YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/8743
KARAR NO : 2023/1323
KARAR TARİHİ : 06.03.2023
MAHKEMESİ : ….Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacı vekili; müvekkilinin 76 yaşında olduğunu, oğlu olan davalı …’in müvekkilini kandırarak müvekkile ait iki adet dükkan vasıflı taşınmaz üzerine, diğer davalı … lehine ipotek tesis ettirdiğini, müvekkilinin yaptığı işlemin hukuki sonuçlarını bilecek derecede akıl sağlığının yerinde olmadığını belirterek, müvekkiline ait taşınmazlar üzerine davalı şirket lehine tesis edilen ipoteklerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davacı … yargılama devam ederken 05.02.2020 tarihinde vefat etmiş, mirasçıları … ve … tarafından davaya devam olunmuştur.
II. CEVAP
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde, davacı tarafın 2009 yılında tapu müdürlüğünde tapu memurunun önünde, ipotek belgesini okuyarak ve okudum diyerek imzaladığını, davacının 08.04.2013 tarihinde avukatına noterde bizzat vekâlet verdiğini ve imzaladığını, herhangi bir vasisi olmadığını, davalı …’in sigorta acentesinin bulunduğunu ve ipoteğin bu sözleşmenin teminatı olarak verildiğini, acentenin müvekkil şirkete olan borcu nedeniyle davacı ve davalı … aleyhine …. İcra Müdürlüğünün 2013/2872 sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, açılan davanın haksız olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, “ipotek tesis tarihinde davacının herhangi bir akli arıza içinde olmadığı, iyi ile kötüyü ve doğru ile yanlışı birbirinden ayırt edebileceği, kendi hür iradesi istikametinde serbest olarak eylem ve işlemlere girişebileceği hususlarının Adli Tıp Kurumu raporunda belirtildiği” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı … mirasçıları … ve … vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
İstinaf dilekçesinde özetle; davacı …’in hayatının hiçbir döneminde ticaretle uğraşmadığını ve ipotek işleminin sonuçlarını öngörecek kadar bilgisi ve hayat tecrübesi olmadığını, dosyada yer alan rapor içeriklerinin mahkemece eksik incelendiğini, davalılardan …’in annesi …’i kandırarak kendi lehine ipotek tesisini sağladığını, davalılardan … Sigorta A.Ş.’nin ise basiretli bir tacirin göstermesi gereken özeni göstermediğini belirterek, davanın reddine yönelik kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebinde bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurularının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353/1-b-1 bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı … mirasçıları … ve … vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili, istinaf dilekçesini tekrarla verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek temyiz isteminde bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, ehliyetsizlik ve aldatma hukuksal nedenine dayalı ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
Uyuşmazlık çözümünde; TMK’nun 3, 6 ve 9 uncu maddeleri ile TBK’nın 36 ncı maddeleri esas alınmıştır.
3. Değerlendirme
İncelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu ve temyiz itirazlarının Bölge Adliye Mahkemesi kararında değerlendirilmiş olduğu anlaşılarak davacılar vekilinin temyiz itirazının yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı … mirasçıları … ve … vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.