YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/8558
KARAR NO : 2023/721
KARAR TARİHİ : 08.02.2023
Taraflar arasındaki mera komisyon kararının iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulüne, kararın kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili ve fer’i müdahil vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; Marmaris Mera Teknik Ekibinin, Muğla ili, Marmaris ilçesi, Selimiye Mahallesi sınırları içinde bulunan mera, çayır, yaylak, kışlak, otlakların 4342 sayılı Mera Kanunu hükümlerine göre yapılan tespit ve tahdit çalışmaları sonucunda mülkiyeti Hazineye ait toplam 1.027.388,22 m² olan 29 adet taşınmazın mera olarak tahsis edildiğini, dava konusu taşınmazların tamamının Datça Bozburun Özel Çevre Koruma Bölgesinde kaldığını, ayrıca 250 ada üzerinde bulunan taşınmazların tamamının 1. derece arkeolojik ve sit alanı içinde olduğunu, bu alanların mera kaynakları arasına alınması sırasında Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulundan izin alınmadığını belirterek Muğla ili, Marmaris ilçesi, Selimiye Mahallesinde bulunan 26 adet taşınmazın mera olarak tahsisine ilişkin komisyon kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Fer’i müdahil Orhan Şakir; 315/1 parselde zeytin, defne, asma ve turunçgil ağaçları bulunduğunu, zilyetliğine dayanarak 6292 sayılı Kanun uyarınca satın alma hakkı olduğunu belirterek davanın davacı yanında kabulünü istemiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili, hukuki dayanaktan yoksun açılan davayı kabul etmediklerini, mera teknik ekibince yapılan tahdit ve tespitlerin hukuka uygun olduğunu, Selimiye halkının hayvancılıkla da uğraştığından bu işlemin köylünün ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik kamuya yararlı bir işlem olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
2. Mera Kanununun 9. maddesi hükmüne göre davaya konu taşınmazlar, belediye sınırları içerisinde bulunduğundan, mera olarak sınırlandırılabilmesi için tespit ve tahdit çalışmalarından önce Maliye Bakanlığından izin alınmadığı gerekçesi ile davayı kabul etmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili;
1.26 adet taşınmazın mera olarak tahsisine ilişkin komisyon kararının usul ve yasaya uygun olduğunu,
yapılan işlemde kamu yararının gözetildiğini,
2. Selimiye halkı ve çevre mahalle halkının hayvancılıkla da iştigal ettiğinden bu işlemin köylünün ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik kamuya yararlı bir işlem olduğunu,
3. Bilirkişi incelemesinde de ortada bir mera ihtiyacı olduğunun ve taşınmazların mera olarak kullanılmasının uygun olacağının tespit edildiğini,
4. Mahkemenin eksik inceleme ile karar verdiğini,
5. Davalı Belediyenin yasal hasım olması nedeniyle yargılama giderlerine mahkum edilmesinin de hatalı olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
Fer’i müdahil vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle;
Mahkemenin kararının usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek, davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
1.Bölge Adliye Mahkemesi gerekçesinde; “mera tahsisinin yapılmadığı ve kesinleşmiş mera tahsis kararı bulunmadığı anlaşıldığından hukuki yarar yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davanın kabulüne karar verilmesi yerinde görülmemiştir. (Yargıtay 14. Hukuk Dairesi’nin 23.11.2018 tarih, 2018/892 esas ve 2018/8126 karar sayılı ilamı)
2.Bu nedenle; Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile Marmaris 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 18.10.2018 tarih 2014/195 Esas, 2018/710 sayılı Kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca kaldırılmasına,
3-Davanın hukuki yarar yokluğu nedeni ile reddine” karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Davacı vekili ve davacı yanında fer’i müdahil temyiz etmiştir.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı Hazine vekili temyizinde;
Devletin hüküm ve tasarrufu altında ve Hazinenin özel mülkiyetinde olan yerlerin mera siciline yazılması halinde tasarruf yetkisinin kalmayacağını,
Davayı açmakta hukuki yararının bulunduğunu, 4342 sayılı Kanunun 13 üncü maddesi uyarınca süresi içinde davayı açtıklarını ve 9 uncu maddesi gereği Hazinenin izninin alınmadığını belirterek hükmün bozulmasını istemiştir.
2. Fer’i müdahil Orhan Şakir ise davacı yanında yaptığı temyizde;
315/1 parseli 10 yıllığına kiraladığını ve Hazineden doğrudan satın alma hakkı bulunduğunu, bu nedenle mera olarak tahsisin uygun olmadığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, mera komisyon kararının iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4342 sayılı Mera Kanununun 13/5. maddesi hükmü uyarınca, komisyon kararlarına karşı 30 günlük askı ilan süresi ve tebligatı gerektiren hallerde tebliğden itibaren 30 günlük süre içinde asliye hukuk mahkemesine, kadastro yapılan yerlerde ise kadastro mahkemesine dava açılabilir. Aynı Yasanın 21/2 maddesinde ise tahsis kararlarında belirtilen haklara tahsislerin kesinleştiği tarihten itibaren 5 yıl geçtikten sonra tespitlerden önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz edilemeyeceği ve bunlara karşı dava açılamayacağı hüküm altına alınmıştır.
3. Değerlendirme
1.Dava mera komisyon kararının iptali istemine ilşkindir.
2. Somut olayda; davacının talebi, İl Mera Komisyonunun Hazine adına kayıtlı 26 adet taşınmazın mera olarak tespitine dair kararın iptali istemine ilişkin ise de, taşınmaz hakkında henüz mera tahsis kararı alınmadığı Muğla İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından verilen cevaptan anlaşılmaktadır. Dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde, tamamlanmış bir komisyon çalışması da bulunmamaktadır. Bu duruma göre, davacı aleyhine alınmış herhangi bir mera tahsisi bulunmadığından, bu aşamada davacının dava açmakta hukuki yararı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekir.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı ve fer’i müdahilin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenlerle kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Harçlar Kanununun 13/j maddesi gereğince Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden fer’i müdahile yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
08.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.