Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2022/1633 E. 2023/4387 K. 03.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1633
KARAR NO : 2023/4387
KARAR TARİHİ : 03.10.2023

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1571 E., 2022/108 K.
KARAR : Başvuruların esastan reddine
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gölcük 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/163 E., 2021/195 K.

Taraflar arasındaki asıl davada elatmanın önlenmesi ve ecrimisil; birleştirilen davada harici satışa dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın asıl davada davacı-birleştirilen davada davalı vekili ve asıl davada davalı- birleştirilen davada davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı asıl davada davalı- birleştirilen davada davacı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 03.10.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde temyiz eden asıl davada davalı-birleştirilen davada davacı … geldi. Başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Gelenin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra açık duruşmanın bittiği bildirildi. İşin incelenerek karara bağlanması için Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
1. Asıl davada davacı-birleştirilen davada davalı vekili; vekil edeninin dava konusu taşınmazın maliki olup ilgili yerin vekil sıfatıyla … … tarafından 65.000,00 TL üzerinden davalıya satıldığını, bir takım ödemelerin yapıldığını ancak davalının hem taşınmaza hem de çevreye verdiği zararlar nedeni ile satıştan vazgeçildiğini, satışın yok hükmünde olduğunu ve ihtarnameye rağmen taşınmazın tahliye edilmediğini ileri sürerek el atmanın önlenmesine ve fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile 500,00 TL ecrimisile hükmedilmesini talep etmiştir.

2. Asıl davada davalı- birleştirilen davada davacı vekili; müvekkilinin niza konusu 346 ada 4 parsel … taşınmaz üzerinde bulunan 1 numaralı bağımsız bölümü davalı …’tan satın aldığını, bu satışta … adına vekaleten …’ın hareket ettiğini, müvekkili ile … arasında sözleşme yapıldığını, bu sözleşme gereğince müvekkilinin üzerine düşen ücretleri ödediğini, ev için masraflar yaptığını, ancak daha sonra davalıların evden çıkması için müvekkiline baskı yaptığını ve el atmanın önlenmesi davası açtığını ileri sürerek dava konusu taşınmazın davalı adına kayıtlı olan tapusunun iptali ile müvekkili adına tesciline, mümkün olmadığı takdirde alım değeri ile yapılan işler değerinin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
1. Asıl davada davalı- birleştirilen davada davacı vekili; asıl davanın reddini savunmuştur.

2. Asıl davada davacı-birleştirilen davada davalı vekili; birleştirilen davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı kararıyla özetle;
1. Asıl dava yönünden, dava konusu taşınmazın davacı tarafa ait olup davalı tarafından kullanıldığı, taraflar arasında taşınmazın davalıya satışına yönelik anlaşma yapıldığı, ihtarname tarihine kadar davalının haksız sayılamayacağı ancak ihtarnameden sonra da taşınmazın kullanılmaya devam edildiği, bu yönü ile davacının mülkiyet hakkına üstünlük tanınması gerektiği gerekçesiyle asıl davanın kabulüne, davalının dava konusu taşınmazda el atmasının önlenmesine, 1.520,00 TL ecrimisil bedelinin tahsiline karar verilmiştir.

2. Birleştirilen dava yönünden, tapuya kayıtlı taşınmazların haricen satışının geçersiz olduğu, harici satışın hüküm ifade etmemesi durumunda tarafların verdiklerini geri alabilecekleri, davacının borç sebebi ile 68.000 TL’yi elden ödediği ve ilgili bağımsız bölüme toplam 58.400,00 TL zorunlu ve yararlı masraf yaptığı gerekçesiyle tapu iptali ve tescil talebinin reddine, 126.400,00 TL alacağın davalıdan tahsiline ve fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF SÜRECİ
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl davada davacı-birleştirilen davada davalı vekili ve asıl davada davalı-birleştirilen davada davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri;
1. Asıl davada davacı-birleştirilen davada davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki satış işleminden davalının davranışları nedeniyle vazgeçildiğini, davalı ile sözlü görüşmelerinin sonuç vermemesi üzerine davalıya 12.07.2019 tarihli ihtarnamenin gönderildiğini, vekil edeninin davalı tarafından ödenen bedeli ve masrafları ödeme teklifinin davalı tarafından kabul görmediğini, bilirkişi raporunun hükme esas alınacak nitelikte olmadığını, birleştirilen davada hükmedilen bedelin fahiş olduğunu, yıpranma paylarının nazara alınmadığını, davacı tarafından yapıldığı belirtilen tadilatların göz önünde bulundurulmadığını, davalının kötüniyetli olarak tadilatlar yaptırdığını, zorunlu ve yararlı masrafların takdirinde de hukuka aykırılıklar bulunduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.

