Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2022/1236 E. 2023/3149 K. 07.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1236
KARAR NO : 2023/3149
KARAR TARİHİ : 07.06.2023

MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Maçka Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacılar, 76 ada 1 parselin murisleri …..’nun uzun yıllar zilyetliğinde olduğunu, ölümü ile kendilerinin kullandığını, tapuda malik olarak gözüken….’ın (….. oğlu) kim olduğunun, yaşayıp yaşamadığının, yaşamışsa hangi tarihte öldüğünün, nüfus bilgilerinin neler olduğunun ve kimlik bilgilerine ilişkin herhangi bir bilginin bulunmadığını, bu sebeplerle halen davalı adına kayıtlı bulunan taşınmazın tapu kaydının iptali ile söz konusu taşınmazın adlarına tescil edilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
1. Davacıya kayyım atanması için süre verilmiş, Kayyım; dava konusu kadastro tutanak ve dayanak belgelerinin getirtilerek çevre parsellerin tapu, kadastro tutanak, vergi kayıtları ile birlikte incelenmesi ve keşif yapılması ile davanın reddini talep etmiştir.

2. Davaya Hazine dahil edilmiş ve Hazine vekili; TMK’nın 501 inci maddesi gereği Hazineye intikal eden taşınmazın zilyetlikle iktisabının mümkün olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın kabulü ile Trabzon ili, … ilçesi, … Mahallesi’nde bulunan 76 ada 1 No.lu parselin tapu kaydının iptali ile (……Mirasçıları davacıların) 1/8’inin … adına, 1/8’inin … adına, 1/8’inin … adına, 1/8’inin … adına, 1/8’inin … adına, 1/8 … adına, 2/8’inin … adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

2. Mahkeme gerekçesinde; ”… Tapu Kaydı, 1983 yılında …. oğlu …. Efendi adına oluşmuş ise de, …. oğlu …. Efendinin 1983 tarihinden önce vefat ettiğinin kadastro beyannamesi ile sabit olduğu, tapuda kayıtlı taşınmaz malın kayıt sahibi ve mirasçıları dışında 3. Kişi konumunda olan davacıların murisi ve daha sonra kendileri tarafından 60 yıldan fazla zamandır kullanıldığının beyan edildiği, Anayasa Mahkemesinin iptal kararının 2011 tarihi olduğu ve …. oğlu …. Efendinin 1983 tarihinden önce vefat ettiği, yine tanıklarca ilgili taşınmazın davacı tarafından 60 yılı aşkın süredir kullanıldığının beyan edildiği dikkate alındığında, dava konusu taşınmazda davacılar tarafından aralıksız, çekişmesiz, malik sıfatıyla ve 20 yıl süreyle zilyet ve tasarrufta bulunulduğu anlaşılmakla” davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1. Dahili davalı Hazine vekili; yeterli inceleme yapılmadığını, hak düşürücü sürenin geçmiş olduğu belirterek davanın reddini istemiştir.

2. Davacı vekili, hükmü mükerrer harç nedeni ile istinaf etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; “taraf vekillerinin istinaf kanun yolu başvurularının kabulü ile Maçka Asliye Hukuk Mahkemesinin 15.04.2021 tarih ve 2017/9 Esas, 2021/125 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b.(2) maddesi gereğince kaldırılmasına, HMK’nın 353/1-b.(2) maddesi gereğince kaldırılan hükmün yerine geçmek üzere yeniden hüküm tesisi ile davanın reddine karar verilmiştir.”

2. Bölge Adliye Mahkemesi; “…. tapu kaydı ve tapulama tutanağındaki açıklamalara göre kayıt malikinin kim olduğuna yarar bilgilerin tapu kütüğünde mevcut olduğu, tapu malikinin kanun anlamında tanınan ve bilinen kişi olup maddede yazılı koşulların gerçekleştiğini kabule olanak bulunmadığı, hal böyle olunca Mahkemece, bu hususlar da dikkate alınarak, “maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan” hukuki sebebi yönünden açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme sonunda yasal ve yerinde olmayan gerekçelerle kayıt malikinin bilinmeyen kişi olduğundan hareketle yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir.” gerekçeleri ile davayı ret etmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili zilyetlikten tescil şartlarının oluştuğunu, vekalet ücretinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek hükmün bozulmasının talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
Kural olarak, tapulu bir taşınmazın veya tapuda kayıtlı bir payın kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi mümkün değildir. Ancak, kanunun açıkça izin verdiği ve düzenlediği ayrık durumlarda tapulu bir yerin veya tapuda kayıtlı bir payın koşulları oluştuğu takdirde kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi mümkün olabilir. Kanun’un açıkça izin verdiği hallerden biri de TMK’nın 713/2 nci maddesindeki düzenlemelerdir. Anılan maddede, “Aynı koşullar altında, maliki tapu kütüğünden anlaşılmayan veya 20 yıl önce ölmüş, ya da hakkında gaiplik kararı verilmiş bir kimse adına kayıtlı bulunan taşınmazın tamamının veya bölünmesinde sakınca olmayan bir parçasının zilyedi de o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir” denilmiştir.

3. Değerlendirme
1. Dava konusu taşınmaz, 1983 yılında yapılan kadastro çalışmaları sonucunda, Trabzon ili, …. ilçesi, …. Mahallesi çalışma alanında bulunan 76 ada 1 parsel sayılı 661,33 metrekare yüzölçümü ile Şubat 1291 tarih 55 No.lu tapu kaydına dayalı olarak …. oğlu …. adına tespit edildiği, tutanağın beyanlar hanesine “Kayıt maliki ölüdür. ….,…’nun zilyetliğindedir” şerhinin düşüldüğü, taşınmazın yargılama devam ederken 2018 yılında İmar Kanunu’nun 18 inci maddesi uyarınca parselasyona tabi tutularak 206 ada 1 parsel numarasıyla ve 414,76 m² yüzölçümlü olarak tapuya tescil edildiği, taşınmazın halen aynı vasıf ve yüzölçümle tapuda kayıtlı olduğu, eldeki davanın ise 15.01.2017 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.

2. TMK’nın 713/2 nci maddesinde, “aynı koşullar altında, maliki tapu kütüğünden anlaşılmayan veya yirmi yıl önce ölmüş ya da hakkında gaiplik kararı verilmiş bir kimse adına kayıtlı bulunan taşınmazın tamamının veya bölünmesinde sakınca olmayan bir parçasının zilyedi de, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir” hükmüne yer verilmiştir.

3. Tapu kaydı ve tapulama tutanağındaki açıklamalara göre kayıt malikinin kim olduğuna yarar bilgilerin tapu kütüğünde mevcut olduğu, tapu malikinin kanun anlamında tanınan ve bilinen kişi olup tutanakta ölü olduğu ve kullanıcının….. olduğu yazıldığı, bu durumda TMK’nın 713/2 nci maddesindeki şartların oluştuğundan bahsedilemeyeceğinden davanın reddi yerinde görülmüştür.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.