YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1940
KARAR NO : 2023/1223
KARAR TARİHİ : 02.03.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen harici satım sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay 8. Hukuk Dairesince, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davalılar tarafından açılmış olan el atmanın önlenmesi istemine ilişkin davaya karşı dava olarak el atmanın önlenmesi davasında davalı olan davacı … vekili tarafından 19.02.2016 tarihinde harcı (başvurma ve peşin harç) yatırılarak bilirkişilerce verilecek rapordaki miktarla ilgili talep ve dava haklarını saklı tutmak suretiyle şimdilik harici satım sözleşmesi gereğince ödenen 19.670,00 TL’nin tahsiline karar verilmesi istenmiş, bozma ilamından sonra mahkemenin 01.07.2021 tarihli ara kararı ile 2021/226 Esas sayılı el atmanın önlenmesi davasının görüldüğü dosyadan tefrikine karar verilerek, mahkemenin 2021/368 Esasına kaydedilmişitr.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
İlk Derece Mahkemesince, el atmanın önlenmesine ilişkin davanın kabulü ile davalının 301 ada 139 parsel sayılı taşınmaza yönelik el atmasının önlenmesine karar verilmiştir.
BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. İlk Derece Mahkemesi kararına karşı süresi içinde, davalı vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 04/11/2020 tarih ve 2018/6700 Esas, 2020/6794 Karar sayılı ilamıyla; dava konusu taşınmazda, kat irtifakı nedeni ile toplam 6 bağımsız bölüm bulunduğu, davacıların murisi 13.04.2009 tarihinde vefat eden Duran Eriş’in 4 No.lu bağımsız bölüm maliki olduğu, adı geçen malikin 18.05.2007 tarihli harici satım sözleşmesi ile 301 ada 139 parsel 2. kat, 4 numaralı daireyi davalı …’a 26.000,00 TL’ye sattığı, 1.000,00 TL peşinat alındığı, senedin arkasında da muhtelif tarih ve miktarlarda ödeme yapıldığının anlaşıldığı, mahkemece, davalı kullanımında bulunan 301 ada 139 parsel sayılı “kat irtifakı” kurulu taşınmazın 4 No.lu bağımsız bölümüne yönelik el atmanın önlenmesine karar verilmesi gerekirken 301 ada 139 parsel sayılı taşınmazın tamamı hakkında el atmanın önlenmesine karar verilmesinin doğru olmadığı, davalı vekili süresinde verdiği cevap dilekçesi ile harici satış sözleşmesi nedeniyle Türk Medeni Kanunu’nun 994/1 inci maddesine dayanarak savunma (defi) yoluyla harici satış bedeli üzerinden alıkoyma (hapis) hakkı tanınarak elatmanın önlenmesine karar verilmesi konusunda açıkça talepte bulunmasına rağmen bu hususta olumlu olumsuz bir karar verilmediği, davalı vekili tarafından 19.02.2016 tarihinde harcı (başvurma ve peşin harç) yatırılarak bilirkişilerce verilecek rapordaki çıkacak miktarla ilgili talep ve dava haklarını saklı tutmak suretiyle şimdilik harici satım sözleşmesi gereği ödenen 19.670,00 TL’nin tahsili istendiği, ancak bu dava ve talep ile ilgili herhangi bir değerlendirme yapılmadığı, dava dilekçesinin davalıya 18.08.2014 tarihinde tebliğ edildiği, harici satım bedelinin denkleştirici adalet gereği tahsiline dair davanın ise HMK’nın 133 üncü maddesinde belirlenen sürelerden çok sonra 19.02.2016 tarihinde açıldığına göre iş bu davanın asıl davadan tefriki ile ayrı bir esasa kaydedilmesi gerekirken harcı yatırılarak açılmış dava hakkında herhangi bir karar verilmemiş olmasının da doğru görülmediği gerekçeleriyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bozma ilamından sonra harici satım sözleşmesi gereği ödenen 19.670,00 TL’nin tahsili istemine ilişkin açılan karşı dava tefrik edilerek eldeki esasa kaydedildikten sonra, İlk Derece Mahkemesince, yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında, davacı vekiline husumeti kime/kimlere yönelttiği konusunda açıklama yapması için 1 haftalık kesin süre verildiği, bu süre içinde eksikliğin tamamlanmaması hâlinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunda