Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2022/1266 E. 2022/6289 K. 26.10.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1266
KARAR NO : 2022/6289
KARAR TARİHİ : 26.10.2022

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 08/09/2015 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında düzeltim istenmesi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın derdestlik nedeniyle usulden reddine dair verilen 25/09/2020 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, 14/07/2014 tarihinde müvekkili şirket vekili ile dava konusu 1976 parsel sayılı taşınmazda kayıtlı J Blok, 1. Kat, 4 no’lu bağımsız bölüm maliki olan … vekili arasında, davacının … Sigorta ve … Brokerliği A.Ş.’den doğmuş ve doğacak olan hak ve alacakların teminatını teşkil etmek üzere dava konusu taşınmaz üzerine davacı lehine 1. derecede 700.000,00 TL bedelli ipotek tesisi için tapu müdürlüğüne başvurduklarını, 18/07/2014 tarih ve 14264 yevmiye numaralı işlemle düzenlenen resmi senette davacı şirketle … Sigorta ve … Brokerliği A.Ş. arasındaki borç ilişkisinden kaynaklı ipoteğe işaret edilmesi gerekirken ipotek konusu taşınmazın maliki ile davacı şirket arasında kredi ilişkisi varmış gibi tapu müdürlüğünce resmi senet düzenlendiğini, bu resmi senedin tarafların arzularına ve tapu müdürlüğüne sunulan evraklara uygun olmadığını belirterek, dava konusu taşınmaza ait resmi senedin ve sicil kaydının 14/07/2014 tarihli ipotek talepnamesine ve Bodrum 4. Noterliğince düzenlenmiş 10/07/2014 tarih, 09096 yevmiye numaralı vekaletnameye uygun olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili kuruma izafe edilebilecek bir kusur olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, 15/04/2016 tarihinde dava konusu ipotek işleminin iki lehdarı bulunduğu ve davacıya bu kişileri davaya dahil etmesi için kesin verildiği halde davacının bu dava şartını yerine getirmediği gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmiş, davacı vekilinin hükmü temyizi üzerine 14. Hukuk Dairesinin 29/04/2019 tarihli kararı ile ilamda yazılı nedenlerle hüküm bozulmuştur. Bozmaya uyularak dava konusu taşınmaz maliki … davaya dahil edilmiştir.
Dahili davalı … vekili, Bodrum 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/555 Esas sayılı dosyasında aynı taraflar arasında, aynı konuda ve aynı dava sebebine dayalı olarak daha önce açılmış ve görülmekte olan bir dava bulunduğunu belirterek, davanın önce derdestlik nedeniyle, olmadığı takdirde esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
Bodrum 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/555 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; … Acıbadem Sigorta A.Ş. tarafından davalılar Hazine ve … aleyhine 06/11/2015 tarihinde eldeki iş bu davamız ile aynı nedenlere dayalı olarak Bodrum Tapu Müdürlüğünce hem 14/07/2014 tarihli ipotek talepnamesine aykırı hem de Bodrum 4. Noterliğinin 10/07/2014 tarih, 09096 yevmiye numaralı vekaletnamenin verdiği yetki kapsamı dışında 18/07/2014 tarih ve 14264 yevmiye numaralı işlemle düzenlenen resmi senedin düzeltilmesine ve tesciline, ipotek bedeli olan 700.000,00 TL’nin yasal faizi ile birlikte davalı Hazine’den tahsiline karar verilmesinin istendiği, dosyada ayrıca davacı … vekili tarafından davalılar … Acıbadem Sigorta A.Ş., … ve … Sigorta ve … Brokerliği A.Ş. Aleyhine tapu kaydındaki ipotek şerhinin terkini istemli davanın da birleştirilerek görülmekte olduğu, yapılan yargılama sonucunda 27/02/2020 tarihinde asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verildiği, hükme karşı asıl dava davacısı vekili ile davalı- birleştirilen dava davacısı … vekili tarafından istinaf yoluna başvurulduğu, kararın henüz kesinleşmediği görülmüştür.
Eldeki davada, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın derdestlik nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
Hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, tapu müdürlüğünde düzenlenen resmi senedin düzeltilmesi ve tescil istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK’nın 165/1 maddesi., “Bir davada hüküm verilebilmesi, bir davaya, idari makamın tespitine yahut dava konusuyla ilgili bir hukuki ilişkinin mevcut olup olmadığına kısmen veya tamamen bağlı ise mahkemece o davanın sonuçlanmasına veya idari makamın kararına kadar yargılama bekletilebilir.”, 166/1. maddesi; “Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar.”, 166/4 maddesi; “Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır.” hükümlerini içermektedir.
Somut olayda; eldeki davada ve Bodrum 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/555 Esas sayılı dosyası ile görülen davada davanın tarafları, konusu, dayanılan deliller ve talep kısmı aynı olup, tapu müdürlüğünde düzenlenen resmi senedin düzeltilmesi ve tescili istemine ilişkindir. Bodrum 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/555 Esas sayılı dosyası ile görülen davada davanın tarafları, konusu, dayanılan deliller ve talep kısmı aynı olup, tapu müdürlüğünde düzenlenen resmi senedin düzeltilmesi ve tescili istemine ilişkindir. Bodrum 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/555 Esas sayılı dosyasında asıl istemle birlikte tazminat talep edilmesi ve birleştirilen ipoteğin terkini istemli davanın bulunması eldeki dava ile sözü edilen davanın aynı olduğu sonucunu değiştirmez.
Diğer yandan, devam eden ve henüz bir karara bağlanmamış davalar için serbest dava kavramı kullanılır. Derdestlik; tarafları dava sebebi ve dava konusu (talep sonucu) aynı olan bir davanın görülmekte iken ikinci kez açılmış olmasıdır. Derdestlik, 6100 sayılı HMK’nın 114/1 maddesinde dava şartı olarak “Aynı davanın daha önceden açılmış ve halen görülmekte olmaması” şeklinde düzenlenmiş olup, tarafları, dava sebebi ve dava konusu aynı olan bir davanın ikinci kez açılamayacağını ifade eder. Aynı dava ikinci kez açılırsa, ikinci davada bu husus ileri sürülmese bile re’sen gözetilerek ikinci dava, dava şartı yokluğundan reddedilir.
Eldeki dava 08/09/2015 tarihinde, Bodrum 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/555 Esas sayılı dosyası ile görülen dava ise 06/11/2015 tarihinde açılmıştır.
Bodrum 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/555 Esas sayılı dosyası hakkında 27/02/2020 tarihinde (2020/86 Karar no’su ile) karar verilmiş olduğundan ve eldeki davanın daha önceki tarihte açılmış olması karşısında Kanun yolu itirazı nedeniyle henüz kesinleşmeyen Bodrum 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/555 Esas, 2020/86 Karar dosyasının HMK’nın 165. maddesi gereğince bekletici mesele yapılarak sonucuna göre bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.