Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2022/3256 E. 2023/4342 K. 02.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/3256
KARAR NO : 2023/4342
KARAR TARİHİ : 02.10.2023

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/416 E., 2022/653 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Fatsa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/556 E., 2021/882 K.

Taraflar arasındaki ön alım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın, davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Ordu ili, Fatsa ilçesi, … Mahallesi 1431 parsel No.lu taşınmazın maliklerinden olup, taşınmazın 93/260 payının 02.10.2020 tarihinde davalı tarafından satın alındığını öğrendiğini, taşınmazın, müvekkil ve diğer maliklerin üst soyları tarafından yıllar önce yapılan fiili (rızai) taksime istinaden kullanıldığını, ayrıca taşınmazın gerçek bedelinin davalı tarafından muvazaalı olarak gizlendiğini, satış bedelinin piyasa rayiçlerinin son derece üstünde gösterilerek yasal ön alım hakkının kullanımını engellemeyi amaçladıklarını, davalıya ait pay üzerinde keşfen tespit edilecek gerçek satış bedeli üzerinden müvekkiline yasal ön alım hakkının tanınmasını ve davalıya ait tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava konusu hisseyi internet üzerinden verilen ilânda görüp satın alma için anlaşma yaptıklarını, satış bedelinin gerçek olduğunu ve davacının da belirttiği gibi hissedarlar arasında fiili taksim bulunduğunu, davacının bu durumu bilerek dava açmasının iyi niyetli olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile keşfen belirlenen rayiç değerinin satış değerinin çok üstünde olduğu ve davacının bedelde muvazaa iddiasını ispatlayamadığı ve taraflar arasında fiili taksim bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; fiili taksimin Yargıtay içtihatlarına uygun olacak şekilde bulunmadığını, üst soylarının yaptıkları fiili taksim anlaşmasıyla bağlı olmadıklarını, bedelin yüksek belirlendiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebeplerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ön alım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 … Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 … Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 … … Medeni Kanunu’nun (4721 … Kanun) 732, 733 ve 734 üncü maddeleri.

2. Ön alım davasına konu payın ilişkin bulunduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak kendi aralarında taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri kendisinin kullandığı yeri ve bu yere tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa, satıcı zamanında bu yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda yapılan satış nedeniyle ön alım hakkını kullanması TMK’nın 2 nci maddesinde yer alan dürüst davranma kuralı ile bağdaşmaz. Kötü niyet iddiası 14.02.1951 tarih ve 17/1 … Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de kendiliğinden nazara alınması gerekir. Bu gibi hâlde savunmanın genişletilmesi söz konusu değildir. Eylemli paylaşmanın varlığı hâlinde davanın reddi gerekir.

3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 … Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 … Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.10.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.