Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2022/1818 E. 2023/3269 K. 12.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1818
KARAR NO : 2023/3269
KARAR TARİHİ : 12.06.2023

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Tavas Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki zilyetliğe dayalı tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, dava konusu taşınmazın harca esas değeri nazara alındığında hüküm tarihi itibariyle HMK’nın 341/2 nci maddesi uyarınca kesin nitelikte bulunduğundan istinaf dilekçesinin reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; 126 ada 53 parsel sayılı taşınmazın 14/15 hissesininin davacıların murisi …, 1/15 hissesisinin ……. oğlu) adına kayıtlı olduğunu, dava konusu parselde 14/15 hisseye sahip olan …’ın 2007 yılında vefat ettiği, davalı …’ın (….. oğlu) 1/15 hissesinin muris …’ın 20 yılı aşkın bir süredir nizasız-fasılasız zilyet ve tasarruf ettiğini, ….. adına kayıtlı dava konusu taşınmazın 1/15 hissesinin murisin ölümünden sonra da davacılar tarafından zilyet ve tasarruf edildiğini, davalı …’ın tapu kütüğünden kim olduğunun anlaşılamadığı gibi 50 yıl önce ölmüş olabileceğinin söylenmekte olduğunu, tapuda mirasçılar adına intikal yaptırılmadığını, TMK’nın 713/2 ncu maddesinde; “maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan veya yirmi yıl önce (ölmüş ) hakkında gaiplik kararı verilmiş bir kimse adına kayıtlı bulunan, taşınmazın tamamının veya bölünmesinde sakınca olmayan bir parçasının zilyedi de, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir” Yasa hükmü gereğince davalı …’ın tespiti açısından mahkemece gerekli araştırmaların yapılmasını, davalının kim olduğu tespit edilemediği takdirde Tavas Mal Müdürünün davalıya kayyım atanması amacıyla dava açabilmeleri için mahkemece tarafına yetki verilmesini, dava konusu taşınmazın 1/15 hissesinin tapu kaydının iptali ile TMK’nın 713 üncü maddesi gereğince davacılar adına eşit ve hisseli olarak tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı … vekili; taraf teşkilinin sağlanamadığını, TMK’nın 713/2 nci maddesine dayanılarak açılan davalarda kural olarak husumet tapu kaydındaki tapu malikine, Hazineye veya ilgili kamu tüzel kişilerine veya varsa tapuda malik gözüken kişinin mirasçılarına yöneltilmesi gerektiğini, sadece kayyım tayini sureti ile taraf teşkili sağlamanın mümkün olmadığını, öncelikle dava dilekçesinin yasal hasım olan Maliye Hazinesine, İlgili Belediye Başkanlığına ve kayıt maliki …. mirasçılarına tebliğinin yasal bir zorunluluk olduğunu, dava konusu taşınmazda hisse maliki … oğlu) için henüz alınmış bir gaiplik kararı olmadığına göre, 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımının işlemeye başlamadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili; zilyetliğe dayalı tapu iptal ve tescil için kanunda belirlenen gerekli koşulların oluştuğunu, bir kısım Osman mirasçılarının davayı kabul ettiğini ve tanık beyanlarının da hükme esas alınması gerektiğini beyanla davanın reddi kararını istinaf etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava değerinin miktar itibariyle kesinlik sınırı altında kaldığı gerekçesiyle istinaf talebinin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
İlk Derece Mahkemesince istinaf yolu açık olmak üzere karar verildiğini, ”maliki 20 yıl önce ölmüş…” hukuki sebebi yönünden koşulların oluştuğunu, bir kısım davalıların davayı kabul ettiklerini ve kabul beyanı doğrultusunda karar verilmesi gerektiğini, Bölge Adliye Mahkemesi kararının hak kaybına sebep olacağını beyanla Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, zilyetliğe dayalı tapu iptal ve tescil davasında davanın reddi kararı üzerine yapılan istinaf başvurusunun, dava değeri itibariyle kesinlik sınırı altında kalıp kalmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri ile 341/2 nci maddesi,

2. 4721 sayılı TMK’nın 713/2 nci maddesindeki düzenlemede; “aynı koşullar altında, maliki tapu kütüğünden anlaşılmayan veya 20 yıl önce ölmüş, ya da hakkında gaiplik kararı verilmiş bir kimse adına kayıtlı bulunan taşınmazın tamamının veya bölünmesinde sakınca olmayan bir parçasının zilyedi de o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir” denilmiştir. Anayasa Mahkemesince yürürlüğün durdurulmasına ilişkin kararın verildiği 17.02.2011 tarihine kadar hak sahipleri yararına kazanma koşulları oluşmuş, malik 20 yıl önce ölmüş ve 20 yıllık kazanma süresi de dolmuş ise bu tür hak sahiplerinin de dava açma yönünden kazanılmış haklarının olduğu kabul edilmektedir.

3. Değerlendirme
1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.