YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1110
KARAR NO : 2023/2396
KARAR TARİHİ : 08.05.2023
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki mirasçılık belgesinin iptali ve yeni mirasçılık belgesi verilmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile veraset ilamının iptaline karar verilmiştir.
Kararın bir kısım davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı … ve … vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; muris …’ın vefatı nedeniyle Fatih 4. Sulh Hukuk Mahkemesince düzenlenen 2004/609 Esas, 2005/82 Karar sayılı ilamı ile düzenlenen veraset ilamının hatalı olduğunu, bu ilamda kök muristen önce vefat eden kızı … mirasçılarının yer almadığını, İstanbul 22. Sulh Hukuk Mahkemesinden alınan 2011/955 Esas, 2011/1236 Karar sayılı ilamının bu yönden doğru olduğunu belirterek Fatih 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2004/609 Esas, 2005/82 Karar sayılı ilamı mirasçılık belgesinin iptali ile yeni mirasçılık belgesenin düzenlenmesi talep edilmiştir.
II. CEVAP
Davalı … cevap dilekçesinde davayı kabul ettiğini belirtmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, murisin kendisinden önce vefat eden kızı … mirasçılarının yasal mirasçı olmalarına rağmen veraset ilamında yer almadıklarının anlaşıldığı gerekçesiyle, Fatih 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2004/609 Esas, 2005/82 Karar sayılı mirasçılık belgesinin iptaline karar verilerek yeni mirasçılık belgesi düzenlenmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde bir kısım davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Bir kısım davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; iptali istenen veraset ilamının yasal şekilde verildiğini, iyi niyetli olarak ilamın müvekkillerince kullanıldığını, hukuka güven ilkesi gereği bu ilamla birtakım işlemler yapıldığını, Bakırköy 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/563 Esas sayılı davasında tapu tescilinin iptali istenen gayrimenkul ücretinin, iptali istenen veraset ilamına göre ödendiğini, davacılarca uzun yıllar sessiz kalındıktan sonra bu davanın ikame edildiğini belirterek, İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b/1 inci maddesi gereğince bir kısım davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
2. Bölge Adliye Mahkemesince “mahkemece davanın reddine ilişkin verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı” gerekçesiyle hüküm kurulmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … ve … vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı … ve … vekili istinaf başvuru dilekçesindeki nedenlere dayanarak hükmü temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, mirasçılık belgesinin iptali ve yeni mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
Uyuşmazlık çözümünde; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 30, 495, 496, 497, 498, 499, 501, 598 inci maddeleri esas alınmıştır.
3. Değerlendirme
1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 598 inci maddesi hükmünde başvurusu üzerine yasal mirasçı oldukları belirlenenlere, Sulh Mahkemesince mirasçılık sıfatlarını gösteren bir belge verileceği, mirasçılık belgesinin geçersizliğinin her zaman ileri sürülebileceği açıklanmıştır.
2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 30 uncu maddesinde doğum ve ölümün nüfus sicilindeki kayıtlarla ispat olunabileceği, nüfus kütüklerinde kayıt bulunmaması veya bulunan kaydın doğru olmadığının anlaşılması hâlinde gerçek durumun her türlü delille kanıtlanabileceği açıklanmıştır.
3. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 575 inci maddesinde, mirasın miras bırakanın ölümüyle açılacağı; 495 inci maddesinde, miras bırakanın birinci derece mirasçılarının onun altsoyu olduğu, çocukların eşit olarak mirasçı oldukları, miras bırakandan önce ölmüş olan çocukların yerini her derecede halefiyet yoluyla kendi altsoylarının alacağı; 496 ncı maddesinde, altsoyu bulunmayan miras bırakanın mirasçılarının ana ve babası olduğu, bunların eşit olarak mirasçı olacakları, miras bırakandan önce ölmüş olan ana ve babanın yerlerini her derecede halefiyet yoluyla kendi altsoylarının alacağı, bir tarafta hiç mirasçı bulunmadığı takdirde, bütün mirasın diğer taraftaki mirasçılara kalacağı; 497 nci maddesinde, altsoyu, ana ve babası ve onların altsoyu bulunmayan miras bırakanın mirasçılarının, büyük ana ve büyük babaları olacağı, bunların, eşit olarak mirasçı oldukları, miras bırakandan önce ölmüş olan büyük ana ve büyük babaların yerlerini, her derecede halefiyet yoluyla kendi altsoylarının alacağı, ana veya baba tarafından olan büyük ana ve büyük babalardan birinin altsoyu bulunmaksızın miras bırakandan önce ölmüş olması durumunda, ona düşen payın aynı taraftaki mirasçılara kalacağı, ana veya baba tarafından olan büyük ana ve büyük babaların ikisinin de altsoyları bulunmaksızın miras bırakandan önce ölmüş olması durumunda, bütün mirasın diğer taraftaki mirasçılara kalacağı, sağ kalan eş olması durumunda, büyük ana ve büyük babalardan birinin miras bırakandan önce ölmüş olması hâlinde, payının kendi çocuğuna; çocuğu yoksa o taraftaki büyük ana ve büyük babaya; bir taraftaki büyük ana ve büyük babanın her ikisinin de ölmüş olmaları hâlinde onların payları diğer tarafa geçeceği; 498 inci maddesinde, evlilik dışında doğmuş ve soybağı, tanıma veya hâkim hükmüyle kurulmuş olanların, baba yönünden evlilik içi hısımlar gibi mirasçı olacakları; 499 uncu maddesinde sağ kalan eşin, miras bırakanın altsoyu zümresi ile birlikte mirasçı olması hâlinde mirasın dörtte birinin, miras bırakanın ana ve baba zümresi ile birlikte mirasçı olması hâlinde mirasın yarısının, miras bırakanın büyük ana ve büyük babaları ve onların çocukları ile birlikte mirasçı olması hâlinde, mirasın dörtte üçünün, bunlar da yoksa mirasın tamamının eşe kalacağı; 501 inci maddesinde mirasçı bırakmaksızın ölen kimsenin mirasının devlete geçeceği hükümleri düzenlenmiştir.
4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup bir kısım davalılar vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
08.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.