YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/3110
KARAR NO : 2022/6593
KARAR TARİHİ : 03.11.2022
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 18/12/2012 gününde verilen dilekçe ile ecrimisil istenmesi üzerine Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen 06/01/2021 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalılardan … vekili tarafından istenilmekle; süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava ecrimisil istemine ilişkindir.
Davacı; 470 parsel sayılı taşınmazı cebri icra sonucu açık arttırma ile alacağına mahsuben edindiğini ve taşınmazın 29.06.2007 tarihinde adına tescilinin yapıldığını, taşınmaz üzerindeki parke fabrikası ve arsanın davalılardan … tarafından, diğer davalı …’a kiraya vermek suretiyle kullandırıldığını, davalıların kullanımlarının haksız olduğunu ileri sürerek; 17.12.2007 – 14.05.2009 tarihleri arasındaki dönem için 43.039,00 TL ecrimisil bedeli ve 18.12.2012 tarihi itibariyle 16.772,07 TL işlemiş yasal faiz olmak üzere toplam 59.811,07 TL’nin davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı … zamanaşımı itirazında bulunarak; davacının ihtilaf konusu taşınmazı iktisap ettiği sırada … Parke Kerestecilik San. ve Tic. Ltd. Şti. ile yaptığı kira sözleşmesine dayalı olarak taşınmazı kullandığını, taşınmazı tahliye etmesi için kendisine tahliye emri gönderilmediğini, 2008 yılı Mart ayı ortasında taşınmazı rızaen tahliye ettiğini, taşınmazın tamamının kullanılmadığını, taşınmazda işgalci olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece yapılan ilk yargılama neticesinde; mahkemece, İ.İ.K.’nın 135/2. maddesine göre icra dairesince tahliye emri gönderilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm; davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Yapılan temyiz incelemesi üzerine Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 30.01.2018 gün ve 2015/6863 E. – 2018/579 K. sayılı bozma ilamı ile; “…Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 470 parsel sayılı taşınmaz … Parke Kerestecilik Sanayii ve Ticaret Ltd. Şti. adına kayıtlı iken … Parke Kerestecilik Sanayii ve Ticaret Ltd. Şti.’nin Toprakbank A.Ş.’den aldığı kredi nedeni ile taşınmaza ipotek konulduğu, davacının ipotek alacağını Toprakbank A.Ş.’den temlik aldığı, … 1. İcra Müdürlüğü’nün 1999/220 Talimat sayılı dosyasında 21.07.2000 tarihinde yapılan ihale ile alacağına mahsuben davacının taşınmazı aldığı, ihalenin kesinleşmesiyle, 29.06.2007 tarihinde taşınmazın TMSF adına tescil edildiği, taşınmazın … Parke Kerestecilik Sanayii ve Ticaret Ltd. Şti. tarafından diğer davalı …’a 01.05.2007 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile kiraya verildiği, … 1. İcra Müdürlüğü’nün 1999/220 Talimat sayılı icra dosyasıdan İcra Müdürlüğünce tutulan 31.08.2007 tarihli tutanak ile davalı …’a taşınmazın tahliyesi için 45 süre verildiği, bu sürenin 15.10.2007 tarihinde sona erdiği, davacının, bu sürelerin bitiminden sonra 17.12.2007-14.05.2009 tarihleri arası dönem için ecrimisil ve faiz isteğinde bulunduğu ve davalı …’un taşınmazı 2008 yılı Mayıs ayında boşalttığını savunduğu anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere ecrimisil kötü niyetli zilyedin malike ödemekle yükümlü olduğu haksız işgal tazminatıdır. Bu açıklamalar karşısında şirket temsilcisi olan …’in ihale sürecinden haberi vardır. Davalı …’a da 31.08.2007 tarihinde durum tebliğ edilmiştir. Bu durumda davalıların kötü niyetli oldukları açıktır. Hâl böyle olunca, davalı …’un 2008 yılı Mayıs ayında taşınmazı boşaltığı savunması da incelenerek taşınmazın boşaltılıp boşaltılmadığı, boşaltmış ise tarihinin ne olduğunun açıklığa kavuşturulması ve o tarih gözetilerek belirlenen ecrimisile hükmedilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir…” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma ilamına uyan mahkemece yapılan yargılama sonunda; “…Davanın kısmen kabulü ile; sabit olan 3.215,00 TL ecrimisil ve 18/12/2012 dava tarihi itibariyle 4.656,03 TL yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine…” karar verilmiştir,
Hüküm davacı vekili ve davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Mahkemece hükme esas alınan 07.12.2020 tarihli ek raporda ve atıf yapılan 11.11.2020 tarihli raporda 17/12/2007-31/03/2008 tarihleri arasındaki 3,5 aylık kira bedeli (ecrimisil) olarak 3.215,00 TL ve bu miktara 1.365,89 TL faiz hesaplandığı halde mahkemece hüküm kurulurken raporda belirtilenin aksine maddi hata sonucunda tek başına yasal faizin 4.656,03 TL olarak yazılması usul ve yasaya aykırıdır. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi hükmün bozulmasını gerektirmiş ise de yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438/7. maddesi uyarınca hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle mahkeme kararının hüküm bölümünün (1) numaralı bendindeki “dava tarihi itibariyle” ibaresinden sonra gelmek üzere “1.365,89 TL faiz olmak üzere toplam 4.580,89 TL’nin” ibarelerinin eklenmesine, “4.656,03 TL yasal faizi ile birlikte” ibarelerinin hükümden çıkartılmasına kararın DEĞİŞTİRİLMİŞ ve DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03/11/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.