Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2021/8494 E. 2023/641 K. 06.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/8494
KARAR NO : 2023/641
KARAR TARİHİ : 06.02.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : …Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkillerinin 9210 ada, 11 parsel sayılı taşınmazda paydaş malik olduklarını, taşınmazda ortak alan niteliğindeki çatı katında yer alan 45 ve 46 No.lu daireleri davalı …’in 2011 yılından bu yana kadar kiraya vermek sureti ile kullandığını, bu şekilde haksız kazanç sağladığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 5.000,00 TL ecrimisilin yasal faiziyle birlikte tahsilini talep etmiş, 07.09.2020 tarihli dilekçesi ile talebini 115.276,31 TL olarak güncellemiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; fiili paylaşım dolayısıyla 45 ve 46 No.lu dairelerin kullanım hakkının davalı müvekkiline ait olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, üzerinde kat mülkiyeti ve irtifakı bulunmayan binadaki dava konusu 45 ve 46 No.lu bağımsız bölümlerin kiralarının paydaşlar arasındaki fiili paylaşıma göre davalı hesabına yattığı, taraflar arasında ihtilaf çıkmadan önce 2011 yılına kadar bu işlemleri davacının takip ettiği, 2011 yılından sonra da yine aynı uygulamanın devam ettiği, ayrıca paydaş malik olan davacı tarafın fiili paylaşıma göre paya karşılık çekişmesiz olarak kullandığı yerler bulunduğu gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili istinaf başvurusunda; dava konusu edilen bağımsız bölümlerde fiili taksim bulunmadığını, hükme esas alınan 04.07.2019 tarihli bilirkişi raporunda hatalı değerlendirmeler yapıldığını, dosyaya ibraz edilen yapı tatil tutanağında taşınmazın dava konusu bölümünün kaçak olmadığı görüldüğünü, ayrıca hesap raporunda davacı …’in pay oranının yanlış hesaplandığını ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, dava konusu yerlerin ortak alan olmayıp yasal çerçevesi olmayan yapı sınıfına girdiği, kat mülkiyeti ve irtifakı bulunmayan dava konusu 45 ve 46 No.lu bölümlerin fiili paylaşıma göre davalının kullanımına bırakıldığı, davacı tarafın 3. kattan sonraki kaçak olarak yapılan yerlerde fiili paylaşıma göre paylarına karşılık çekişmesiz olarak kullandıkları yerler bulunduğu gözetildiğinde ilk derece mahkemesince, davanın reddine karar verilmesinde maddi vakıalara, usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı belirtilerek, başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili tarafından, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, paydaşlar arasında ecrimisil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri,

2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, “Mülkiyet hakkının içeriği” başlıklı 683. maddesi, “İyiniyetli olmayan zilyet bakımından” başlıklı 995 inci maddesi

3. Paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan payına vaki elatmanın önlenilmesini her zaman isteyebilir. Hatta elbirliği mülkiyetinde dahi paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine elatmanın önlenilmesi davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı elatmanın önlenmesi davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre, payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu elatmanın önlenmesi davası ile değil, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir.

3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.