YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/3223
KARAR NO : 2023/5361
KARAR TARİHİ : 07.11.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/3472 E., 2022/299 K.
KARAR : Başvurunun kabulüne ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 22. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/249 E., 2021/82 K.
Taraflar arasındaki inançlı işlem ve harici satın almaya dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulüne ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 07.11.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde temyiz eden davacı vekili Av. …, karşı taraftan davalı vekili Av. … geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra açık duruşmanın bittiği bildirildi. İşin incelenerek karara bağlanması için Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkili ile davalının kardeş olduklarını, tarafların babası merhum … … …’in …’deki arsasını satarak davacı …’in de paydaşı olması kaydı ile parasını dava dışı …, … … ve davalı … kardeşlere vererek 15303 ada, 9 parselde kayıtlı gayrimenkulü almaları için nakdi destek verdiğini, davalı …’in arsa üzerinde kendisine ait birinci katta bir daire inşa ettiğini, akabinde 1994-1995 yıllarında inşa ettiği birinci kattaki dairenin üzerine bedelini ödemek karşılığında ikinci katta yer alacak bir daire inşa etmesi için müvekkiline teklifte bulunduğunu, müvekkilinin davalının istediği bedeli ödeyerek ikinci katta kendisine oturmak üzere bir daire inşa ettiğini, inşa ettiği bu dairede 15 yıl boyunca oturduğunu, akabinde dairesini kiraya vererek taşındığını belirterek 15303 ada, 9 parselde bulunan dairenin ve arsa payının davalının üzerinde bulunan tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; davacı tarafından müvekkiline dava konusu yer için ödenen herhangi bir bedel olmadığını, dava dilekçesinde de ödenen bedelle ilgili herhangi bir miktarın da belirtilmesinden özellikle kaçınılmış olmasının böyle bir bedelin olmadığının açıkça göstergesi olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen karar ile; dairenin davacı tarafça yapıldığı, dairenin alıcı davacıya teslim edildiği ve davacının zilyetliğinde bulunduğu, 30.09.1988 tarih 1987/2-1988/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu kararı gereğince yapılan işlemin geçerli olduğu kabul edilerek, bilirkişi raporunda belirlenen paylar oranında tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; tapulu yerin harici satışının geçerli olmadığını, tapulu yerlerin satışının resmi yol ile yapılmasının zorunlu olduğunu, inançlı işlemin ancak yazılı delil ile ispatlanabileceğini, tanık dinlenilemeyeceğini beyan ederek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında; davacı, taşınmazın babasından gelen malların satımı ile alınıp iadesi hususunda anlaşılan yerlerden olduğunu yazılı delil veya yazılı delil başlangıcı ile ispatlayamadığı, sonradan yapılan harici satış da resmi biçimde yapılmadığından geçerli olmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile karar verildiğini, davalının ikrarı, dosya içerisinde bulunan bono ve davalının imzasını taşıyan yazılı şikayet metni ile davanın kanıtlandığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, inançlı işlem ve harici satın almaya dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 … maddeleri, 05.02.1947 tarihli ve 20/6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, TMK’nın 706, BK’nın 213 (6098 sayılı BK’nın 237 nci), 2644 sayılı Tapu Kanunu’nun 26 ve Noterlik Kanunu’nun 60 ve 89 uncu maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 … maddesinde yer … sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370’… maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine,
Yargıtay duruşma vekalet ücreti 17.100,00 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.11.2023 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.