huzurda ihtarat yapıldığı, buna rağmen davacı vekilinin ara kararın gereği olan açıklamayı yapmadığı gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle, davanın karşı dava olarak açılması nedeniyle davalılarında el atmanın önlenmesi davasındaki davacılar olduğunu, davacıların harici satış sözleşmesini yapan muris Duran Eriş’in mirasçıları olduğunu, tarafların belli olması nedeniyle açıklama kararı verilmesinin gereği bulunmadığından kararın hukuka aykırı olduğunu savunarak hükmün bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalılar vekili, karşı davanın, dava şartlarını taşımadığından tefrik edildiğini, davacının ödeme yaptığı kök muris ölü olduğundan davanın kime yöneltildiğinin açıklanması gerektiğini belirterek temyiz itirazlarının reddiyle hükmün onanmasını istemişitr.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık el atmanın önlenmesi davasında karşı dava olarak açılan harici satış sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. Tapulu taşınmazların satışı TMK’nın 706, BK’nın 213 (6098 sayılı TBK’nin 237.), 2644 sayılı Tapu Kanunu’nun 26 ve Noterlik Kanunu’nun 60 ve 89 uncu maddeleri gereğince, resmi şekilde yapılmadıkça hukuken geçerli bir sonuç doğurmaz ve satın alana herhangi bir mülkiyet hakkı bahşetmez. Kural olarak, 10.07.1940 tarihli ve 2/77 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre harici satışın hüküm ifade etmemesi durumunda taraflar verdiklerini geri alabilirler.
2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 119 uncu maddesinde dava dilekçesinde bulunması gereken hususlar tek tek sayılmıştır. Anılan maddenin ikinci fıkrasında ise, dava dilekçesinde bulunması gereken bu unsurlardan mahkemenin adı, dava konusu ve değeri, vakıalar, deliller ve hukuki sebepler dışında kalanlardan herhangi birinin eksik bırakılmış, yazılmamış olması durumunda hakimin davacıya eksikliğin tamamlanması için kesin süre vermesi gerektiği belirtilmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 119 uncu maddesinde verilen kesin sürenin bir haftalık süre olacağı da belirtilmiştir. Bu süre içinde eksikliğin tamamlanmaması halinde dava açılmamış sayılır. (HMK md. 119/2)
3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararında el atmanın önlenmesi davasında davalı olan eldeki davanın davacısı Ahmet Demirkıran vekili tarafından 19.02.2016 tarihinde harcı (başvurma ve peşin harç) yatırılarak harici satım sözleşmesi gereği ödenen 19.670,00 TL’nin davacılardan tahsiline karar verilmesi istendiği, el atmanın önlenmesi davasının harici satış sözleşmesinde satıcı konumunda olan muris Duran Eriş mirasçıları olan Satı Eriş Aluç ve … tarafından açıldığı, mahkemece 07.10.2021 tarihli duruşmada ara kararla, eldeki davanın davacısı Ahmet Demirkıran vekiline davayı kime yöneltildiğinin açıklanması için 1 haftalık kesin süre verildiği, aynı ara kararla … ile …’ın UYAP sistemindeki taraf sıfatının davalı olarak düzeltildiği, davacı vekilinin, 11.11.2021 tarihli karar duruşmasında talep ettikleri paranın davalılardan talep edildiğini davalıların murisin mirasçıları olduğunu beyan ettiği anlaşılmaktadır.
Davanın, davacı … vekili tarafından 09.02.2016 tarihli dilekçe ile karşı dava olarak açıldığı ve el atmanın önlenmesi davacıları olan … ile …’a yöneltildiği açık olup, mahkemece davanın kimlere yöneltiğinin açıklanması için süre verilmesi ve ara kararın yerine getirilmemesi gerekçesiyle de davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru görülmemiş hükmün bu nedenle bozulmasına karar verilmiştir.
V. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
HUMK’un 440/III-3 nci bendi gereğince ilâma karşı karar düzeltme yolunun kapalı bulunduğuna,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
02.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.