Yargıtay Kararı 7. Hukuk Dairesi 2021/8349 E. 2023/1258 K. 02.03.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 7. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/8349
KARAR NO : 2023/1258
KARAR TARİHİ : 02.03.2023

Taraflar arasındaki mirasçılık belgesinin iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, duruşma isteminin davanın niteliği gereği reddi ile temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili, dava dilekçesinde; müvekkilinin 19.07.2014 tarihinde vefat eden murisi Ali Arslan’ın 23.01.2002 tarihli el yazılı vasiyetnamesi ile müvekkilini tek mirasçısı olarak bıraktığını, Bonn Sulh Mahkemesince vasiyetnamenin açıldığını ve aynı mahkeme tarafından verilen veraset ilâmında da müvekkilinin tek mirasçı olarak belirtildiğini, bu vasiyetnamenin Türkiye’de açılması için İstanbul 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/150 Esas sayılı dosyasıyla talepte bulunulduğunu, o davanın devam ettiğini ve bekletici mesele yapılması gerektiğini, tüm bu nedenlerle …. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/467 Esas sayılı veraset ilâmının hukuka ve kanuna aykırı olduğunu belirterek adı geçen mirasçılık belgesinin iptalini talep etmiştir.

II. CEVAP
1. Davalılardan … vekili, cevap dilekçesinde; vasiyetnamenin Almanya’da açılmasına itiraz ettiklerini, …’daki davanın Türkiye’deki davayı bekletici mesele yaptığını, vasiyetnamenin usul ve şartlara uygun olmadığını, vasiyetname diye adlandırılan evrakın bir günlük defterinden alıntı olduğunu, ayrıca davacı vekili ile bir kısım davalılar vekilinin aynı büroda avukatlık yaptığından aralarında menfaat çatışması olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.

2. Bir kısım davalılar vekili, cevap dilekçesinde; müvekkillerinin murisleri Ali Arslan tarafından yapılan vasiyetnamenin murisin son arzularını yansıtması sebebiyle eldeki davayı kabul ettiklerini beyan etmiş ve yargılama giderleri ile vekâlet ücretinden sorumlu tutulmamalarını istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İstanbul 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 14.05.2019 tarih ve 2018/74 Esas, 2019/277 Karar sayılı kararıyla davacının davasının sübuta ermediğinden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 36. Hukuk Dairesinin 15.10.2021 tarih ve 2019/2385 Esas, 2021/2078 Karar sayılı kararıyla; davacı vekilinin istinaf başvurusunun “…eldeki davanın dayanağını teşkil eden 23/01/2002 tarihli el yazısı vasiyetnamenin iptali için açılmış derdest bir davanın bulunduğu, davacının, yasal mirasçıları gösteren İstanbul 9. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/467 E.-2017/403 K. sayılı kararının nüfus kayıtlarına aykırı olduğu yönünde bir iddiasının bulunmadığı ve bu mirasçılık belgesini geçersiz kılacak, aynı nitelik ve kuvvette bir belgeye de dayanmadığı, atanmış mirasçılık belgesine sahip olmadığı, sahip olsa bile atanmış mirasçılık belgesinin, yasal mirasçıları gösteren mirasçılık belgesinin iptaline sebep olamayacağı…” gerekçesiyle esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
1. Mahkemenin davaya konu vasiyetnameyi vasiyetname niteliğinde değil, muris tarafından yazılmış alelade bir not olarak hatalı bir şekilde değerlendirdiğini,

2. Eldeki davada, hem Alman hem de Türk hukukuna uygun olarak düzenlenen bir vasiyetnamenin bulunduğunu,

3. Davanın konusunun vasiyetnamenin iptali davası olmadığını,

4. Murisin açık ve net bir şekilde “tüm her şeyi Ceylana” bırakıyorum diyerek müvekkilini tek mirasçı olarak atadığını,
5. Mahkemenin değerlendirmesinin hatalı olduğunu,

6. Vasiyetnameye göre Almanya’da veraset ilâmının düzenlendiğini,

7. Murisin son arzularına aykırı bir yorum yapıldığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, mirasçılık belgesinin iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 578 inci maddesi.

3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

02.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.