Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2022/2845 E. 2023/4191 K. 27.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/2845
KARAR NO : 2023/4191
KARAR TARİHİ : 27.09.2023

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/253 E., 2022/447 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Sivas 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/193 E., 2021/194 K.

Taraflar arasındaki yayla olarak sınırlandırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacılar vekili; Ağdaşın Çayır mevkiinde bulunan taşınmazın tapu kayıtlarında tescil dışı bırakıldığını, dava konusu taşınmazı davacı köylerin ortak olarak kullandıklarını, taşınmazı davacı köyler adına tescilini talep ettiklerini, Kabalcı mevkiinde bulunan taşınmazın da tapu kaydında tescil dışı bırakıldığını, dava konusu bu taşınmazı Darıkol ve Kozağaç köylerinin ortak olarak kullandıklarını, ortak olarak kullanmaları nedeni ile tapu kaydının davacı köyler adına tescil edilmesini talep ettiklerini beyan etmiştir.

II. CEVAP
1.Davalı Hazine vekili, dava dilekçesinin usulüne uygun düzenlenmediğini, taşınmazın sadece mevkiisinin belirtildiğini, mevkide birçok taşınmazın bulunduğunu, cevap verme hakkının kısıtlandığını, davanın, mesnetsiz ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu beyan ederek, davanın reddini savunmuştur.

2. Dahili davalı Orman Genel Müdürlüğü 07.04.2019 tarihli celsede davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme gerekçesinde; davacılar her ne kadar dava ettiği kısmın tescil harici bırakıldığını iddia etmişler ise de; fen bilirkişisi raporunda anlatıldığı gibi dava konusu taşınmazın tescil harici bırakılmadığını, tapu kaydında da taşınmazın yayla niteliğinde olup kamu orta malı olarak Hazine adına kayıtlı olduğunu, kadastro tespit tutanağında da dava konusu yeri davacı köylerin yayla olarak kullandığının belirtilmesi karşısında tapu kaydının iptali ve adlarına tescili talebinin reddine karar verildiği belirtilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Mera Kanunu madde 3/e de yaylağın “Çiftçilerin hayvanları ile birlikte yaz mevsimini geçirmeleri, hayvanlarını otlatmaları ve otundan yararlanmaları için tahsis edilen veya kadimden beri bu amaçla kullanılan yeri” olarak tanımlandığını, tanımda özellikle hayvan otlatılan yerin yaylak olarak vurgulandığını, bir yerin yaylak olarak tanımlanabilmesi için orasının hayvan otlatmaya elverişli olması gerektiğini, dosyada keşif yapıldığını ve bilirkişilerin dava konusu yer ile ilgili rapor düzenlediklerini, üç kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulunun dava konusu yer ile ilgili yayla vasfında taşınmaz olarak değerlendirme yaptığını, dava dilekçesindeki iddialarının da dava konusu yerin yayla vasfında olduğunu, dava konusu taşınmazla ilgili dava dilekçesinde belirttikleri tescil harici tanımının müvekkili köyler lehine yayla vasfı ile tescil edilmediği veya yayla vasfında tescil edilip müvekkili köyler lehine kullanım hakkı verilmediğini, kadastro çalışması yapılırken hiç bir alanın boş bırakılmadığını, tüm alanın tescilinin yapıldığının bilindiğini, mahkemenin tescil harici bırakılmadığı gerekçesinin bu bağlamda yerinde olmadığını, yayla vasfı ile tescil talebinde bulunurken özel mülk olarak tescilini istemediklerini, yaylaların kamu malı olduğunun yasa ile düzenlendiğini, davanın 4 köy adına açıldığını, dava konusu taşınmazın kamu ortak malı olarak tescilinin talep edildiğini, halihazırda dava konusu taşınmazlardan İl İdare Kanununa göre sınırları içerisinde bulunduğu köyün istifade ettiğini, yayla vasfında kamu ortak malı olsa bile müvekkili köyler dava konusu taşınmazdan istifade edemediklerini, tüm köyler tarafından kullanılmasını istediklerini, mevcut hali ile tek köyün kullanımında olan yayla vasfındaki taşınmazın tüm köyler tarafından kullanılmasının yayla amacına daha uygun düştüğünü, müvekkili köylerin dava konusu taşınmazı satın aldıklarını, dinlenen mahalli bilirkişilerin bu iddialarını desteklediklerini, taşınmazın müvekkili köylere ait olduğunun tanık anlatımları ile kanıtlandığını, davanın reddi ile Hazine lehine takdir edilen ücreti vekaletin de yasal olmadığını, taşınmazların müvekkili köylere ait olduğu sabitken usulden davanın reddi yoluna giden mahkemenin en azından maktu vekalet ücretine karar vermesi gerektiğini belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Sivas 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 10/03/2021 tarih ve 2016/193 Esas 2021/194 Karar sayılı kararına karşı davacılar vekilince yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili istinaf talep dilekçesinde belirtilen aynı nedenlerle hükmü temyiz etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davaya konu yayla vasıflı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı köy tüzel kişilikleri adına tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
4342 sayılı Mera Kanunu ve Kadastro Kanunu hükümleri

3. Değerlendirme
1.Davacı vekili yargılama aşamasında verdiği dilekçe ile davayı 108 ada 26 parsel sayılı taşınmaz yönünden davaya devam ettiğini bildirerek bu parsel için harcı tamamlamıştır. 108 ada 26 parsel 07.06.2007 tarihinde kadastro tespitinde yayla olarak sınırlandırıldığı ve kullanım hakkının İsmail’e, Söbüler, Kozağaç, Derikol ve Alazlı köylerine ait olduğu belirtilmiştir.

Kadastro Kanununun 16. maddesi gereği yayla vasıflı taşınmazlar kadstro tespitinde sınırlandırılarak parsel numarası verilir ve özel siciline yazılır. Bu sınırlandırma tescil mahiyetinde olmadığı gibi bu suretle belirlenen taşınmaz mallar, özel kanunlarında yazılı hükümler saklı kalmak kaydı ile özel mülkiyete konu teşkil etmezler. Nitekim dava konusu taşınmazda yayla olarak sınırlandırımış ve kullanım hakkı da davacı köylere bırakılmıştır.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

27.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.