YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/8409
KARAR NO : 2022/1225
KARAR TARİHİ : 21.02.2022
7. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
…
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 13/06/2006 gününde verilen dilekçe ile ecrimisil talebi üzerine Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 05/02/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
I. DAVA
1. Davacı vekili, Vakıflar İdaresinin 1/2 hissedar olduğu tapulu taşınmazın (arsanın) 268 m²’lik kısmına davalıların apartman yaparak işgal ettikleri ileri sürülerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 01/11/1998 – 31/10/2003 tarihleri arasında ½ idare hissesi için tereküm eden 25.652,00 TL ecrimisilin davalılardan tahsili talep ve dava edilmiştir.
2. Davacı vekili, 01/06/2010 tarihli celsede davalı … … ile ilgili davayı atiye terk ettiğini açıklamıştır.
II. CEVAP
1. Davalı …, …, S. …, …, S…., …, …, … cevap dilekçelerinde; Vakıflar adına tapulu bulunan gayrimenkul için tapu tahsis belgesi verildiğini ve tapuya şerh edildiğini, tahsis işlemlerinin devam ettiğini, dolayısıyla 2981 ve 3290 sayılı yasanın 22/B maddesi hükümleri gereğince davanın durdurulması gerektiğini, talep edilen ecrimisil bedelinin fahiş olduğunu ve zamanaşımına uğradığından reddi gerektiğini, red edilmediği takdirde 2981 ve 3290 sayılı yasanın 22/B maddesi hükümlerince davanın durdurulmasına karar verilmesini istemişlerdir.
2. Davalılar …, …, …, … ile … vekili duruşmada davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1. İlk Derece Mahkemesi 24/12/2010 tarih, 2006/300Esas, 2010/596 sayılı kararında Hikmet … yönünden karar verilmesine yer olmadığına, diğer davalıların her biri yönünden davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
2. Hüküm bir kısım davalılar …,…,… vekili tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 03/10/2012 tarih 2012/16137 Esas 2012/20566 Karar nolu ilamı ile mahkemece, eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulduğu, zamanaşımı def’ileriyle ilgili değerlendirme yapılmadığı gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.
3. İlk Derece Mahkemesi bozma ilamına uyularak, davacı vekilinin 02/10/2014 tarihli celsede; davalı … hariç diğer davalıların ödeme yaptıklarını belirterek, … hariç diğer davalılarla ilgili davayı takip etmeyeceklerini açıkladığı gerekçesiyle bu davalılar yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar vermiştir. Mahkeme, davalı …’ın ödeme yaptığını belirterek, bu davalı ile ilgili davanın konusuz kalması nedeniyle karar tayinine yer olmadığına hükmetmiştir.
IV. TEMYİZ
A.Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz nedenleri
Davacı vekili davalı … tarafından dava dönemi dışı ödemeleri kapsayan dekontlara dayanarak borcun ödendiği gerekçesiyle hüküm kurulmasının hatalı olduğunu ileri sürmüştür.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Davacının talep konusu döneme ilişkin ecrimisil alacağının davalı … tarafından ödenip ödenmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 101 inci maddesinde “Birden çok borcu bulunan borçlu, ödeme gününde bu borçlardan hangisini ödemek istediğini alacaklıya bildirebilir. Borçlu bildirimde bulunmazsa, yapılan ödeme, kendisi tarafından derhâl itiraz edilmiş olmadıkça, alacaklının makbuzda gösterdiği borç için yapılmış sayılır.”
2. Kanunun 102 inci maddesinde, “Geçerli bir açıklama yapılmadığı veya makbuzda bir açıklık bulunmadığı durumda ödemenin, muaccel borç için yapılmış sayılacağı, birden çok borç muaccel ise ödemenin, borçluya karşı ilk olarak takip edilen borç için yapılmış olduğu kabul edilir. Takip yapılmamış ise ödeme, vadesi ilk önce gelmiş olan borç için yapılmış olur. Birden çok borcun vadesi aynı zamanda gelmişse, mahsup orantılı olarak; borçlardan hiçbirinin vadesi gelmemişse ödeme, güvencesi en az olan borç için yapılmış sayılır.”
3. Değerlendirme
Davacı 01/11/1998 – 31/10/2003 tarihleri arasında ½ idare hissesi için tereküm eden 25.652,00 TL ecrimisil bedelini talep etmiştir. Davalı … 01/06/2007-31/12/2012, 01/01/2013-31/01/2013, 01/02/2013-12/02/2013 tarihlerini kapsayan ödeme dekontları sunmuştur. Davalı tarafından sunulan ödeme belgelerinde dava konusu dönem dışındaki borca ilişkin ödeme yapıldığı beyan edildiğinden davacı tarafından talep edilen 01/11/1998 – 31/10/2003 tarihli dönemlere ilişkin ödeme yapıldığı söylenemez. Mahkemece dosyaya sunulan dekontlara ilişkin mahsup işlemi yapılması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
V. KARAR
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/02/2022 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
(Muhalif)
KARŞI OY
Yapılan yargılamaya,toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre yerel mahkeme kararının onanması görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun kararın bozulması yönündeki görüşüne katılmamaktayım.