Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2021/8572 E. 2022/3722 K. 25.05.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/8572
KARAR NO : 2022/3722
KARAR TARİHİ : 25.05.2022

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 01/07/2008 gününde verilen dilekçe ile ihya istenmesi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; asıl ve birleştirilen davanın reddine dair verilen 10/11/2020 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava ve birleştirilen dava, kadastral mülkiyet durumunun ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı Hazine vekili, mülkiyeti Hazine’ye ait 863 (17) kadastro parsel sayılı taşınmazın, öncelikle Seyhan Belediyesi tarafından 38 No’lu imar düzenleme bölgesinde yapılan imar uygulaması sonucunda 4959 ada 1 parsel sayılı taşınmaz olarak tescil edildiğini, bilahare Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan imar uygulamasına dahil edilerek imar parsellerine şuyulandırıldığını, yapılan imar uygulamalarına dayanak encümen kararlarının idari yargı yerinde iptal edildiğini ileri sürerek; Hazine’ye ait 863 (17) kadastral parsel sayılı taşınmazın kadastral sınırları üzerinde tesis edilen 4724 ada 2 parsel sayılı imar parselinin ve yine kadastral parselin sınırları içerisinde imar ile oluşturulan park alanının 863 (17) kadastral parsel sayılı taşınmaza isabet eden kısmının Hazine adına tescili ile eski hale iadesini talep etmiştir.
Davacı Hazine vekili birleştirilen davada, 1477 (3028) parsel sayılı taşınmazın 605 m2’lik kısmının, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu halde Adana Büyükşehir Belediyesi adına ihdasen tescil edilerek, adı geçen belediyece yapılan imar uygulaması sonucu kamu alanında kullanılmak üzere terkin edildiğini, bu ihdas parselinin anılan miktarı üzerine de 4724 ada 2 parsel sayılı imar parselinin oluşturulduğunu; ancak, belirtilen şuyulandırma işleminin ve öncesinde aynı bölgede Seyhan Belediyesince yapılmış olan imar düzenlemesinin idari yargı yerinde iptal edildiklerini ileri sürerek tapu iptali ve Hazine adına tescil ile tapu kayıtlarının eski hale iadesinin sağlanmasını istemiştir.
Davalı- birleştirilen davalı Belediyeler vekilleri ve davalı- birleştirilen davalı … vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın kabulüne dair verilen ilk karar, Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 07.12.2013 tarihli, 2012/13150 Esas, 2013/1518 Karar sayılı ilamı ile “…çekişme konusu taşınmazın Seyhan Belediyesinin hangi imar düzenlemesi içinde kaldığının duraksamaya yer bırakmayacak şekilde saptanması, taşınmazın 38 No’lu imar uygulaması kapsamında kaldığının belirlenmesi halinde, anılan imar uygulamasının idari yargı yerinde iptal edilmediği gözetilerek davanın reddedilmesi gerektiğinin düşünülmesi…’’ gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak verilen ikinci karar, Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin 14.02.2014 tarihli, 2014/603 Esas, 2014/1287 Karar sayılı ilamı ile “…çekişme konusu taşınmazın, 775 sayılı Yasa’nın 3/2. maddesinde öngörülen belediyeye devri gerekli taşınmazlardan olup olmadığı yönünde araştırma yapılarak soruşturmanın bu doğrultuda eksiksiz tamamlanarak karar verilmesi gerektiği…” gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak verilen üçüncü karar Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 08.01.2019 tarih, 2018/2167 Esas, 2019/100 Karar sayılı ilamı ile “…Asıl dava bakımından Seyhan Belediyesince yapılan 38 No’lu imar düzenlemesinin çekişme konusu alanla ilgili olarak halen geçerliliğini koruduğu, 38 No’lu imar düzenlemesi ile ilgili idari yargıda dava açılarak işlem iptal ettirilmedikçe eldeki davanın dinlenme olmadığı bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiği; birleştirilen dava yönünden incelemede ise, 775 sayılı Yasa’nın 3/2. maddesinde öngörülen belediyeye devri gerekli taşınmazlardan olup olmadığı yönünde araştırma yapılarak soruşturmanın bu doğrultuda eksiksiz tamamlanarak karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle…” bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak asıl ve birleştirilen davaların reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Birleştirilen dava konusu taşınmaz davalı … Belediyesi ve davalı … Belediyesi tarafından imar uygulamalarına tabi tutulmuş, ancak Belediyeler tarafından yapılan imar uygulamaları İdare Mahkemesi tarafından iptal edilmiştir. Böylece, davacının maliki olduğu kadastral parsel üzerinde imar uygulaması ile oluşan imar parsellerinin dayanağı idari işlemin iptal edilmesi nedeniyle sicil dayanaksız kalmış ve TMK’nın 1025. maddesi hükmü uyarınca imar parselleri yolsuz tescil durumuna düşmüşlerdir. Her ne kadar mahkemece dava tarihinden sonra gerçekleşen Yasa değişikliği nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamakta ise de; dava, davalı … Belediyesi ile davalı … Belediyesinin yapmış olduğu idari işlem nedeniyle açılmış olup, davanın açıldığı tarihte kadastral parselin ihyasını talep etmekte haklı olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle, davacının davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden söz edilemeyeceğinden ve davacının dava açma tarihinde haklı olduğu göz önüne alındığında, 6100 sayılı HMK’nın 331. maddesi gereği yapılan yargılama giderlerinden davanın açılmasına sebebiyet veren davalılar Adana Büyükşehir Belediyesi ile, dava konusu taşınmazın belediye sınırlarında meydana gelen değişiklik ile davalı … Belediyesi sınırlarına dahil olan davalı … Belediyesi sorumlu tutulması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Ne var ki; anılan bu hususlar kararın bozulmasını gerektirmekte ise de yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HUMK’nun 438/7 maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının;
1- Beşinci bendinin çıkarılarak yerine “Birleştirilen mahkememizin 2014/683 Esas sayılı dosyası yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalılar Adana Büyükşehir Belediyesi ile davalı … Belediyesinden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine” ibaresinin eklenmesine,
2- Yargılama giderleri ile ilgili beşinci bendinin çıkarılarak yerine “Asıl davada yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerine bırakılmasına” ibaresinin eklenmesine,
3- Yedinci bent olarak “Birleştirilen davada davacı tarafından yapılan 638.06,00 TL yargılama giderinin davalılar Adana Büyükşehir Belediyesi ile Çukurova Belediyesinden alınarak davacıya verilmesine” ibaresinin eklenmesine, hükmün DEĞİŞTİRİLMİŞ ve DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.05.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.