 3 katlı bina, ahır ve serenderin kendisi tarafından iyi niyetli olarak inşa edilip kullanıldığından mülkiyetinin kendisine ait olduğunu ve bu nedenlerle MK.724 ve devamı maddeleri uyarınca mahallinde keşif icra edilerek, 3 katlı evin, ahırın ve serenderin bulunduğu kısmın alanının bilirkişi raporları ile tespit edilerek bu kısmın ifrazının yapılarak, bu alanın arsa bedelini karşı tarafa ödemek suretiyle söz konusu alanın tapusunun iptali ile karşı davacı adına tescil edilmesini talep etmiştir.

III. CEVAP
1.Asıl Davada Cevap
Asıl davalılar cevap dilekçelerinde; dava konusu taşınmazın davalılara ait oğulları ve aynı zamanda davacılar murisi Ergun’a 2009 yılında tapuda mülkiyetini devrettiğini, devrederken de yerin ve muhdesatın kullanımının davalılara kalacağı hususunda anlaştıklarını, anlaşma uyarınca dava konusu taşınmaz üzerindeki binaların kendileri tarafından kullanılmaya devam edileceğini, fındık bahçesini de davacıların murisinin kullancağı konusunda anlaşıldığını, o nedenle kullanımlarının haksız olmadığını ileri sürerek davanın reddini istemişlerdir.

2.Karşı Davada Cevap
Karşı davalılar vekili; iddiaya konu 3 katlı evin, asıl davacı … ve merhum eşi tarafından İstanbul’da birlikte çalışarak biriktirdikleri ve borçlandıkları para ile yapıldığını, bu nedenlerle karşı davanın reddini istemiştir.

IV. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir.

V. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl dosya davalıları ile karşı davacı … istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkeme kararı gerekçesinde yazılan … Medeni Kanunu’nun 683 üncü maddesi bu davada kalıp olarak uygulanamayacağını, çünkü davacı ve karşı davalıların kadimden mülkiyet sahibi değil, temliken ve şartlı malikler olduklarını, kendilerinin ebeveynler olarak davacıların kullanmalarına hiçbir şekilde engel olmadıklarını, el atmanın önlenmesi kararının yerinde olmadığını, bu nedenle kararın kaldırılması için istinaf talebinde bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde karşı asıl dosya davalıları ile karşı davacı temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Asıl dosya davalıları ile karşı davacı; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri belirterek ve özellikle davacıların murisi Ergun’un ölene kadar kendilerine bakmasına karşılık taşınmazı devrettiklerini, davacıların fındıklarını topladıklarını, bir itirazının olmadığını, davacıların büyükleri olarak kendilerine bakmaları gerekirken bu dava ile evden atıldıklarını ve mağdur olduklarını beyanla Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması ve asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, asıl dava olan men’i müdahale davasının kabulü, karşı dava olan temliken tescil isteminin reddi kararının eksik incelemeye ve hatalı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
6100 … Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 … Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3.Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 … Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup asıl dosya davalıları ile karşı davacı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 … Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.