Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2022/1003 E. 2023/2370 K. 08.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/1003
KARAR NO : 2023/2370
KARAR TARİHİ : 08.05.2023

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : … Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki muhdesatın tapunun beyanlar hanesine tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; Gümüşhane ili, … ilçesi, … Köyü’nde bulunan 235 ada 2 parselde kayıtlı mera ve yaylada kadastro tespiti sırasında mevcut bulunan yayla evi ve kelefin Kadastro Kanunu’nun 19 uncu maddesi uyarınca muhdesat olarak kadastro tutanağında belirtilmediğinden, bu hususun beyanlar hanesinde belirtilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; dava konusu edilen Gümüşhane ili, … ilçesi, … Köyü’nde bulunan 235 ada 2 parselin niteliğinin mera olduğunu ve kamu ortak malı olarak tapuya tescil edildiğini, devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğunu, bu sebeple davacının “Hakkı olmayan yere tecavüz” suçunu işlediğini, davacının yaptığı evin muhdesat olarak işlenmesi mümkün olmadığından, bu sebeple açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 19 uncu maddesinin ikinci fıkrasında öngörülen muhdesata ait hükümlerin meralarda uygulanamayacağı, bu hususun Yargıtay kararları ile de kabul edildiği, davaya konu 235 ada 2 parselin mera niteliği ile kamu orta malı olarak tescil edildiği ve mera niteliğine yapılan bir itiraz da bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacının herhangi bir mülkiyet iddiası bulunmadığını, mahkeme kararında emsal gösterilen Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesinin kararının mülkiyet hakkı ile ilgili açıklamalar içerdiğini, keşif yapılmadan acele ile karar verildiğini, 7143 sayılı Yasa gereği davacının 3194 sayılı Kanun’un geçici 16 ncı maddesi kapsamında yapı kayıt belgesi almış olduğunu, yapıların yasal hâle geldiğini, duruşmalara katılmayan Hazine vekili ile ilgili Hazine lehine vekâlet ücreti takdir edilmesinin hatalı olduğunu beyan ederek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mera vasıflı taşınmazın kamu orta malı olup herhangi bir mülkiyete konu olamayacağından beyanlar hanesine 19 uncu madde gereği şerh verilmesinin yasal olanağının bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili, tespitin yayla olarak belirlendiğini, buna rağmen müvekkile ait evin tespitte belirtilmediğini ve paftasına işlenmediğini, kadastro tutanağının eksik ve hatalı olduğunu, müvekkile ait evin 2008 yılında yapılan kadastrodan uzun bir zaman önce yapıldığını, müvekkilinin mülkiyet hakkına müdahalede bulunulduğundan mağdur olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, mera niteliğindeki taşınmaz üzerindeki muhdesatın tapunun beyanlar hanesinde gösterilip gösterilemeyeceği hususlarına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. Mera, bir veya birden fazla köy veya kasaba halkına bağımsız veya birlikte tahsis edilmiş ya da kadimden beri hayvan otlatmak amacıyla kullanılan, hak sahiplerinin üzerinde intifa hakkı olan arazi parçasıdır. Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera, yaylak ve kışlaklar özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanamaz, sınırları daraltılamaz (4342 sayılı Mera Kanun’u madde 3, 4).

3. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 19 uncu maddesi.

4. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 33 üncü maddesinde aynı Yasa’nın 14, 15, 17, 18, 20 ve 21 inci maddelerinin Kadastro Kanunu’nun uygulandığı yerler dışında bulunan taşınmaz mallar hakkında da uygulanacağı hükme bağlanmışsa da 19 uncu madde ayrık tutulmuştur.

5. TMK’nın 1012 nci maddesi hükmüne göre; malikin rızasıyla, kamu hukukundan kaynaklanan kısıtlamalar, Tapu Sicil Tüzüğü’nün belirlediği ayrık durumlar ve özel kanun hükümlerinde saklı hâllerde tapu kütüğünün beyanlar hanesine muhdesatla ilgili şerh verilebilir. Başka anlatımla tapu kütüğünün beyanlar hanesine “beyanda” bulunulabilmesi için Medeni Kanun veya ilgili özel yasalarda bir düzenlemenin bulunması gerekir.

3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.