Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2021/8672 E. 2023/1398 K. 09.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/8672
KARAR NO : 2023/1398
KARAR TARİHİ : 09.03.2023

Taraflar arasındaki ortaklar kurul kararının iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların İstanbul ili, Şişli ilçesi, Kaptanpaşa Mahallesi, 10619 ada 3 parsel sayılı taşınmazda müşterek malik olduklarını, davalı tarafça 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun (6306 sayılı Kanun) uyarınca riskli yapı kararı aldırarak dava konuşu taşınmaza ilişkin davacıyı taşınmaz satış vaadi ve kat karşılığı inşa sözleşmesi yapmaya zorladığını, bu konuda 30.09.2015 tarihli taşınmaz maliklerinin yaptığı toplantıda karar alındığını, bu kararın kanuna ve hukuka aykırı olduğunu beyanla kararın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın haksız olduğunu, yasaya uygun olarak toplantı yapılarak karar alındığını, uyuşmazlığın idare mahkemesinin görev alanına girdiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın ortaklar kuruluna dayanak alınan idari kararın idare mahkemesince iptal edilerek kesinleştiğini, bu durumda ortaklar kuruluna dayanak işlemin bulunmadığını, dava konusu taşınmazın üzerinde riskli yapı olduğuna dair ortada bir tespit kalmadığına göre 6306 sayılı Yasa’ya dayanarak davacıların sözleşme yapmaya veya satışa zorlanması imkânının da kalmadığını, kaldı ki taşınmazın satılmak suretiyle ortaklığın giderilmesine dair kesinleşmiş mahkeme kararının olduğu, bu nedenle davacının davasının haklı olup kabulü gerektiğini, yargılama aşamasında idari işlem ile davacıların hissesi davalıya geçmiş ise de bu uyuşmazlığın ayrı bir davanın konusu edilebileceği gerekçeleriyle kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; husumet ve görev itirazının dikkate alınmadığını, riskli yapı tespitine ve sonrasına dair tüm işlemlerin 6306 sayılı Yasa kapsamında yapıldığını, dava konusuz kaldığı için karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek dava tarihi itibarıyla haklılık durumu tespit edilip davalı aleyhine yargılama giderine ve vekâlet ücretine hükmedilmesinin yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın paylı mülkiyete tâbi olduğu, riskli yapı kararı iptal edildiğinden 6306 sayılı Yasa’nın uygulanma imkânı bulunmadığı, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 692 nci maddesi gereğince satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinin olağanüstü yönetim işi ve tasarruf niteliğinde bulunduğu, paydaşların oy birliği ile karar vermesi gerektiği, iptali istenen kararın bu şarta uymadığı, oy birliği ile alınmadığı, bu nedenle paydaşlar kurulu kararının iptali gerektiği gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davanın kabulü kararının eksik incelemeye ve hatalı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 6 ve 692 nci maddesi, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 4, 16, 18, 29, 33, 34, 37 ve 38 inci maddeleri, 6306 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesi.

3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kurallarına, gerekçelere göre karar usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.