Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2022/1991 E. 2023/2988 K. 31.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1991
KARAR NO : 2023/2988
KARAR TARİHİ : 31.05.2023

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Tekirdağ 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki el atmanın önlenmesi ve ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının dava konusu 114 ada 19 parsel, 2 numaralı bağımsız bölümü 17.11.2017 tarihinde davalıdan satın aldığını ve hâlen davacının mülkiyetinde olduğunu, davalının taşınmazı satıştan hemen sonra teslim edeceğini belirtmesine rağmen dava tarihine kadar taşınmazın davacıya teslim edilmediğini, taşınmazın teslimi için Çorlu…. Noterliğinin 17.07.2019 tarih ve …. yevmiye numaralı ihtarname keşide edildiğini ancak, taşınmazın teslim alınamadığını ileri sürerek el atmanın önlenmesini, geriye dönük 5 yıla ilişkin olmak üzere şimdilik 5.000,00 TL ıslah ile 40.859,87 TL ecrimisilin yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili;
1. Dava konusu taleplerin zamanaşımına uğradığını,

2. Taşınmazın davalının dava dışı üçüncü kişiye olan borcu nedeniyle teminat amacıyla davacıya devredildiğini, gerçek bir satım akdi bulunmadığını,

3. Taşınmazın tapu devrindeki satış bedeli ile gerçek satış bedeli arasında fahiş fark olması, davacının taşınmazı haciz şerhleri ile birlikte satın alması ve taşınmazın konut kredisinin davalı tarafından ödenmeye devam edilmesinin satışın gerçek olmadığını kanıtladığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde, taşınmazın teminat amacıyla davacıya devredildiğini, davacının korunması gerekli üstün bir hakkının bulunmadığını, davanın kabulü kararının eksik inceleme ve hatalı değerlendirmeye dayalı olduğunu ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkı bulunmadığı, taşınmazın davalının kullanımda olduğu, taraflar arasında bu kullanımı haklı kılacak geçerli bir nedenin bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyizinde, aşamalardaki beyanlarını tekrar ederek davanın kabulü kararının eksik incelemeye ve hatalı değerlendirmeye dayalı olduğunu ileri sürmüştür.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 683 üncü ve 995 inci maddeleri.

3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

31.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.