Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2022/1510 E. 2023/2987 K. 31.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1510
KARAR NO : 2023/2987
KARAR TARİHİ : 31.05.2023

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziantep 7. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki meraya müdahelenin men’i, kâl davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; Gaziantep ili, …. ilçesi, …. Mahallesinde bulunan 102 ada 214 parsel sayılı mera vasfındaki taşınmazına davalılar tarafından müdahale edildiğini, bu nedenle davalının meraya tecavüzünün önlenmesini ve üzerindeki yapıların kâl’ini dava ve talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalılar cevap dilekçesinde; taşınmazın evveliyatının mera olmadığını, iyiniyetli olduklarını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde bir kısım davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Bir kısım davalılar vekili istinaf dilekçesinde, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeye dayalı olarak hüküm kurulduğunu ileri sürdü.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
1. İlk derece mahkemesi tarafından usulüne uygun olarak icra edilen keşif neticesinde dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporlarından davalıların mera vasıflı taşınmaza kullanım amacına aykırı olarak ev ve bahçe yapmak suretiyle müdahalede bulundukları sabit olduğu,

2. 3194 sayılı Yasanın geçici 16 ncı maddesinin 7 nci fıkrasında da “Yapı Kayıt Belgesi alınan yapıların, Hazineye ait taşınmazlar üzerine inşa edilmiş olması halinde, bu taşınmazlar Bakanlığa tahsis edilir. Yapı Kayıt Belgesi sahipleri ile bunların kanuni veya akdi haleflerinin talepleri üzerine taşınmazlar Bakanlıkça rayiç bedel üzerinden doğrudan satılır” hükmünü amirdir. Ancak yine 3194 sayılı İmar Kanunu’nun geçici 16. maddesine dayanılarak çıkarılan 396 sıra No.lu Milli Emlak Tebliğinin “Satılamayacak Taşınmazlar” başlıklı 4 üncü maddesinin “b” fıkrasında 4342 sayılı Mera Kanunu kapsamında kalan taşınmazlar sayılmış ve bu taşınmazların 3194 sayılı Yasanın geçici 16 ncı maddesine göre satılamayacağı açıkça ifade edilmiştir. Hal böyle iken davaya konu taşınmazlar ile ilgili yapı kayıt belgesi alınmış olmasının iş bu dava açısından bertaraf edici bir etkisinin olmadığı gerekçesiyle davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde bir kısım davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Bir kısım davalılar vekili temyiz dilekçesinde, dava konusu taşınmazdaki yapılar hakkında yapı kayıt belgesi alındığını, 3194 sayılı İmar Kanunu’nun geçici 16 ncı maddesinin değerlendirilmesi gerektiğini, taşınmazın kadimden beri mera niteliğinde olmadığını ileri sürmüştür.

C. Gerekçe
1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, meraya müdahalenin men’i ve kâl istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. Mera, bir veya birden fazla köy veya kasaba halkına bağımsız veya birlikte tahsis edilmiş ya da kadimden beri hayvan otlatmak amacıyla kullanılan, hak sahiplerinin üzerinde intifa hakkı olan arazi parçasıdır. Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera, yaylak ve kışlaklar özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanamaz, sınırları daraltılamaz (4342 sayılı Mera Kanunu m.3,4).

2. Meraya elatmanın önlenmesi davası, kadim yararlanma hakkı olan köy veya belediye tüzel kişiliği ya da taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olması nedeniyle Hazine tarafından açılabilir.

3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalının temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

31.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.