Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2022/1894 E. 2023/2924 K. 29.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1894
KARAR NO : 2023/2924
KARAR TARİHİ : 29.05.2023

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Lüleburgaz 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki mirasın hükmen reddi istemli davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleştirilen davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili ve asıl davada davalı … vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince asıl davada davalı … vekilinin istinaf başvurusunun reddine, davacılar vekilinin vekalet ücretine yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak suretiyle düzeltilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı asıl davada davalı … vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
1. Asıl davada davacılar vekili; muris …’nın 10.02.2017 tarihinde vefat ettiğini, murisin borçlu olduğu senet nedeniyle icra takibi başlatıldığını, murisin bu borcu karşılayacak mal varlığının olmadığını, ayrıca SGK nezdinde eski kurum borçlarının da olduğunu öğrendiklerini belirterek, mirasın borca batık olduğunun tespitine ve mirasın hükmen reddedildiğinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

2. Birleştirilen davada davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; muris … mirasının diğer mirasçılar tarafından reddedilmiş olduğunu belirterek, davacı … ve … adına mirasın borca batık olduğunun tespitine ve mirasın hükmen reddedildiğinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
1. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; murisin annesi …’dan kalan taşınmazlarının olduğunu ve terekenin borca batık olmadığını, muris …’nın hayatta iken kendisine tahsis edilecek olan arazi içinde bulunan 2975 parsel sayılı ve 57.500 m² tarla vasıflı taşınmaz için yetkili idareye kendisine tahsis edilmesi için gerekli başvuruda bulunduğunu, müvekkili ile muris arasındaki alacak borç ilişkisinin söz konusu taşınmazın müvekkiline satılmasından kaynaklandığını, söz konusu taşınmazın murisin mirasçıları üzerine tahsis edileceği bilgisinin icra takip dosyasında borçlu …’nın beyanı ile öğrenildiğini, davacıların murisin terekesinin borca batık olduğunu iddia ettikleri halde süresi içinde mirası reddetmediklerini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı SGK vekili cevap dilekçesinde özetle; mirasın hükmen reddinin gerçekleşmesi için kanunun aradığı şartların oluşması gerektiğini, mirasçıların mirası kabul anlamına gelen davranışlarda bulunup bulunmadığı, murise anne-babasından kalan malvarlığı olup olmadığı hususlarının mahkemece tespitinin gerektiğini davacıların murislerinin borçlarıyla ilgili olarak 12.09.2017 tarihinde ihya talebinde bulunarak borç nedeni ile bir kısım ödemelerde bulunduklarını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1. İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda 12.04.2018 tarih, 2017/701 Esas, 2018/390 Karar sayılı ilam ile murisin terekesinin borca batık olduğunun sabit olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

2. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda (III.1.) bentte belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı SGK vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

3. Bölge Adliye Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, 2018/1467 Esas, 2019/553 Karar sayılı ilamı ile “ilk derece mahkemesince eksik inceleme ve araştırma ile kabul kararı verilmesinin hatalı olduğu” gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararın kaldırılmasına, dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmiştir.

4. İlk Derece Mahkemesince;
4.1. Asıl davanın ve birleştirilen davanın feragat nedeniyle reddine,

4.2. Asıl davada, davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı …’e verilmesine,

4.3. Asıl davada davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince, 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı …’na verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ile davalı SGK vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1. Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; asıl ve birleştirilen davalılara lehine tek bir vekalet ücreti hükmedilmesi gerektiğini, bir başka ifadeyle toplam 6.800,00TL vekalet ücretine hükmedilmesinin miktar ve matematiksel olarak doğru olduğunu ancak, AAÜT’nin 3. maddesi gereği heri iki dava için ayrı ayrı hüküm kurulmasının doğru olmadığını belirtilmiştir.

2. Asıl davada davalı SGK vekili istinaf dilekçesinde özetle; asıl ve birleştirilen davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiğini ancak her iki dava için kurum lehine vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken tek vekalet ücreti takdir edildiğini belirterek, bu yönden ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda karar başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla,
1. Davalı SGK vekilinin birleştirilen davada vekalet ücretine yönelik istinaf başvurusunun “davacıların birleştirilen davada davasını SGK’ya yöneltmediği ve davaya dahil olmasının da sağlanmadığı” gerekçesiyle reddine,

2- Davacılar vekilinin vekalet ücretine yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1.b.2 maddesi gereğince kaldırılmasına,

2.1. Asıl davanın ve birleştirilen davanın feragat nedeniyle reddine,

2.2. Asıl davada davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 3.400,00TL vekalet ücretinin davacı …’dan, 3.400,00TL vekalet ücretinin davacı …’den alınarak davalı … ile davalı SGK’ya verilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda karar başlığında belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı SGK vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı SGK vekili, istinaf dilekçesini tekrarla verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek temyiz isteminde bulunmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir. Dava konusu uyuşmazlığın asıl davada davalı olan SGK’nın, birleştirilen davada davalı sıfatıyla yer alıp almadığı; devamında feragat nedeniyle ret kararı verilen birleştirilen dava dosyasında, SGK lehine vekalet ücreti takdir edilmesi gerekip gerekmediği noktaların toplandığı anlaşılmatadır.

2. İlgili Hukuk
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin “Avukatlık ücretinin aidiyeti, sınırları ve ortak veya değişik sebeple davanın reddinde davalıların avukatlık ücreti” başlıklı 3 üncü maddesinin 2 nci fıkrasında:

“Müteselsil sorumluluk da dahil olmak üzere, birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek, ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine ise her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunur.
” hükmü yer almaktadır.

3. Değerlendirme
İncelenen bölge adliye mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu ve davalı tarafın temyiz itirazlarının bölge adliye mahkemesi kararında değerlendirilmiş olduğu anlaşılarak davalı SGK vekilinin temyiz itirazlarının yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı SGK vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

Davalı kurum harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

29.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.