Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2022/2138 E. 2023/3034 K. 01.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/2138
KARAR NO : 2023/3034
KARAR TARİHİ : 01.06.2023

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 20. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki önalım hakkı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının 1986 ada 72 parsel No.ya kayıtlı 139 m²’lik arsa niteliğindeki üç katlı taşınmazın paylı maliki olduğunu, söz konusu taşınmazın üzerinde fiili taksim gerçekleştirilmemiş olduğunu, dava dışı ….’in hissesini davalı … ‘a 105.000,00 TL bedel karşılığı satıp tapuda devrettiğini ancak bahse konu hissenin satışının davacı müvekkiline haber verilmediğini, paylı mülkiyete tabi taşınmazdaki payın satış bedeli ve tapu harç ve masrafları ile birlikte mahkeme veznesine depo edileceğini, davalı adına olan payın iptaliyle davacı adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazda davalı müvekkilinin herhangi bir hissesi bulunmadığını, geçmişte de herhangi bir hisse alıp satmadığını, bu nedenle husumet itirazında bulunduğunu beyan etmiştir

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davaya konu taşınmaza ilişkin tapu müdürlüğüne müzekkere yazılmış, gelen yazı cevabında davaya konu taşınmazların davalı adına kayıtlı olmadığı, davaya konu taşınmazın tapuda davacı ve dava dışı 3. kişiler adına kayıtlı olduğu ve davada dava dışı 3. kişinin davalı olarak gösterilmediği, dava açıldıktan sonra tarafta değişiklik yapılması hususunun 6100 sayılı HMK’nın 124 üncü maddesinde düzenlenlendiği ve buna göre bir davada taraf değişikliğinin karşı tarafın açık rızası ile mümkün olduğu, bu kuralın istisnalarının ise davada maddi hataya bağlı olarak yanlış davalının gösterilmesi ya da bunun dürüstlük kuralına aykırı olmayan kabul edilebilir bir yanılgıya dayanması halinde mümkün olacağı, TMK’nın 1020 nci maddesi hükmüne göre tapu sicili herkese açık olması ve ilgisini inanılır kılan herkesin tapu kütüğündeki ilgili sayfanın ve belgelerin tapu memuru önünde kendisine gösterilmesini veya bunların örneklerinin verilmesini isteyebileceği, bu kapsamda davaya konu taşınmazlarda pay sahibi olan davacının tapu sicilindeki bir kaydı bilmediğini ileri süremeyeceği, yine taşınmaz üzerinde gerçekleşen satışın üzerinden iki yıl geçtiği, somut olayda zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığı gibi dahili dava yoluyla bir kimseye taraf sıfatı kazandırılmasının mümkün olmadığı ve bu haliyle kayıt maliki olmayan davalıya husumet yöneltilemeyeceği, davacının gerekli ve yeterli araştırma yapmadan dava açmasının dürüstlük kuralı ile bağdaşmayacağı, davalı tarafın da açık rızasının bulunmadığı, HMK’nun 114 üncü maddesi gereğince bir davada tarafların taraf ehliyetine haiz olmaları dava şartlarından olup, mahkemece dava şartlarının mevcut olup olmadığı davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılacağı göz önünde bulundurulduğu gerekçesiyle davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; mahkemenin usul ekonomisine aykırı karar verdiğini, iradi taraf değişikliği, aslında taraf sıfatı olmayan bir kişi tarafından dava açılması veya taraf sıfatı olmayan bir kişiye karşı dava açılmış olması halinde, gerçekte taraf sıfatına sahip olan kişi tarafından davanın yürütülmesi ihtiyacı doğduğundan gerekli olduğunu, başka bir deyişle, iradi taraf değişikliği, tarafların dava dilekçesinde yanlış gösterilmesi halinde gündeme geldiğini, taraf değişikliğinin usul ekonomisinin gerçekleştirilmesine ve yargılamanın basitleştirilmesine hizmet ettiğini, davalı tarafın rızasına gerek bulunmadığını, mecburi dava arkadaşlığı söz konusu olduğunu, dürüstlük kuralına aykırı bir durum bulunmadığını, müvekkilinin daha önce İstanbul 11. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/128 Esas sayılı dosyasında açtığı men’i müdahale ve ecrimisil davasında…..’in kiracısı olan ….’ın mahkemeden çok sonra müvekkiline taşınmazı satın aldığını söylediğini, müvekkiline taşınmazı satın aldığını söylerken müvekkilini de yanılttığını, ….’ın taşınmazda uzun süredir kiracı olduğunu, kiracı olarak orada bulunduğunu, taşınmazı kızı veya yakınının aldığını, müvekkilinin hataya düşürüldüğünü, yargılama gideri verilmemesi gerektiğini, davalı … ….’ın kötüniyetli olduğunu, açıklanan nedenlerle İstanbul 20. Asliye Hukuk Mahkemesinin 06/10/2020 tarih, 2020/87 Esas, 2020/211 Karar sayılı kararının kaldırılarak talep yönünde davanın kabulüne karar verilmesini yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmaza ait tapu kaydının incelenmesinde davacının 1986 ada 72 parsel, teras kat 5 bağımsız bölüm No.lu daire niteliğindeki taşınmazda 1/2 hisse oranında paydaş bulunduğu, davalı …’ya dava konusu taşınmazda hisse satışı yapılmadığı, davalı …’ın taşınmazda paydaş olmadığı, 5 bağımsız bölüm No.lu taşınmazda dava dışı …..’nın davacı ve dava dışı ….. ile birlikte paydaş olduğu, ….’nın adına kayıtlı 1/4 hisseyi 06/02/2018 tarihinde satış suretiyle edindiği, tapu iptali ve tescil davaları tapu kayıt maliki aleyhine açılacağından dava tarihi itibariyle dava konusu hissenin malikinin davalı … olmadığı, dava dışı ….’nın taşınmazda hissedar olduğu ancak davanın sadece … aleyhine açılması ve davalı olarak tek başına pay satışı yapılmayan …’nın gösterilmesi yukarıda belirtilen Yasa hükmü gereğince kabul edilebilir bir yanılgıya dayanmadığı, yerel mahkemece 6100 sayılı HMK’nın 124 üncü maddesi gereğince davacının tarafta iradi değişiklik talebinin kabul edilmemesi ve taraf değişikliği talebinin reddedilmesi suretiyle davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler ile bölge adliye mahkemesi kararını temyiz etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kararının eksik incelemeye ve hatalı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 124 üncü, 369’uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371’inci maddeleri.

2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 732, 733 ve 734 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme
1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.