YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/3222
KARAR NO : 2023/4340
KARAR TARİHİ : 02.10.2023
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/789 E., 2022/522 K.
KARAR : Davanın kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 5. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2015/121 E., 2019/628 K.
Taraflar arasındaki şerhin terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın, davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul ili, Pendik ilçesi, … Mah. 3985 ada 3 No.lu parselde bulunan B. Blok 3. Kat 16 No.lu daireye ait hissenin davacı tarafından SS Kurtkent Konut Yapı Kooperatifinden satın alındığını, tapu devri gerçekleşmediğinden … 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2007/878 Esas … dosyası ile kooperatif hissesinin iptali ile adına tescili için dava açıldığını, davanın kabulü ile davacı adına tesciline karar verildiğini, 12.03.2013 tarihinde kararın kesinleştiğini, dairenin satın alındığı 07.03.2005 tarihinden bu yana 10 yıldır davacının tasarrufunda olduğu, bahsedilen mahkeme dosyasında teminatsız olarak 05.05.2008 tarihinde ihtiyati tedbir kararı verildiğini, davalılar tarafından davacıya ait daire üzerinde mülkiyet … iddia edilerek … 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/1474 Esas (İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2013/203 Esas, 2013/177 Karar … dosyası) ile dava açıldığını, daha önce tedbir kararı tapuya şerh edildiği halde davacı 2. kez açılmış olan davaya dahil edilmeden dosyanın karara çıkarıldığını, mükerrer bir kararla davalılar … … varisleri adına tescile ilişkin uygulanamayan ikinci bir kararın ikame olduğunu, ikinci mahkeme kararının varlığının, taşınmazın beyanlar hanesine belirtme şerhi olarak yazıldığını, söz konusu ikinci kararın 27.11.2013 tarihinde kesinleştiğini, bu belirtme şerhinin mülkiyet hakkına aykırı olduğunu, bu nedenlerle davacının tasarruf yetkisini kısıtlayan haksız belirtme şerhinin silinmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddia ettiği gibi ortada 2 adet kesinleşmiş mahkeme kararının bulunmadığını, davacının iddia ettiği tüm hususların İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/203 Esas ve 2013/177 … Kararı dosyasında tartışılıp karara bağlandığını, kök muris … …’ın 18.07.1998 tarihinde peşin ödeme statüsünde kooperatif üye olduğunu, Kooperatif yönetim kurulu ana sözleşme kapsamında kök murisin üyelinin kabul edildiğini, davacının kooperatif yönetim kurulu ana sözleşme tarihinde dava dışı … … …’den B Blok 16 No.lu daireye ait hisseyi 55.000,00 TL bedelle 2 ay sonra tapusunu alacağı vaadi ile satın aldığını iddia ettiğini, davacının önceden ihtiyati haciz koydurduğunu, bu sebeple daha ileri tarihte konulan hacizlerin kaldırılmasını istemesinin hiçbir haklı ve hukuki dayanağının bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, İstanbul ili, Pendik ilçesi, … Mah. 3985 ada 3 No.lu parselde bulunan B Blok 3. Kat 16 No.lu bağımsız bölümün tapu kaydının beyanlar hanesinde bulunan 30.12.2013 tarih ve 37927 yevmiye kaydıyla bulunan belirtme şerhinin terkinine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının iddialarının tümünün İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/203 Esas ve 2013/177 Karar … dosyasında tartışılıp karara bağlandığını ancak bu kararın dosyaya getirtilerek incelenmediğini ve dolayısıyla dava konusu 16 No.lu bağımsız bölüm üzerinde pek çok haciz, ihtiyati tedbir ve kamu haczinin bulunduğunu, kök muris … …’ın 18/07/1998 tarihinde peşin ödeme statüsünde kooperatife üye olduğunu, kooperatif yönetim kurulu ana sözleşme kapsamında kök murisi üyeliğe kabul edildiğinin tespitinin, aynı zamanda iş bu davanın davacısının, dava konusu taşınmazı kök murisin üyeliğinin kabulü tarihinden 7 yıl sonra 07/03/2005 tarihinde dava dışı … … …’den aldığının anlaşılamadığını, dolayısıyla mahkemece delil listesinde sunmuş oldukları İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin dosyası incelendikten sonra hüküm kurulması gerekirken sırf ilk kesinleşen kararın davacı lehine sonuçlandığı gerekçesi ile karar verilmesinde hukuki isabet bulunmadığını, kesinleşen mahkeme kararlarından hangisinin diğerine üstün tutulacağı ve bu sebeple hangi mahkeme tarafından konulan şerhin kaldırılması gerektiği hususu mahkemenin görev alanına girmediğinden mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken hüküm kurulmuş olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı tarafından kooperatif hissesinin adına tesciline ilişkin … 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2007/878 Esas … dosyasının davacı lehine karara çıktığı ve kararın 12/03/2013 tarihinde kesinleştiği, tapu kaydının tescil işleminin bu karar gereğince yapıldığı, kararın kesinleşmesinden ve tescil işleminden sonra davalılar murisi … … tarafından … 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açılmış olup, daha sonra İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/203 Esas … dosya numarasını alan tescil davasının 2013/177 Karar sayısı ile davalılar lehine sonuçlandığı, bu kararın da 27/11/2013 tarihinde kesinleştiği, aynı konuda iki farklı kararın kesinleşmiş olduğu, bu nedenle tapuda ikinci karara istinaden tescil işlemi yapılması mümkün olmadığından beyanlar hanesine şerh olarak yazıldığı, davacı tarafından şerhin terkini talebi ile dava açıldığı ve mahkemece davanın kabulü ile beyanlar hanesindeki belirtme şerhinin terkinine karar verildiği, davalılar vekili tarafından karara karşı süresinde istinaf yoluna başvurulduğu anlaşılmış ise de, davacının taşınmazın maliki sıfatıyla belirtme şerhinin terkini davasını açmakta hukuki yararı bulunduğu, mükerrer karara ilişkin şerhin tapu kayıtlarından silinmesi talebinin yerinde olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalılar vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazları yinelemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, tapu kaydındaki şerhin terkini istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 … Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 … Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
Tapu kütüğüne esas itibarıyla mülkiyetin veya sınırlı ayni hakların iktisabına veya bunların kaybedilmelerine ilişkin tesciller yazılır. Geniş anlamda tescil ise kütüğe yazılan her husustur. Nitekim kütük sahifesinde mülkiyet, rehin ve irtifak hakları sütunları dışında bir de “şerh” ve “beyanlar” adı altında iki sütun daha vardır. Ancak bir hususun şerh veya beyanlar sütununa yazılması taşınmazın ayni hakka ilişkin statüsünde bir değişiklik meydana getirmez.
Şerhten amaç; ilişkin bulunduğu hukuki durumu üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilir hale getirmek, hukuki duruma aleniyet kazandırmaktır. Bu yönü ile şerh ayni bir etki özelliğini gösterir. Hangi hakların tapu kütüğüne şerh edileceğini kanun belirlemiştir. Dolaysıyla kanunun belirlemediği bir hak tapu kütüğüne şerh edilemez.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 … Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte
görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 … Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine ,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
02.10.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.