Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2021/8394 E. 2023/523 K. 26.01.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/8394
KARAR NO : 2023/523
KARAR TARİHİ : 26.01.2023

MAHKEMESİ : …Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki önalım nedeniyle tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili (Tereke Temscilsi vekili) tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili (Tereke Temsilcisi vekili) tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
1. Davacı … vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 31819 ada 3 parsel sayılı taşınmazın hissedarı olduğunu, taşınmazda hissedar olanlardan …’ın taşınmazdaki 109/527 payını davalıya sattığını, satış bedelinin muvazaalı olarak yüksek gösterildiğini, mahkemece belirlenecek gerçek satış bedeli üzerinden önalım hakkını kullanmak istediklerini belirterek taşınmazda davalı adına kayıtlı payın tapu iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tescilini talep etmiştir.

2. Bir kısım mirasçılar davaya muvafakat ettiği halde tümünün beyanı alınamadığından terekeye temsilci atanmış; tereke temsilcisi vekili, şufa davasını tereke adına takip edeceklerini belirtmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının satış işleminin ilk anından itibaren davadışı annesi Zülbiye’nin yanında bulunduğunu, bedelin davacı eşliğinde elden ödendiğini, önalım davası açılmayacağına yönelik beyanda bulunduklarını, davanın kötü niyetle açıldığını belirtmek suretiyle reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosyada karar verilebilmesi için bedelin depo edilmesi gerektiği halde bedelde muvazaa iddiasını kanıtlayamayan davacı vekilinin verilen kesin süreye rağmen depo bedelini yatırmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Bilirkişi raporuna göre bedelin muvazaalı olduğunun ortaya çıktığını, davalının satış bedelinin 400.000,00 TL olduğuna dair hiçbir yazılı delil ibraz edemediğini, satıcının yaşlı bir kişi olduğu gözetildiğinde 400.000,00 TL’nin elden ödenmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, mahkemece bilirkişi raporunda belirlenen 196.200,00 TL üzerinden depo kararı verilmesi gerekirken satış bedeli hususunda hiçbir araştırma yapmadan muvazalı bedel üzerinden hüküm kurulmasının hatalı olduğunu ve delillerin tam olarak değerlendirilmediğini belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ispat yükü kendilerinde olan davacılar tarafından bedelde muvazaa iddiası kanıtlanamadığına, resmi satış senedinde yazılı satış bedeli ile alıcıya düşen tapu harç ve masraflarından oluşan önalım bedeli verilen kesin sürede depo edilmediğine göre mahkemece davanın reddine karar verilmesinde bir usulsüzlük bulunmadığından davacılar vekilinin istinaf kanun yolu isteminin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar (tereke temsilcisi) vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
İstinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrarlamıştır.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 732’inci, 733’üncü ve 734’üncü maddeleri

3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.