Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2022/1491 E. 2023/2499 K. 11.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1491
KARAR NO : 2023/2499
KARAR TARİHİ : 11.05.2023

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 5. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki miras taksim sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik hâkimi tarafından hazırlanan rapor dilenlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davaya konu beş bağımsız bölüm ve iki arsa hissesinin müteveffa Binali Koçer’in sağlığında kardeşler arasında pay edildiği, pay edilen taşınmazların muvazaalı şekilde taşınmaz satışı ve ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile diğer mirasçılar adına tescil edildiğini belirterek taşınmazların tapularının iptali ile davacı müvekkil adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; davanın dayanağı olan taksim sözleşmesinin hukuken geçersiz olduğunu, miras taksim sözleşmesinin yalnızca mirasbırakanın ölümünün ardından miras açılınca yapılabileceğini, mirasbırakan ölmeden önce yapılan sözleşmelerin ahlaka aykırı olduğu için geçersiz sayılacağını, davacının murisi tehdit etmesi nedeniyle murisin zor günler geçirdiğini, uzaklaştırma kararı alındığını, murisin davacının kendisine ve eşine yaptığı kötü davranışları nedeniyle gayrimenkulleri 3 üncü kişiye satmaya karar verdiği, müvekkili …’in gayrimenkullerin 3 üncü kişilere satılmaması amacıyla Yasa’ya uygun olmayan taksim sözleşmesinin geçersizliğinin de anlaşılması üzerine bedelini ödeyerek gayrimenkulleri satın aldığını, yasaya uygun olmayan davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mirasbırakan ….’in sağlığında miras taksim sözleşmesi hazırlanmış ise de murisin mal varlığı açısından sözleşme hazırlamasının kabul edilemeyeceği, sözleşmenin geçerli olmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacı müvekkilin müteveffaya ya da annesine karşı iddia edildiği üzere mirastan ıskatı gerektirecek kötü davranışı ispat edilemediğini, müteveffa ve tüm mirasçıların katılımı ve imzası ile yapılan taksim sözleşmesi kanunen geçerli olduğunu, taksim sözleşmesinde imzaları bulunan davalıların sözleşmenin geçersizliğini iddia etmelerinin hakkın kötüye kullanımı niteliğinde olduğunu, davalıların uyuşmazlığa konu taksim sözleşmesindeki imzaları inkar etmediklerini belirterek, kararın kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılarak davalarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile açılmamış bir miras üzerinde miras hakkının temliki sözleşmesinin geçerli sayılabilmesi için TMK’nın 678 inci maddesi gereğince miras bırakanın bu sözleşmeye iştiraki ve muvafakat etmesinin şart olduğu, ancak sözleşme konusu malvarlığında murise ait hak sahipliğinin olması, ya da ölümle birlikte terekeye ait olacağının da tartışmasız olması gerektiği, somut olayda dava konusu taşınmazların müteveffa adına değil onun eşi ve çocukları (davalılar) adlarına kayıtlı olduğu, müteveffanın kendisi adına tapuda kayıtlı olmayan taşınmazları sözleşmeye konu etmeye çalıştığı anlaşıldığından davacı dayanağı sözleşmenin mirastan feragat, miras hakkının devri ya da miras hukukuna dahil sair sözleşme niteliğinde olmadığı, tapulu taşınmazların devrine ilişkin sözleşmenin resmi şekilde yapılmadığı taktirde TMK’nın 706, TBK’nın 237, Tapu Kanunu’nun 26 ncı ve Noterlik Kanunu’nun 60 ıncı maddeleri uyarınca geçersiz olduğu, resmi memur önünde yapılmayan harici satış sözleşmesine değer verilemeyeceği ve buna dayalı olarak iptal ve tescil isteğinde bulunulamayacağı, yerel mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler ile kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, miras taksim sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
Uyuşmazlık çözümünde, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 676 vd. maddeleri esas alınmıştır.

3. Değerlendirme
Davacı tarafın ileri sürdüğü temyiz itirazları kararın bozulması için yeterli görülememiş, usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanması gerektiği değerlendirilmiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.