YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1756
KARAR NO : 2023/3290
KARAR TARİHİ : 12.06.2023
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1838 E., 2022/134 K.
KARAR : Davanın reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/244 E., 2021/536 K.
Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; 468 ada 37 parsel sayılı taşınmazda müvekkili ve davalıların paydaş olduğunu, 468 ada 37 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan binanın müvekkili ve eşi … tarafından inşa edildiğini, masraf ve malzemenin eşi … tarafından sarf edildiğini, 12.04.1996 tarihli protokol ile davalıların aldıkları dairelerin masrafını ödeyeceklerini kabul ettiklerini ancak ödeme yapmadıklarını, davalılar tarafından Konya 3. Sulh Hukuk Mahkemesinde 2015/237 E sayılı dosyasında ortaklığın giderilmesi davası açıldığını, ortaklığın giderilmesi davasında muhdesat iddiası olunca muhdesatın tespiti için müvekkili tarafından davalılar aleyhine Konya 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/66 E sayılı dosyasında dava açıldığını, bu davayla da tapu iptali ve tescil talep ettiklerini belirterek binanın iyi niyetli olarak müvekkilinin eş tarafından yapıldığını, 1/2 hissesini hali hazırda müvekkiline ait olduğunu, yapının değerinin arazinin değerinden açıkça fazla olduğunu bu sebeple davalıların hissesinin iptali ile davacı adına tescilini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; taşınmaz üzerinde daha önce üç katlı bina bulunduğunu, bu bina yıkılarak beş katlı bir bina inşa edildiğini, davacının kötüniyetli olduğunu arsanın kendisinin olmadığını bildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mevcut imar planına göre ifrazın mümkün olmadığı, getirtilen kadastro kayıtlarında yapının meydana getirildiği tarih olan 1996 yılından önce kadastro geçtiğini, taşınmazın çapa bağlandığını, çaplı taşınmaz bakımından iyi niyet iddiasında bulunulamayacağı belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davalıların bina yapımı için bedel ödemediklerini, ortaklığın giderilmesi davası açtıklarını, binanın değerinin arsanın değerinden fazla olduğunu, muhdesat aidiyetinin tespiti davasında binanın müvekkili ve eşi tarafından yapıldığının tespit edildiğini ve kesinleştiğini, davalıların kötüniyetli olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki beyanlarına benzer beyanları ile kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, temliken tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.06.2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.