Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2022/1692 E. 2023/2912 K. 29.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1692
KARAR NO : 2023/2912
KARAR TARİHİ : 29.05.2023

MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Maçka Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki muhdesatın tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkilleri murisinin ölümü ile 115 ada 19, 3 ve 13 parsellerde bulunan taşınmaz ve eklentilerinin müvekkillerine kaldığını, bir kısım taşınmazların kira gelirlerini aldıklarını, davalının taşınmazlar üzerinde ortaklığın giderilmesi için dava açması üzerine dava konusu muhdesatın müvekkillerine kaldığının tespiti için dava açılması gerektiğini belirterek, 115 ada 19 parselde bulunan iki katlı bina, taş duvarlı depo, ahşap duvarlı depo, kargir istinat duvarları, 115 ada 3 parselde bulunan mezarlık ve duvarları ile 115 ada 13 parselde bulunan üç katlı taşınmazın müvekkillerinin babası tarafından yapıldığını ve ölümünden sonra müvekkillerine kaldığının tespitini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde, müvekkilinin dava konusu taşınmazları tapu kayıtlarındaki hâli ile satın aldığını, tapu kayıtlarında üzeri üç katlı taşınmaz ve eklenti hisselendirme yapıldığını, yapılara ait bir tespit yapılmasının mümkün olmadığını, dava konusu parsellerdeki taşınmazların satış işleminden önce yapıldığını, muhdesatın tespitinin yeniden istenemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacıların talebi özü itibarıyla davalı ile yapılan satış sözleşmesi kapsamında, satıcı ve alıcı arasındaki sözleşme koşullarına ilişkin olduğundan, davacıların eda davası açmaları gerekirken muhdesatın tespiti davası açmalarında hukuki yarar bulunmaması gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili istinaf başvurusunda, müvekkilleri ile davalı arasında bir borç ilişkisi olduğunu, dava konusu parsellerin borca teminat amacıyla karşı tarafa satış gösterildiğini, üzerindeki evler ve muhdesatın kullanımının müvekkillerine bırakıldığını, satış işleminin sadece zemin ile ilgili olup yapılarla ilgili bir devir olmadığını, Mahkemece dava konusu muhdesatın kullanımın kimlerde olduğunun ve fiili olarak devredilip edilmediğinin tespitinin yapılması gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu muhdesatın kadastro tespiti öncesinde yapılmış olduğu, dava konusu üç taşınmaz da kadastro çalışmaları esnasında davacıların muris babası adına tespit ve tescil olup, beyanlar hanesinde aksi yönde bir şerh bulunmadığından, tüm muhdesatların da tapu kapsamında muris adına tespit edilmiş olduğu, bu hâliyle zaten muris adına tespit edilmiş olan muhdesat yönünden davacıların muhdesatın tespiti isteminde hukuki yarar bulunmadığı, davacılar istinaf aşamasında davalıya yapılan pay devri esnasında muhdesatın satış sözleşmesi kapsamı dışında tutulduğunu iddia etmiş ise de, İlk Derece Mahkemesinde ileri sürülmeyen iddiaların istinaf aşamasında ileri sürülemeyeceği belirtilerek, başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili istinaf gerekçelerini tekrar ederek temyiz isteminde bulunmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, muhdesatın tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 114 üncü maddesinin 1 inci fıkrasının h bendi.

2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 684, 718, 724, 728 ve 729 uncu maddeleri.

3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

29.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.