2. Asıl davada davalı-birleştirilen davada davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın harici satış sözleşmesi ile satın alındığını, … …’in vekil sıfatıyla hareket ettiğini, çekişmeli yerin müvekkili tarafından konut haline getirildiğini, ödenen satış bedelinin çok üzerinde inşaat masrafı yapıldığını, bedelin ödenmesine rağmen tapuda devrin gerçekleştirilmediğini, aile yaşam alanı haline getirilen ilgili yerde vekil edenin iyiniyetli olarak oturduğunu, davalıların haklarını kötüye kullandıklarını, İlk Derece Mahkemesinin her iki dosya kararında çelişkiye düştüğünü, davalı kötüniyetli kabul edilmemesine rağmen ecrimisil tazminatı ödemesine ve men’i müdahaleye karar verildiğini, davalının ihtar sonrası dönem için ecrimisilden sorumlu tutulamayacağını, … ve …’in başından beri kötüniyetli olduğunu, aleyhlerine hükmedilen vekalet ücretinin hakkaniyet kuralları ile bağdaşmadığını, verilen kararın usul ve yasalara aykırılık teşkil ettiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
1. Asıl dava yönünden, dava konusu taşınmazın davalıya satışına yönelik anlaşma yapıldığı, ihtarname tarihine kadar davalının haksız sayılamayacağı, ihtarname çekilerek tahliye ve ecrimisil talep edildiği, davacının harici satım akdinden dönerek ilgili ihtarı göndermesine rağmen davalının taşınmazı kullanmaya devam ettiği, davalının devam eden kullanımının haksız olduğu, davacının müdahalesinin önlenmesi ve ecrimisil davasının kabul edilmesinde isabetsizlik görülmediği,

2. Birleştirilen dava yönünden, taşınmaz mülkiyetini devir borcu doğuran sözleşmelerin tapuda resen düzenleme şeklinde yapılması gerektiği, adi yazılı şekilde yapılan taşınmaz satış sözleşmelerinin mutlak butlan ile geçersiz olup hukuki sonuç doğurmayacağı, davalı tarafça dayanılan adi yazılı sözleşme ile taşınmaz mülkiyeti devir borcu doğmasa da davalının sözleşme gereği ödediği ve ödediğini usulünce ispat ettiği bedeli geri isteyebileceği, davacı …’in taşınmaz bedelinin iadesi talebi için 68.000,00 TL alacak bakımından haklı olduğu ve toplam 58.400,00 TL zorunlu ve yararlı masraf yaptığı gerekçesiyle tarafların istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl davada davalı-birleştirilen davada davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Asıl davada davalı-birleştirilen davada davacı vekili, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebeplere benzer sebepler ile Bölge Adliye Mahkemesinin karar ve gerekçesinin yerinde olmadığı belirtilerek hükmün bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Asıl dava el atmanın önlenmesi ve ecrimisil, birleştirilen davada ise harici satışa dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 … Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri,

2. 4721 … … Medeni Kanunu’nun, “Mülkiyet hakkının içeriği” başlıklı 683 üncü maddesi, “İyiniyetli olmayan zilyet bakımından” başlıklı 995 inci maddesi,

3. 4721 … … Medeni Kanunu’nun 706, 6098 … … Borçlar Kanunu’nun 237., 2644 … Tapu Kanunu’nun 26 ve Noterlik Kanunu’nun 60 ve 89 uncu maddeleri, 10.07.1940 tarihli ve 1939/2 Esas, 1940/77 Karar … Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararı.

3. Değerlendirme
1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 … Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-birleştirilen dava davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 … Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.10.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.