Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2022/1748 E. 2023/2798 K. 24.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1748
KARAR NO : 2023/2798
KARAR TARİHİ : 24.05.2023

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen meraya elatmanın önlenmesi ve kal davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda; Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesi tarafından kararın bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının 13 parsel sayılı taşınmaza 242,42m2 11 parsel sayılı meraya 559,32 m2 tecavüzü bulunduğunu ileri sürerek el atmasının önlenmesi ve ağaçların kalini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesi 24.09.2014 tarihli ve 2013/692 Esas, 2014/555 Karar sayılı kararıyla; 13 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki davanın reddine, 11 parsel sayılı taşınmaz hakkında açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 26.04.2017 tarih, 2015/3411 Esas, 2017/3449 Karar sayılı ilamıyla, ”…Mahkemece mahallinde yapılan keşif sonucu alınan fen bilirkişi raporunda davalının 13 parsel sayılı taşınmaza 242,42 tecavüzü bulunduğu, traktörün girebildiği kısımların sürülü olduğu, herhangi bir ağacın bulunmadığı belirtilmiştir. Yine davacı tarafından davadan önce yapılan tespit tutanakları, Kaymakamlık tarafından verilen men kararı dosya içinde bulunmaktadır. O halde mahkemece belirlenen bu alanı davalının sürüp sürmediği, diğer bir ifadeyle dava konusu alana davalı tarafından el atılıp atılmadığı kuşkuya yer bırakmayacak biçimde belirlenmesi gerekmektedir…” gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemece yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulü ile davanın 11 parsel sayılı taşınmaz yönünden kabulüne, 13 parsel sayılı taşınmaz yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde, 13 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın reddine karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu taşınmaza davalı tarafından müdahalede bulunulduğunu ileri sürmüştür.

Dava konusu taşınmazın mera olduğu, davalı aleyhinde daha önce açılan davalarda bu durumun tespit edildiği, bilirkişi raporlarına ve mahalli bilirkişi beyanlarına itirazlarının dikkate alınmadığı, Mera Kanununa aykırı karar verildiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, meraya el atmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
Mera, bir veya birden fazla köy veya kasaba halkına bağımsız veya birlikte tahsis edilmiş ya da kadimden beri hayvan otlatmak amacıyla kullanılan, hak sahiplerinin üzerinde intifa hakkı olan arazi parçasıdır. Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera, yaylak ve kışlaklar özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanamaz, sınırları daraltılamaz (4342 sayılı Mera Kanunu m.3,4).

Meraya elatmanın önlenmesi davası, kadim yararlanma hakkı olan köy veya belediye tüzel kişiliği ya da taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olması nedeniyle Hazine tarafından açılabilir.

3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı, 13 parsel sayılı taşınmaz yönünden davalı tarafından el atıldığının kanıtlanamadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Harçlar Kanununun 13/j maddesi gereğince Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

24.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.